Bir Yumak Düşünce

Kafamızın içi o kadar kalabalıklaşmıştır ki durup nefes almayı unuturuz. Sanki bir ip yumağı vardır. O ipin ucunu bulup, çekip kurtulmak istersin. Ama bu hiç kolay değildir.  Tam buldum dersin daha çok karışır. O kadar güçsüz o kadar yorgunuzdur.

Uzaklaşmak ise sadece kaçmak olur böyle zamanlarda. Sorunları yok sayamadığımızı anlayınca işte o zaman bir çözüm yolu aramaya başlarız.

Sorgulamaya başlar ve ne zaman bu noktaya vardım diye düşünürüz. Önemli olan kırılma noktasını yani her şeyin başlangıcını bulabilmek. 

Düştüğümüz yerden kalkmak için belki bir kişinin yardımı belki de bir farkındalığın yaşanması gerekiyordur.

Belki bir kişi hayatınıza dokunur. Size bir yol haritası çizer. Sizi gerçekten anlar ve o ipin ucunu bulup size gösterir. Hayatınız anlamlanır, ufkunuz genişler, gözleriniz parlar. 

Artık düşünceleriniz ve hayalleriniz birbiriyle yarışır hale gelir. Ben ne istiyorum, ne yapabilirim diye sorgularsınız. İşte bu andan sonrası çok kolay çünkü kontrol sizdedir artık. 

Belki de bir olay yaşarsınız ve sonra her şey anlamlanır gözünüzde. Neden daha önceden fark edemedim ya da aslında kafamın içini boş yere doldurmuşum dersiniz. Bu farkındalıkla o ip yumağı birden yok olur. Gözümüzde büyüttüğümüz tüm sıkıntılar birden kaybolur.

Eğer şanslıysanız biri sizi bulur ve ilham kaynağı olur. Tecrübeleriyle sizin yaralarınıza dokunur usulca. Sizi düştüğünüz yerden kolayca kaldırır.

Eğer daha da şanslıysanız kendi ilhamınızı kendiniz yaratırsınız. Kimseye ihtiyaç duymadan,  özgürce hayatı yaşarsınız sonrasında.

Önemli olan sizsiniz

ve artık yeni şeyler denemenin tam zamanı.