Yolculuk 3: Rutinler hiç de sıkıcı değillermiş, ayıp ettim onlara  'Nur Aktaş'

Yolculuk 3: Rutinler hiç de sıkıcı değillermiş, ayıp ettim onlara 'Nur Aktaş'

A+ A-

Eski defterlerime bakıyorum. Bir sürü plan yapmışım, ama pek de uygulamamışım. Daha çok bir şeyleri beynimde canlandırmışım ve yapmış kadar olup, öylece bırakmışım. Hepsi değil tabi, işe yarayanlar da olmuş. Her sene yeni planlar... “Tamam, bu sefer düzenli çalışıyorum artık!”lar... Hep bir plan yapmam gerekiyormuş gibi hissetsem de çok dağınık çalışan bir insan oldum. Plan önemliydi; ama disiplin, rutin sıkıcıydı. Hatta bu haftaiçi bir sohbet esnasında  "Okulda bile ceza olarak disipline gidiliyor." dedi çok sevdiğim biri. Sanki disiplin bir cezaymış gibi. Yaratıcılığı öldüren bir şeymiş gibi. 

Rutin fikrinin sıkıcılıkla olan bağlantısını ilk sorguladığım an Matilda Kahl ile tanıştığım andı. Matilda Kahl, işe her gün aynı kıyafetle giden bir sanat yönetmeni. Aynı gömlek ve pantolondan çokça almış ve her gün temiz bir tanesini üzerine geçirip gidiyor işine. Bunun sebebini de aldığı karar sayısını azaltarak asıl işine odaklanmak istemesi olarak açıklıyor.

Gün içine bir sürü karar vermemiz ve bunları düşünmeye zaman harcamamız gerekiyor. Sanki beynim önüne gelen bir sürü evrak içinde boğulan bir patent ofisi çalışanı gibi. Ben artık gereksiz bir yükle yormak istemiyorum beynimi. Bu noktada sıkıcı olarak lanse edilmiş; fakat dahiyane bulduğum rutinlerden beklentim büyük.


NEDEN RUTİNLERE İHTİYACIM VAR?

Temel hedefim, zihnimin daha net ve berrak olması. 24 saatimin en fazla 8 saatini uyusam, 16 saatin sonunda günü tatmin edici hiçbir şey yapmadan bitirmek istemiyorum. Giyeceğim kıyafeti, yapacağım yemeği, gün içinde ne yapacağımı düşünmeye harcayacağım vakitte bir şeyler yapıyor olmak ve zihimi bunları düşünerek yormamak istiyorum. Örneğin pazartesileri makarna günü olsa; her zaman değiştirip değiştirip giydiğim birkaç basit pantolonum ve tişörtüm olsa ve içlerinden herhangibirini alıp giyiversem, beynimi bu kararları alması gerekirken yapılacak işlemlerden kurtarmış olurdum. Rutinlere ihtiyacım var; çünkü rutinlerin hayatı daha sade kılarak, hayal gücüne daha fazla yer açtığını düşünüyorum. 


NASIL RUTİN OLUŞTURABİLİRİM?

Oturup “Haydi bakalım, Pazartesi bunları yaparım, Salı şunun günü olsun ama bunlar aynı kalsın.” derim ama böyle pat diye demem pek sağlıklı olmaz. Önce biraz gözlem yapmaya ve rutinleri olan insanlar hakkında teoriyi aşıp, pratik bilgiler edinmem gerek. Bu hafta Mason Curry’nin, Günlük Ritüeller: Büyük Eserlerin Yaratıcıları Nasıl Çalışır? kitabını okuyorum, Simon de Beauvoir, Beethoven, Haruki Murakami, Pablo Picasso, Woody Allen gibi isimlerin günlük rutinlerini öğrenmek istersen, sonsehirbukucu instagram sayfasında paylaşıyor olacağım. Kitabı orjinal dilinden okumak isteyenleriniz için, İngilizce versiyonu internette pdf olarak mevcut. Bunun dışında bu haftanın en az iki günü sabah kalktığım andan akşam yatana kadar yaptıklarımı not etmeye çalışacağım. Böylece hayatımda kalabalık yapan kararları saptayıp, rutine bağlayabilir, atmak istediklerimi de atabilirim. Bunun dışında nasıl esnek rutinler oluşturabileceğime dair de okumalar yapmayı planlıyorum.

 

1 Kasım 2018 günü, saat 16:30’da rutinimle birlikte burada olacağım.

Güzel gelişmelerden ötürü bu tarih 8 Kasım'a ertelendi. Görüşmek üzere :)

Bu hafta boyunca rutinlere dair edindiğin bilgileri, varsa kendi rutinini benimle paylaşırsan müthiş olur:

sonsehirbukucu@gmail.com 

Kendine İyi Bak!

25-10-2018
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir