Dalmaçya Kıyıları - Dubrovnik   'Tuğçe Çayırgan'

Dalmaçya Kıyıları - Dubrovnik 'Tuğçe Çayırgan'

A+ A-

İki kız arkadaş,  arabayla Bosna Hersek’in Mostar şehrinden çıktık yola . İstikamet Dubrovnik !  Hırvatistan sınırını geçtikten sonra bir yanı uçurum olan , önü alabildiğince Adriatik Denizi manzaralı  virajlı yolda ağır aheste ilerliyoruz. Gün batmaya başlarken radyoda çalan Hırvatça şarkılar eşlik ediyor yolculuğumuza ve herşey birden daha da güzelleşiyor sanki . Roadtrip ruhun gıdasıdır nokta.

DUBROVNİK

Hava karardı , akşam oldu ve biz nihayet otelimize vardık . Burası Akdeniz toprağında yetişen her türlü bitkiyle dolu bahçeleri olan , zevkle inşaa edilmiş yazlık villaların içinde harika bir yer . Bölgenin adı Babin Kuk diye geçiyor.  Şehir merkezine yani Old Town ’a birazcık uzak . Eşyaları otele bıraktıktan sonra Yatch Club Orsan ’a doğru yürüyüşe çıkıyoruz. Neyse ki etrafta hala açık birkaç restaurant bulunuyor . Peppers Eatery onlardan birisi .


Restaurant’ın narenciye kokulu bahçesinde , birkaç fesleğenli mozzarellayla açlığımızı yatıştırdıktan sonra yan taraftaki Konoba Blidinje ye (Restaurant Blidinje) geçiyoruz.


Burada da birer balık çorbası içip , hafif ve sağlıklı bir şekilde tokluğa ulaştığımıza göre artık otele dönüp uyuyabiliriz. Yarın gezecek çok yer , görecek çok şey var .!

Ertesi Gün

Mis gibi bir Akdeniz havasıyla güne başladık . İlk olarak surlarla çevrili olan Dubrovnik Old Town ‘da (Stari Grad) merdivenlerle çıkılan dar sokakları , şehri ikiye bölen Stradun Caddesi ’ni , Sponza Sarayı’nı , Orlando Sütununu , Onofrio Çeşmesi’ni , Dubrovacka Katedrali’ni , Rektör Sarayı’nı ve Gundulica Meydanı’nı keşfettik .



Romalılardan ve Dubrovnik Cumhuriyeti zamanlarından kalma bu yapıların hepsi birbirinden güzel . İnsan kendisini adeta başka bir dünyada hissediyor. Şehrin ara sokaklarında birbirine karışan iyot ve lavanta kokusu kısa sürede insanı etkisi altına alıyor . Şimdiden söyleyebilirim ki Dubrovnik , en çok beğendiğim 5 şehirden birisi oldu bile.



Eski Liman bölgesine giderek yarım saatlik bir bot turuna kayıt yaptırdıktan sonra , tur zamanı gelene kadar yine bu bölgede bulunan Arsenal Restaurant ’da birer balık çorbası içmeye koyuluyoruz. ( Bu bölgede deniz ürünleri çok çok başarılı olduğundan , nimetlerinden her fırsatta faydalanmak gerek )



Tur esnasında bu güzel şehri deniz üstünden bir kez daha hayranlıkla seyrederken , karşısına aldığı yemyeşil Lokrum Adasını da yakından görme fırsatını yakaladık .



Tur bitince karaya indiğimizde birden sağanak yağmur başladı . Sanırsın az önce günlük güneşlik havada şort atlet gezen biz değildik . İliklerimize kadar ıslandıktan sonra soluğu otelde aldık ve kuruma girişimlerini başarıyla sonuçlandırıp  , sıkı sıkı giyinip akşam yemeği için Old Town’a döndük. Yağmur dinmişti neyseki . Buffet Kamenice Dubrovnik’in en işlek ve salaş deniz restaurantlarından birisi .





Burada birazcık istiridye ve midye tırtıkladıktan sonra ,ara sokaklardan birinde Tutto Bene adında harika bir take away pizzacı keşfettik. Koydukları adı sonuna kadar hakeden bu pizzacıda yediğim dört peynirli pizza dilimine defalarca kez aşık oldum . Yolu Dubrovnik ’ e düşenlere şiddetle tavsiye ediyorum burayı .


Not : Kravatı Hırvatlar keşfetmiş olduğundan , Hırvatistan ’dan alınacak en güzel hediyeliklerden birisi kravattır . Adriatik’in mercan taşının da meşhur olduğu rivayetler arasında amma ve lakin aynıları ve hatta daha güzelleri Türkiye’de de var . Yine de siz bilirsiniz.

!! Deniz ürünlerinin üstüne , bir çeşit creme brulee olan Dubrovacka Rozata dedikleri bir tatlıları var, o iyi gidiyor. Ama olmazsa olmaz mıdır ? Bence değildir .

!! Uyarmakta fayda var Dubrovnik son derece pahalı bir şehir.

!! Yine uyarmakta fayda var, Dubrovnik’te tren istasyonu olmadığından bu güzide şehri Interrail rotanıza ekleyemiyorsunuz malesef.






21-03-2018
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir