Elma, Kadınların Bilme Yolları, Yoga - Tuğba Özcan (Yoga)

Elma, Kadınların Bilme Yolları, Yoga - Tuğba Özcan (Yoga)

A+ A-

“Newton ve elma. Freud ve endişe. Jung ve rüyalar. Piaget ve çocukları. Darwin ve Galapagos kaplumbağaları. Marx ve İngiltere’nin fabrikaları. Whyte ve cadde köşeleri. Neyi saplantı haline getirdiniz?” Halcolm.

Sosyolog Michael Quinn Patton, nitel veri analizi üzerine yazdığı kitabında[1], Halcolm karakterini konuşturarak derin felsefi temelleri hikâyelerle anlatır. Halcolm hem bir nitel araştırma ilham perisi hem de Sufi-Zen eğitim ustası olarak çıkar karşımıza. Kendini araştırmaya adamış meraklılara sorduğu soru: Neyi saplantı haline getirdiniz?

Saplantı kelimesi, sürekli duyulan endişe anlamıyla olumsuz bir ton taşısa da akla takılan bir düşüncenin üzerine düşmeyi en iyi ifade eden kelimelerden biri. Kompleks hipotezlerin, büyük icatların arkasında basit bir eşyanın ya da kavramın olduğunu; o basitliğin düşüncelerle, araştırmalarla, nakış işler gibi işlendiğini, saplantının arkasında adanmışlığın olduğunu görüyorum. Merak edip sorduğun bir soru varsa ve kısa yoldan gelen cevaplar sana yetmemişse; peşinden git. Belki de kimse o soruyu senin gibi bilmek isteyerek sormadı. Belki de, benzer soruyu soran atalarınla ortak bir düşünme sürecini deneyimlemek üzeresin ve aynı kaynaktan içmek için toplandınız.

Benim saplantı haline getirdiğim konulardan biri, farklı bilme şekilleri. Akıl ile bilmek yeterli miydi? Bilimsel dediğimiz bilgi aktarım yolları herşeyi açıklamaya muktedir miydi? Sezgisel biliş nasıl açıklanabilirdi? Ve buradan “kadınların bilme yolları” başlığına uzanmıştım.

Kadınların bilme yollarından biri kendi bedenleridir. Kadın bedenlenmesi (female embodiment), bir kadının bedeninin dünyayla yaşadığı deneyimler ile, benlik algısını tanımlayan bir kavram. Bu deneyimler menarş ve doğum yapma potansiyeli gibi erkek bedeninin hiç bilmediği deneyimleri de kapsıyor. Bedenlenme terimi, Merleau-Ponty'nin felsefi düşüncelerine dayanmaktadır. Dünya hakkında algıladığımız her şeye beden tarafından aracılık edildiğini söyler. Bedenlerimizi anlamadan kim olduğumuzu ve başkalarıyla ve çevremizle nasıl etkileşimde bulunduğumuzu anlamanın imkansız olduğunu açıklar. İnsan deneyimi, bedensel bir deneyimin içinden geçmek demektir. Bizi duygulara, düşüncelere, bilgilere vardıran bedensel varlığın aracılığıdır. Bu sebeple, günümüzde çokça duymaya başladığımız hali ile “beden ile bağ kurmak”, kendini ve diğerini bilmek için elzemdir.

Yoga bilimi de bize bedeni dinlemeyi öğrenmek için teknikler sunar. Fiziksel bedeni araç gibi kullanarak kendimiz ile iletişim kurmayı, bağ oluşturmayı öğreniriz. İçsel sessizlik alanı oluşturarak, dinlemeyi öğreniriz. Yoga bu yüzden sezgisel biliş haline bedenlerimiz ile varmamıza yardımcı olur.

Ancak bu bakış açısı, çağımızda norm olarak kabul gören bir bilme biçimi değildir ne yazık ki. Belenky[2] ve arkadaşlarının, kadınların bilme yolları üzerine yaptıkları araştırmada vardıkları sonuç; kadınların geliştirdiği ve değer verdiği belirli bilme yollarının, çağımızın baskın entelektüel değerleri tarafından karalanmış ve ihmal edilmiş oluşudur.[3] Kısaca denilebilir ki, kadınların bedenleri ve sezgileri aracılığı ile vardıkları bilgi, uzun bir zamandır geçerli görülmeyip yok sayılmaktadır. Bunun tarihsel, kültürel ve politik bir çok sebebi bulunuyor. Sebepleri incelemeyi başka bir yazının konusu yapabiliriz. Bu yazıda kurmak istediğim bağlantı, çağın norm olarak değer verdiğinin haricinde farklı bilme yolları olduğudur ve özellikle kadınların bilme şekillerinin bu normların ötesine geçme potansiyelinin gözlemlenmeye değer oluşudur. Yoga gibi kaynağını doğu felsefesinden alan yaklaşımların ortodoks batılı düşünce tarafından hemen anlaşılamamasının bir sebebi de bu norm dışı bilme yollarına batılı aklın aşina olmayışında yatar.

 

 

 

 

[1] Patton, M. (2015) Qualitative Research and Evaluation Methods. 4th Edition, Sage Publications, Thousand Oaks.

[2] Belenky, M. F., Clinchy, B. M., Goldberger, N. R., & Tarule, J. M. (1986). Women's ways of knowing: The development of self, voice, and mind. Basic Books.

[3] Brookes, A.-L. (1988). [Review of Women’s Ways of Knowing: The Development of Self, Voice, and Mind, by M. F. Belenky, B. M. Clinchy, N. R. Goldberger, & J. M. Tarule]. Curriculum Inquiry, 18(1), 113–121. https://doi.org/10.2307/1179565

24-01-2023
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir