Kendimle Kavgam, Şans Kim De? - Zehra Sarı (Yüksek Biyolog / Eğitimci)

Kendimle Kavgam, Şans Kim De? - Zehra Sarı (Yüksek Biyolog / Eğitimci)

A+ A-

Şans kelimesinin kökeni Fransızcaya dayanmaktadır. Mantıkla açıklanamayan olayların rastlantıya dayanmasını ifade eder. Diğer deyişlerle baht, talih, felek olarak adlandırılmaktadır. Şans da etkin olan bilgi ve emekten çok rastlantıdır.

Kültürümüzde yetişenler olarak başımıza gelen olumsuz olayları “şanssızlık”, başkalarının elde ettikleri başarıları ise “şans” olarak yorumlarız. Sınavdan kötü not aldığımızda, istediğimiz işe giremeyince, tuttuğumuz takım kazanamayınca kendimizi “şanssız” olarak görürüz, bu şanssızlığın nedeni de genelde diğerleridir, öğretmenler, hakemler, sistem vs. Aslına bakarsanız tüm bunlar bir takıma doğrudur. Lakin her güzel şey sadece çabalayarak azimle de olmaz arkasındaki şansın mutlaka payı vardır. İki kişi aynı çabayı gösterir ama birine birden bir kapı açılırken diğerinin yüzüne kapılar arka arkaya kapatılır. Nedir onların arasındaki fark kişilik, zekâ, güzellik…

Şansın kelime anlamına değindiysek artık gerçek hayata dönebiliriz, sizler için şans nedir?

Siz de çok istediğimiz şeylere bazı kişiler sahip olduğunda sorgusuz sualsiz nedenine şans mı dersiniz?

Öyle kişiler vardır ki sizin canla başla çalıştığınız çabaladığınız ama elde edemediğiniz şeyler o kişilere altın tepsilerde sunulur, bizlerde teselli olarak ya kader deriz ya da şans…

Günlük hayatta şans oyunlarının kazanılmasında gerçekten şans rol oynar. Ancak gerçek hayat bir at yarışı değildir baktığımızda farkında olarak veya olmayarak takındığımız tavırlar şansı etkiler. Kimisi yaşadığı talihsiz olaylar neticesinde pes edip tası tarağı toplayıp şans yüzümüze gülmedi deyip her şeyi bırakır, bazıları ise daha cesurdur her kaybediş aslında yeni bir tecrübedir, kaybettiklerinin yanında kazandığı tecrübeleri de görür belki ikinci, üçüncü şansta her şeyi daha farklı algılar ve daha farklı değerlendirir. Bir takıma şansın yakın arkadaş olduğu kişiler daha cesur daha ılımlı kişilerdir. Düştüysek kalkarız daha ölmedik ya diyen kişiler…

Bilim insanları bunu araştırmışlardır acaba her şanslı kişi aynı karaktere mi sahiptir hepsi mi durumu en pozitif haliyle değerlendirir. Bunun için yaşam doyumu ölçeği kuramını kullanmışlardır (Richard Wiseman) bu kuram neticesinde kendini şanslı gören ile görmeyen arasında bir fark bulamamışlardır. Gerçek fark cesaret, tutum, yenilikçi düşünce gibi farklar ortaya çıkmıştır.

Belki de gerçek olan doğru zamanda doğru işe yeltenmekten geçmekte hayattaki başarıyı doğa üstü güçlere yüklemek ne kadar doğru bilinmemekte.

PEKİ yazar olarak ben ne mi düşünüyorum?

Şansın benle bir düşmanlığı vardır diye düşünüyorum arada yanıma yaklaşıp merhaba der gibi oldu ama ben pek ahbap olmayı beceremedim ürküttüm kaçırdım onu, öpüp koklamayı beceremedim. Aslında talihli kişilerle ahbap olsam belki onlarla gezerken bana da bulaşırdı oysa benim hayatım hep şikayet edenlerle pes edenlerle kesişti ,velhasıl kelam böyle yıllar geçti artık yaşadığım hayatta en büyük suçlu o ,öyle ya ben çok çalışıp çabaladım beni tercih etmediyse suç benim mi ne yapmalıydım sevgili şansı elimde tutmak için öğretmediler ki bana şans nasıl değerlendirilir ,evet onu elimde tutmadığım için tutmayı öğrenmemekte de suçlu ben değilim…Suçlu olan elimize verilen ufacık kırıntıları şansı kaçırdın deyip bizi şansı değerlendiremeyen olarak yaftalayan suçlu aslında şansın peşinde koştuğu zerre yeteneği emeği olmadan fırsatları iyi değerlendirdi diye anılan…

Yıllar önce okul çantalarımızın arkasına rozetler takardık benim çantamın arkasında da şu söz yazardı Anthony Robbins’ e ait “Kaderiniz karar anlarında biçimlenir.” Uzun süre o çantayı kullanmama her kullanmamda görmeme rağmen ben pek bilememişim kıymetini oysa şimdi ne kadar da doğru geliyor, şans dediğimiz şey verdiğimiz kararlardan ibaret olabilirdi, yanlış yer de yanlış verilen kararlar atılan yanlış adımlar değerlendirilemeyen fırsatlar. Bir yandan böyle düşünürken diğer yandan bu fırsatları değerlendiremediysem o an durum bunu gerektirmiştir diyorum aslında neden cesur değildim demek daha ağır basıyor. Ben elimdekileri kaybetmekten korktum anlaşılan oysa cesaret yeni kazanımları arkasında getirecekti belki de.

 

 

Yorum sizin...

Bu arada RİCHAR WİSEMan’ın bulgularını ekliyorum

  • Şanslı insanlar fırsat yaratma ve önlerine gelen fırsatı fark etme konusunda beceriklidirler.
  • Şanslılar hayata karşı rahattırlar, iç huzurları yüksek, endişe katsayıları düşüktür. Bu sebeple sezgilerini daha rahat dinlerler, kararları daha isabetli olur.
  • Gelecek beklentileri olumludur. Tutkuları ve hayalleri vardır. Geleceği değiştirme gücüne sahip olduklarına inanırlar. Aldıkları kararlar bu inancı hayata geçirmek üzerinedir. İyimserlik en önemli özellikleridir.
  • Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Düşerler ama kalkmasını bilirler. Depresyona girerler ama hemen toparlanırlar; hayata küsmezler. Yeni yollar dener şansızlığı şansa çevirecek bir yol bulurlar.

 

Yukarıda yazanları dikkate alıp belki şansla sıkı bir ahbaplık kurabiliriz belki 

Deneyelim!

08-03-2022
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir