Kozmosun Eşsiz Ritmi “Homo Nomadicus’un Dönüşü”
Alacakanalık gün ışıklarına bırakırken kendini,
önce kuş sesleri duyuluyor uçsuz bucaksız bozkırda.
Kuşlar ve günün ilk ışıkları ıslak çayırın rengine ve sesine karışan sakin adımları karşılıyor.
Yeşil verimli su havzalarından büyük otlak ve uçsuz bucaksız düzlüklere inanarak yola koyulanların milyon yıllık macerasını bilmeden çekiyor bir uçtan başka bir uca altın sarısı o düzlüğe.
Bir an duruyor cezbine kapıldığı bu anı anlamaya çalışarak.
Çok eski, çok köklü diye geçiriyor içinden her biri.
Sonra bırakıyor kendini adımların ahengine.
Önce kuş sesleri…
Kızıl akbaba, küçük sakarca ve küçük balaban düzlüğe ağıyor ve kanatlarını hızla açarak döne döne gökyüzünde süzülüyor.
Bir yanardağ gibi gürül gürül, bir ırmak gibi çağlayarak akan adımları iri kanatlı kuş sesleri karşılıyor sonra.
İşte benim bu yolları işleyen diyor içinden Homo Nomadicus[i].
Kozmosun eşsiz ritmiyle çağlıyor tüm zamanlara.
Kıtalar arası bir tanıklık büyüyor içten içe kökleri kavrayarak,
çağın en beklenmedik halini kucaklarcasına geliyor çoğul ve gür.
Atlar dört nala koşuyor uçsuz bucaksız düzlükte,
bir devrin başlangıcını müjdeler gibi akıyor toprağın üstünde dolu dizgin nallarıyla.
Yeleleri rüzgara karışarak savruluyor.
Nehirler derin ve coşkun…
Dağlar görkemli ve sarp…
Bu eşsiz macera çağlar boyu sürecek bir yankı bırakıyor toprağa.
Çatalhöyük[ii] Anadolu’nun ortasında bir beşik…
Uğurluyor ve karşılıyor tarih öncesi bilgelikle milyonlarca ışık yılı mesafede bir döngüyü Homo Nomadicus atası Homo Sapiens Sapiens’in rengine bürünerek.
Anımsıyor birdenbire içlerindeki düş gezginleri o eşsiz anlatıyı yüreklerinde:
“Büyük Volkan (Hasan Dağı) yeri konuşturdu
Dağdaki (Hasan Dağı) ışıklı ırmak güneşin indiği yere aktı
Çocuklar ve kuşlar şarkı söylüyor
Toprak altın sarısı
Rüzgar döne döne kuşları göğe taşıyor
Su bereketli, derin ve mavi”
Homo Nomadicus bir dişi (Monticola Saxatilis) taş kızılı[iii] gibi göçmen atalarının izinde kozmosu işleyerek tarihini hatırlamaya yüz tutuyor şimdi.
Gök ve yer eski anlatılarla yüklüyor her birini.
Yol uzun…
Gün, bir varmış bir yokmuş diyerek geçen bir serüven…
Tüm karşılama ve uğurlamaları sayıklıyor adımlarıyla işte tam da burada diyerek,
kosmosun eşsiz ritmiyle o ışıklı ırmağa karışarak mırıldanıyor yüreğinden.
“Homo Nomadicus, Homo Sapiens Sapiens[iv]’i yüklü yüreği ve adımlarıyla çağırmakta”
Kaynakça
[i] Göçebe insan. [ii] Orta Anadolu’daki tarih öncesi ilk yerleşim yerinin adı. [iii]Kayalık ve taşlarda görülen gövdesi kiremit rengi bir çeşit kuş. <> 11.4.2024. [iv] Modern insan.