Yaşayan Efsane: Josef Koudelka - Gülnur Turgut (Fotoğraf )

Yaşayan Efsane: Josef Koudelka - Gülnur Turgut (Fotoğraf )

A+ A-

            Josef Koudelka, 1938 yılında Çekoslovakya’nın Moravya bölgesindeki nüfusu 400’den az olan bir köyde doğdu. Küçük yaşlarda uçak maketleri yapmaya başladı. Çocukluğundaki  temel unsur, müzik oldu. Keman ve akordeon çalmaya başladı.

            İlk fotoğraf makinesine çocukken sahip oldu. Makineyi korudan topladığı yaban çiçeklerini pazarda satarak satın aldı. Bakalitten, 6x6 format bir kutu makineydi bu. 

            Üniversite yıllarında Rolleiflex makineye sahip oldu. Amatörce de olsa uğraştığı konular, manzaralar, ters ışıkta figürler, çalışan köylülerdi.   

                                                    

            Koudelka, kısa bir süre sonra yaşamına yön verecek önemli bir fotoğrafçıyla tanıştı. Bu fotoğrafçı, eleştirmen olarak sözü çok dinlenen ve genç fotoğrafçıları yakından izleyen Jiri Jenicek’ti. Jenicekle, bir fotoğraf kulübünde yaptığı bir konuşmanın ardından tanıştırıldı. Fotoğraf ustası, onun fotoğraflarına geceleyin sokakta bir mağaza vitrininin ışığında baktı ve çok etkilendi, bundan sonra da Koudelka’yı hep destekledi.1961 yılında Jenicek’in teşvikiyle Prag’daki Semafor Tiyatrosu’nun fuayesinde ilk sergisini açtı.  

 

            Divadlo za Branou’nun (Kapı Arkasındaki Tiyatro) yöneticisi Otomar Krejca’nın daveti üzerine, bu tiyatrodaki gösterilerin fotoğraflarını çekmeye başladı. Tiyatro fotoğrafları serbest fotoğrafçı olarak “Divadlo” (Tiyatro) dergisinde yayımlandı.    

 

            Fotoğrafçının çalışma tarzı, Prag’da tiyatro fotoğrafçılığı yaptığı dönemde gelişti. Koudelka, yönetmenin provalar sırasında özgür çalışma olanağı sağladığından bahseder. “Sahnede oyuncular arasında hareket ederken defalarca aynı sahneyi, farklı biçimlerde görüntülememe olanak sağlamıştır” der.

 

            Koudelka, çingeneleri fotoğraflamaya başladı. Çingeneleri fotoğraflarken bu işin zorluklarıyla karşılaştı. Çekoslovak Hükümeti, çingeneleri yerleşik yaşama yönlendirme konusunda çalışmalar yürütürken onların nasıl yaşadıklarının gösterilmesini istemiyordu. Bu durum sert bir dille kendisine iletildi. Fakat bu durum Koudelka’yı çingeneleri fotoğraflamaktan alıkoymadı.

 

            Koudelka, çingenlerle sık sık yaşamış, yaşamlarını paylaşmış, ama onlardan birisi haline gelmemiştir. Aynı anda hem farklı, hem katılımcı olarak kalmış, onların itibarlarına zarar veren bir “röntgenci” olmamıştır.

 

            1975 yılında New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilenen “Çingeneler Dizisi” onun en önemli çalışmalarının başına gelmektedir.  Aşağıdaki fotoğraflar bu diziye aittir.

 

 

 


    

                                  

            Sanatçının işgal yıllarına ait fotoğrafları 1968 yılında Rusya’nın Çekoslovakya’yı işgal ettiği yıllara aittir. Bu fotoğraflar nedeniyle ailesine zulüm yapılacak olmasından çekinen sanatçı fotoğraflarını isimsiz Çek fotoğrafçı imzasıyla yayınlar. “İşgal Serisi” ne ait bu fotoğraflar savaş gerçekliğini ortaya koyması açısından büyük önem taşır.

 

            Yukarıdaki fotoğrafı, Sovyet ordularının Çekoslovakya’nın başkenti Prag’ı işgali sırasında çekmiştir. Aşağıdaki fotoğrafta işgal dönemine aittir. Fotoğrafta halktan bir kişinin işgal askerlerine gösterdiği tepki görülmektedir.

                                  

               Sanatçının işgal fotoğrafları, Rusların işgaline karşı halkın direnişini değil, tüm işgallere karşı bir duruşu simgeleyen fotoğraflar olmuştur. Sanatçıya göre bu fotoğraflar Çekoslovakya’da neler olup bittiğini gözler önüne serer. Bu fotoğraflarda kimin Çek, kimin Rus olduğu değil, kimin silahlı, kimin silahsız olduğu öne çıkmaktadır.

 

               Sanatçı, 1986 yılında panaromik fotoğraf makinesiyle tanışır. “Kaos Serisi” de Koudelka’nın son on yıldaki vizyonunu karakterize eden bir dizi panoramik fotoğraflardan oluşur. Garip bir şekilde paradoksal olan bu imgeler, insanın doğaya dayadığı ve aynı şekilde kendi başına dayattığı anarşinin sert tanığıdır. Tartışma olmaksızın, savaş, kirlilik ve gücün yanlış yönetimi ile harap durumuna dönüşen bir dünyanın saçmalıklarını ortaya koyarlar.

 

               Koudelka’nın bu güzel fotoğrafları nasıl çektiğine gelince, sanatçı bunun değişkenlik gösterdiğini söyler. Bir şey dikkatini çektiğinde objektifin ayarlı olup olmadığı, diyaframın doğru olup olmadığı ve fotoğrafı çekilecek şeyin çok uzakta olup olmadığını düşünmez, hemen fotoğrafını çeker. Sanatçı kuralını kuralsızlık olarak tanımlamaktadır.     

               Yazımı sanatçının sözleriyle bitirmek istiyorum. “Fotoğraf çekerken yıkılmayacak kurallar yoktur. Nasıl fotoğraf çekmeniz gerektiğini hissediyorsanız o şekilde fotoğraf çekmek zorundasınız”.

           

            Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle. Fotoğrafla kalın.

 

           

 


Kaynakça

   Josef Koudelka: Retrospektif Sergi Kataloğu.

   www.magnumphotos.com

 

 

24-03-2020
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir