Öteki - Fatma Şeyma Uzun  (Sosyolog)

Öteki - Fatma Şeyma Uzun (Sosyolog)

A+ A-

İnsan ancak kendi özelliklerinin dışında kalan ötekilerden farkını fark ettiğinde ‘ben’ kimliğini oluşturur. Oluşturulan ‘ben’ kimliği ise ötekilerin gözünde bizi öteki yapan şeydir. Herkes birbirinin ötekisiyse, öteki olmamak için verilen çaba yersiz değil midir? Neden her zaman ötekiler savaşlara yol açmış ve hatta bir devri kapatıp başka bir devri açacak kadar önemli bir rol oynamıştır? Ötekiler neden görülmez, görülmek istenmez ve her zaman bir tehdit unsurudur hepimiz birer ötekiyken? Ya da ötekiyken nasıl hisseder insan? Bir Ortadoğu vatandaşıyken mesela ya da teni beyaz olsa da sınıfsal bir sarıyken? Bir seçimle öteki olmaktan kurtulabilecekken bir Yezidi neden Yezididir veya bir Yahudi neden Yahudi olarak kalmaya devam eder? Sınırdaki bir göçmen, sınırı geçince daha da ötekileştirilmiş bir diğer göçmen. Başörtü takarken artık öteki olacağını farkında değil midir bir kadın ve ötekilerin sessizleştirildiğinin?
Öteki korkusu insanın doğasındadır. Bilmediği her şeyden korkar insan. Bu yüzden önce hayvanlara atılan oklar sonrasında insanlara sıkılan bir silaha dönüşmüştür. İnsan farklı olandan korksa da daha da çok korktuğu bir şey vardır. Ötekileri bilmek, tanımak ve anlamak. İkincisi ilkinden çok daha zordur. Dışlamak ve yabancılaştırmak basit; ırk, cinsiyet ve köken ayırt etmeksizin bireyi birey olduğu için kabul etmek, bu gruplara ve görüşlerine saygı duymak ise zordur. Her insanın farklılıklara saygı duymasını beklemek, her insandan aynı davranış için çaba istemek pek gerçekçi olmayacaktır. Bu yüzden sorumluluk farklı olana, ötekilere düşer.


Öteki olmak, öteki kültürde ve dinde yetiştirilmek, öteki ırka sahip olmak, öteki cinsel seçim ve öteki cinsiyet. Bir şekilde bir şeylerin ötekisi olan insan bu düşünceyle büyür bu bilinçle hareket eder. Hayatının her evresinde bir ötekidir. Kültürü, gelenekleri, yaşam standartları ve düşünceleri ait olduğu çevrenin bir ürünüdür. İnsan geçmişini, geçmişte kendisine verilen eğitimi, gördüklerini ve tecrübelerini cebine koyarak oluşturur benliğini. Bu yüzden insan ne kadar uzaklaşmak isterse istesin ötekiliği her zaman cebinde kendisiyledir. Esas konu ötekiliğin salt kötü olmadığını kavramakla başlar. İnsanı insan yapan şeyin farklılık olduğunu anlamakla. Farklı olmanın farklı düşünme getirisine sahip olduğunun idrakine varanların ayrıcalığıdır ötekilik. Bir kimliktir, bir dava belki bir yaşam gayesi. Farklılığını savunma, kabullenme, bir şeyleri değiştirmek için çaba ve benimseniş.
Aynı olmaktan korkmak gerekirken farklı olmaktan korkar modern toplum. Küreselleşme, herkesin evine kadar ulaştırabilir aynı giysileri, herkese aynı ayakkabıyı giydirdiği gibi aynı telefondan aynı filmleri izletebilir. Zihnimiz, düşüncelerimiz ve hatta düşünce şeklimiz bile yavaş yavaş aynı olmaya başlar. Hepimiz ağaç olmayı bırakır aynı tahta parçası olmak için çabalarız. Herkesin aynılığı, farklı olmanın önündeki tek engel olmaya başlar. Dışlanma, ötekileşme, yabancılaşma korkusu dallarımızı kesmelerine izin vermemizin sebebidir. Oysa başka dallarla birleşip daha da uzayacağını bilmez insan.
Farklılığı fark etmek bir aydınlanma anıdır. İnsan ancak böyle görebilir tahta parçasının kendisini, özgür düşünebilme yetisini, benliğini yavaş yavaş törpülediğini. Kendini kabullenmek, farklılıkları normalleştirmek için atılabilecek en büyük adımdır. İnsan farklılıklarını benimsemeli, kendini özel yapan şeyin ötekilik olduğunu kabul etmeli, cebindekileri gizlemeyi bırakıp herkese gururla göstermelidir.
Osho’nun dediği gibi insanlar basitçe farklıdır. Bunu lehine ya da aleyhine çevirecek olan da yine farklı olanlar, ötekilerdir.


Kaynakça

Görsel: pexels.com

21-06-2021
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir