Kitaplar Neden Uyarlama Filmlerden Daha İyi? - Simge Semender (Edebiyat Öğretmeni)

Kitaplar Neden Uyarlama Filmlerden Daha İyi? - Simge Semender (Edebiyat Öğretmeni)

A+ A-

Neden kitaplar, onlar üzerinden yapılan filmlerden daha iyi? Buraya çok, çok fazla madde konulabilir sevgili okur. Ama benim niyetim bunu yapmaktan ziyade, yıllardır süregelen bu tartışmaya kendi bakış açımdan bir görüş belirtmektir. Yine de, bilinmeli ki, hiçbir filmi veya kitabı mercek altında bırakma niyetim yoktur.

Kitaplar, sonsuzluğa giden yaratılışın en büyük yapı taşlarından biridir – bence.

Doğumumuzdan ölümümüze kadar, her ne kadar bir insan kitap okumuyor dahi olsa, bu iki kapalı varlıklar her zaman etrafta olur. Seni heyecanlandırır, meraklandırırlar. Sana öğretirler ve senden hiçbir şey istemezler, kitaplar sadece vermeye odaklıdır. Amacı hayal gücü veyahut mantığa hitap etmektir. Filmler ise yine hayal gücü veya mantığa hitap etse de kitaplardan ayrı olarak bize görsel bir şekilde ulaşırlar. Filmler sana olanı verirler ve sen alırken onu, en azından görünüş olarak değiştiremezsin – tabii anlam için bunu söylemek bir hayli güçtür ki bu da ayrı bir yazının konusu olabilecek yoğunluktadır. Kitap okurları, bilakis kurgu okurları, en çok bundan haz alırlar dersem yanlış olmaz sanırım. Kitaplarda, her şeyi değiştirebilirsin. Paragraf içinde mavi bir bina yazılmış ise bunu her insan neredeyse farklı algılar, benzer çerçeveler dahi olsa. Betimlenen temaslar filmlerden daha farklı, konuşmalarda kullanılan tonlar okurun hayal gücüne ve hatta ruh haline bile göre değişir.

Bir fantastik kitap okuduğunuzu düşünün, veya bilimkurgu. Romantizm ve gerilim polisiye bile diyebilirsiniz! Size vereceği şeyler neredeyse sonsuzdur, hayal gücünüzü esnetirken size büyük bir haz verir ve gözlerinizin önünde sadece size özel bir sinema oluşturur. Örnek olarak, bir kitapta büyükçe bir tapınaktan bahsedilir ancak büyüklüğü elbette ki kesin sayılarla verilmez. Bazı okuyucular bir, bazıları birkaç halı saha büyüklüğünde tapınaklar hayal edebilirler. Hatta binlerce bile. Ancak filmler, bize bu kesin olmama halinin sonunu getirerek bir alan gösterirler. Belki bir gökdelen kadar uzun, kilometrelerce genişlikte bir yapıdır, belki de büyükçe birkaç hayvan kadardır yalnızca. Ancak işin özü, size hayal gücünüzdekinden farklı bir görüntü verme ihtimalleri çok yüksektir. Elbette böyle olmayabilir, ancak sadece bir grup için olabilir bu bence. Sonuçta herkes, aynı anda, aynı şeyi beğenmez öyle değil mi? Sahi, böyle bir şeyin ihtimali nedir ki?

Velhasıl kelam, sözlerime devam edecek olursam, kitaplar her zaman akla hitap eder, filmler ise çoğunlukla göze. Belki bir kitabı kapağına göre yargılamazsınız lakin bir filmi izleyerek iyi veya kötü eleştirilerde bulunabilirsiniz, zira birisi kelimeler içindir, diğeri ise kareler. Karakterlerin görünüşleri, hareketleri, mimikleri kitaplarda sizin için bir gizemdir ve çözmek için uğraşmak çoğu okur için bir keyiftir. Lakin filmlerde bunu görürsünüz. Aynı şekilde, filmlerin bir eksiği ise – tabii ki öznel bir düşünce olarak – tamamen kitaba sadık kalınmamasıdır. Hikayelerin temeli aynıdır ama o kadar büyük değişiklikler yapılmıştır ki bu defa izleyici olmayı seçmiş okuru afallatır, onu sorgulamaya iter. Sorgulama ise beraberinde olumsuz eleştirileri getirebilir.

Sözlerimin sonunu getirirken seni selamlıyorum sevgili okur. Umarım filmlerin, uyarlandığı kitaplardan daha iyi olduğunu hala düşünmüyorsundur. Görüşmek üzere!

25-08-2023
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir