Neden Evleniyoruz? - Meltem Dağdeviren (Sosyal Hizmet Uzmanı)

Neden Evleniyoruz? - Meltem Dağdeviren (Sosyal Hizmet Uzmanı)

A+ A-

Evlilik, toplumumuzun temel birimi olarak görülen aileyi oluşturmanın ilk adımıdır. Geçmişten günümüze kadar evlilik çeşitli şekillerde tanımlanmış ve toplumdan topluma değişen dinamiklere sahip olmuştur. Çok çeşitli evlilik modelleri olmakla birlikte bu yazıda bahsedilecek olan evlilik türü heteroseksüel (kadın erkek evliliği) ve tek eşli evlenme modelidir. Toplumdan topluma ve kişiden kişiye evlilik sebebi değişmekle birlikte, evlilik tüm toplumlarda görülen genel bir olgudur. Türk toplumunda evliliğe önem verilir. Evlilik öncesinde nişan, kına ve sonrasında nikah, düğün gibi törenler yapılarak coşkuyla kutlanır. Peki bu kadar önem verilen ve kutlanılan evlilik nedir ve neden yapılır?

Türk Medeni Kanunu’nun 185.maddesine baktığımızda “evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” genel hükmünü görürüz. Devam eden maddelerde ise ortak konut seçimine, eşlerin birbirini temsil etme yetkisine değinilir. Bu hükümlere baktığımızda evliliğin ortak ve iki tarafı da ilgilendiren bir sorumluluk ve yaşam tarzı olduğunu söyleyebiliriz. Burada önemli olan nokta aile kurumunu kurarken iki tarafın da ortak sorumluluk alabilmesi, kararları birlikte verebilmesi ve bunu sürdürmek konusunda istekli olmasıdır.

 Evlilik medeni kanunda genel olarak bu hükümlerle anlatılmış olsa da tanımı ve sebepleri kişiden kişiye değişiklik gösterecektir. Kadın ve erkeklerin sebeplerinde bile cinsiyete dayalı olarak farklılıklar görebilmekteyiz. Virginia Satir, İnsan Yaratmak adlı kitabında kadınların evlilikten beklentisini şu şekilde tarif etmiştir: “Dünyadaki bütün insanlar içinde sadece kendilerini sevecek, değer verecek, saygı duyacak, kadın olmanın keyfini çıkarabilecekleri şekilde kendileriyle konuşacak, yanlarında duracak, onları rahatlatacak, cinsel açıdan tatmin edecek ve gergin zamanlarında yanlarında olacak erkeklerin hayatının merkezinde olmak.” Erkeklerin ise: “Genel olarak ihtiyaçlarını karşılayacak, güçlerinden ve bedenlerinden zevk alacak, onları bilge liderler olarak görecek ve ihtiyaçlarını dile getirdiklerinde yardım etmeye istekli olacak kadınlar istediklerini, iyi yemek ve iyi bir cinsellikle birlikte onlar için her şey olabilecek, kendisine ihtiyacı olduğunu hissettiren ve saygı görüp sevildiğini gösteren kadınlar” istediğini tarif etmiştir. Evliliğin sebeplerine bakıldığında hayatını başka birisiyle paylaşma isteği, çocuk sahibi olma, hayatta yalnız kalmamak, cinsel ilişkinin evlilik sayesinde kabul edilebilir olması, sevgi, ilgi gibi ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra güvende ve ait hissetme, toplumda evlilik sayesinde saygınlık görme, aile ya da toplum baskısı, gelenekler gibi maddeler görürüz.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımızda beş bölüme ayrılmış piramit görürüz. Bu piramidin en alt basamağı insanların temel fizyolojik ihtiyaçlarını oluşturur. Bu basamak önemlidir çünkü yaşamak için, hayatımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için bu basamağı en iyi şekilde tamamlayıp bir sonrakine geçmemiz gerekir. Bu ilk basamaktaki temel fizyolojik ihtiyaçlar; beslenme, boşaltım, nefes almak, uyku, sağlıklı vücut ve cinselliktir. Bunlar tüm canlılarda görülen temel ihtiyaçlardır. Piramidin ikinci basamağı güvenliktir. Temel ihtiyaçlarını karşılayan insan güvenlik ihtiyacına yönelir ve güvende hissetmek ister. Bu temel ihtiyaçlarını sağlamayı sürdürmek için güvenlik önemli bir ihtiyaçtır. Korkudan uzak kalmak, iş ve mülkiyet güvenliği, korunma maddeleri yer alır.

 Üçüncü basamak ait olma ve sevgi ihtiyacıdır. Temel ihtiyacını karşılayan ve güvende olan kişi kendini bir yere, bir gruba ait hissetme ve sevgi görme ihtiyacı içindedir. Sevgi, arkadaşlık ve aile kurma, mahremiyet, samimiyet, güven bu basamağın maddeleridir. Dördüncü basamak saygı ihtiyacıdır. Özsaygı, özgüven, başkalarına saygı ve kendine saygı, statü, güç, itibar, tanınırlık, sorumluluk bu basamağın maddeleridir. Son basamak olan kendini gerçekleştirme Maslow’a göre üst insanın tanımıdır. Önyargısız olma, yaratıcılık, ahlak, doğallık, problem çözücü olma gibi maddeler bu son basamağın maddeleridir.

 Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımızda piramidin her adımında evliliğin sebeplerinden bir şeyler görürüz.

 İlk maddede cinsellik gibi temel fizyolojik ihtiyacımızı karşılamamız, sonrasında güvenlik, barınma, ait olmak ve sevgi ihtiyaçları kişilerin evlilikten beklentileri ile birebir örtüşmektedir. Özellikle Türk toplumunda cinselliğin meşrulaşması ve “normal” olarak görülmesi evlilik sayesinde olabilmektedir.

İhtiyaçlarımızın karşılanabilmesinin en olanaklı göründüğü yer ailedir. Aile kurmanın ilk adımı da evliliktir. Tüm bu sebepler bizi evliliğe yöneltebilir ya da belki de sadece bir sebep bulup bunun için de evlilik yapılabilir. Fakat sebep ne olursa olsun sağlıklı bir evlilik kurabilmek için iki tarafın da benzer sebeplerde buluşması ya da anlaşması gerekmektedir. Evlenme sebebi ne olursa olsun kişiler, hayatlarını daha iyi bir noktaya taşımayı, daha mutlu olmayı amaçlar. Mutsuz olmak ya da bulunduğu konumdan daha geri bir noktaya gitmek için evlilik yapan kişiler olduğu sanılmamaktadır. Varsa bile sayıları çok azdır. Sağlıklı bir evlilik için kişiler öncelikle kendilerini tanımalı, güçlü ya da eksik yönlerini bilmeli buna göre de evlilikten beklentilerini belirlemelidir. Bu bizi daha mutlu bir evliliğe, daha sağlıklı bir aileye götürürken toplum olarak da gelişmeyi ve büyümeyi sağlar.

 


Kaynakça

Türk Medeni Kanunu, 4721 Numaralı,24607 Sayılı, 41.Cilt, 2001 Resmi Gazete İnsan Yaratmak, Virginia Satir, Beyaz Yayınları, 2018

www.pexels.com

19-10-2021
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir