Vedasız Bir Ayrılık - Dilay Arslan (Felsefe)

Vedasız Bir Ayrılık - Dilay Arslan (Felsefe)

A+ A-

  Aniden, o masanın başında gözlerim ekrana bakmaktan yanarken, odadaki sessizliğin derinliğini hissettim. Odadan çıkma ihtiyacına sebep olan bu derinlik, damarlarımda bir çekilmeyle kendini hissettirmişti. Mutfağa geçtim. Her zaman yaptığım şeyi yaptım ve suyun altını açtım. Kahve en yakın arkadaşımdı nihayetinde yıllardır.  
 
  Boşlukta çarpışan düşüncelerim eşliğinde geçen birkaç dakikadan sonra çaydanlıktan suyun ısındığında çıkarmaya başladığı o tatlı, tiz ses gelmeye başladı. Nasıl da mutlu olmuştum. Sanki en yakın arkadaşımın merhaba diyen sesini duymuştum. İçim anlamsız ve anlık bir sevinçle doldu. Tatlı tatlı kaynamaya başlayan suyun altını kapatırken, kahvenin kokusunu almak için sabırsızlanıyordum. Hızlı hareketlerle en sevdiğim kupamı aldım, mis kokulu kahve paketini açtım, kahveyi kupaya doldurdum. Çay kaşığının ucuyla şeker koydum. Çaydanlığı kaldırdım ve suyu kupaya doldurmaya başladım. O anda istemsizce seslendim: 

- Sende içiyor musun? 
- … 

  Cevap gelmedi. 
  Kupayı mutfağın diğer ucuna fırlatıp attım... 
 
  Oysa yalnızca çok çalıştığım için yalnız kalmayı tercih ediyordum diye düşündüm. O ise koca bir günün sonunda benimle yan yana oturmayı bile özlüyordu. Ben ise kahvesini verip köşeme çekiliyordum... 

28-05-2022
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir