Camera Lucida - Gülnur Turgut (Fotoğraf )

Camera Lucida - Gülnur Turgut (Fotoğraf )

A+ A-

Bu ayki yazımda Roland Bartes’in bireysel ve kurgusal sayılabilen başyapıtlarından olan Camera Lucida’dan bahsedeceğim.

Bu yapıt, fotoğrafın ne olduğu sorusuna yanıt ararken, fotoğraf ile ölüm arasındaki ilişkiyi de ortaya çıkarmıştır.

Bu eser ismini nerden almıştır? camera lucida, ressamlar tarafından çizim düzeyi ile manzarayı üst üste göstererek çizime yardımcı olan optik bir cihazdır. William Hyde Wollaston tarafından 1806’da patenti alınmıştır.

En basit şekliyle camera lucida da sanatçı, 45 derece eğimli, yarı gümüşlenmiş bir ayna yüzeyinden çizim yüzeyine bakar. Bu çizim, yüzeyinin doğrudan görünüşünü yatay olarak sanatçının önüne sunar.

 

 

                                     

                                                                        Camera Lucida

Barthes’e göre; fotoğrafa yüklediğimiz ayrımlar ya söz bilimseldir (görünümler/ nesneler/portreler) ya da estetiğe dayanır.

Ona göre fotoğraf üç değişik uygulamanın nesnesidir. Yapmak, maruz kalmak ve bakmak. İşletici; fotoğrafçıdır. İzleyici, biz (dergi, gazete albüm ve arşivlere göz gezdirenler) ve fotoğrafı çekilen kişi ona yazar tayf der. (nesnenin yaydığı görüntülerin hepsi)

Ona göre fotoğrafın en önemli özelliği gerçeklikle olan ilişkisidir. Fotoğraf kurgu olsa dahi daima bir gerçekliği vurgular.

Barthes, studium ve punctum kavramlarını 1992 yılında yazdığı “Camera Lucida Fotoğraf Üzerine Düşünceler” kitabıyla fotoğraf kuramına kazandırmıştır.

 Bu yazımda daha çok punctum ve studium kavramları üzerinde duracağım.

Peki nedir studium ve punctum?.

Studium; fotoğrafı biçim ve içerik yönünden inceleme, yorumlama ve bunların sonucunda fotoğrafı beğenme sürecidir. Bu kavram, fotoğrafın okunmasını ve fotoğrafı simgeler ve semboller yardımıyla yorumlanmasını içerir.

Punctum ise; Barthes bu kavramı delip geçen anlamında kullanır.Sahneden bir ok gibi fırlar. Aynı zamanda ısırık, benek, kesik ve küçük delik demektir. Kısaca studiumu bozacak olan öğe punctumdur.

Punctum, studium gibi fotoğrafçının elinde olan bir şey değildir. İzleyiciye göre değişiklik göstermesi mümkündür.

Studium, her fotoğrafta vardır fakat punctum her fotoğrafta olmak zorunda değildir.

Studiumun fark edilmesi demek, fotoğrafçının niyetleriyle karşı karşıya gelmek, onlarla uyum içinde olmak her zaman onları anlamak ve kişinin kendi içinde tartışması demektir. Çünkü studiumun geldiği kültür, yaratanlarla ve tüketenler arasında yapılan bir anlaşmadır.

Barthes’e göre içinde punctum barındırmayan fotoğraflar basın fotoğraflarıdır. Bu tür fotoğraflar dikkat çekse de insanı yaralayamazlar, insan üzerinde oluşturduğu etki genel bir ölçü içinde gerçekleşebilir.

 

                              

Barthes, Camera Lucida da Koen Wessing’in 1979 yılında çektiği silahlı askerlerin yanından geçen iki rahibenin yer aldığı fotoğrafını tartışmıştır. Fotoğrafta yan yana gelme ve yaratılan ikilik önemlidir. Fotoğrafın punctumunu oluşturan da bu ikiliktir. İzleyicinin tekrar tekrar bakmasını sağlayan şeydir.

Studium ve punctum kavramlarının irdelenebileceği bir diğer fotoğraf, “Lewis Payne’nin Portresi”dir. 1865’te genç Lewis Payne, Dışişleri Bakanı W.H.Seward’a suikast girişiminde bulunmuştur. Alexander Gardner hücresinde asılmayı bekleyen Payne’nin portresini çekmiştir. Fotoğrafın studiumu, Payne’nin elleri kelepçeli ve neden beklediğine dair duruşudur. Punctumu ise Payne’nin ölecek olmasıdır. Barthes bu durumu şöyle anlatır: “Ucunda ölüm olan geçmiş bir geleceği dehşet içinde gözlüyorum. Pozun mutlak geçmişini veren fotoğraf, bana gelecekteki ölümü anlatıyor. Beni delen şey de bu eşdeğerliliktir”.

                         

                                         

                                                                 “O ölü ve ölecek…” 1865                   

Barthes’e göre bütün fotoğraflar olumsal (var olan, ancak olması da, olmaması da olanaklı olan bir varlığın taşıdığı bir özelliktir.) olduklarından, fotoğraf bir maske takmadan gösteremez. Maske fotoğrafın zor olan kısmıdır. Toplum, saf anlama pek güvenmez ve anlamın bir gürültüyle çevrelenmesini ister. Böyle olunca da fotoğraf saptırılabilir.

Avedon’un fotoğrafladığı William Casby’nin portresinde olduğu gibi köleliğin özü apaçık ortaya konmuştur. Çarpıcı bir fotoğraf olarak nitelendirebiliriz.

                            

                                               

                                                  R.Avedon William Casby,Köle Doğdu,1963

Studium her zaman kodlanmış, Punctum ise kodlanmamıştır. Barthes, Camera Lucida da Nadar’ın Savorgnan de Brazza (1882) adlı fotoğrafını studium ve punctum açısından ele almıştır.

Fotoğrafta Nadar, Savorgnan de Brazzayı, Fransız denizcileri gibi giyinmiş iki zenci çocuğun arasında fotoğraflamıştır. Çocuklardan biri elini garip bir şekilde Brazza’nın bacağına koymuştur. Barthes’e göre bu uygunsuz hareket bir punctum oluşturmalıdır. Ama punctum değildir. Ona göre punctum öteki çocuğun kavuşturulmuş kollarıdır. İsimlendirebildiğin şey insanı rahatsız etmez, onu delemez der Barthes.

Punctumun, tüm açıklığına rağmen, bazen gerçekliğin ardından, yani fotoğraf bakan kişinin önünde değilken ve onun üzerinde düşünülürken açığa çıkması şaşırtıcı değildir.

                        

                                   

                                                           Nadar/ Savorgnan de Brazza

 

Yazımı sonlandırırken Barthes’in bir sözüyle bitirmek istiyorum.

Fotoğraf, “bak”, “gör” ve “işte” nin karşılıklı söylenen şarkısıdır.

 

 

 

 


Kaynakça

dreamideamachine.com; commons.wikimedia.org.

07-10-2021
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir