Yazmışsa Bozmak Olmaz

Tabi ki bizim için yazılmışı bilemeyiz. Yarını hatta birkaç saniye sonrasını bile bilemeyiz. Peki ya bilseydik ne olurdu?

Bazen filmlerde olur ya  seçenekler önünde belirir. Hangi yol nereye çıkıyor gösterir. O anı ve sonrasını görürsün. Sen de tabi ki sonrasında  pişman olmayacağın seçimi yaparsın. 

Bu yol şuna çıkıyor bu yol buna çıkıyor. 

O yol çıkmaz sokak hiç girme.

O insan kötü merhaba bile deme diye seni uyaran bir sistemin olduğunu düşünün. 

Tıpkı şimdiki aklınla geçmişe dönüp aynı yolu sil baştan yürümek gibi. Nerde engel var nerde çiçek var bu sefer biliyorsun. Yürümeyi bırak koşarsın öyle değil mi?

Böyle bir sistemle yaşamak daha mı doğru olurdu? Ya da daha mı kolay? İnsanın kaderini baştan bilmesi nasıl bir his olurdu acaba? 

Başta ne kadar heyecanlı, harika bir buluş gibi gelse de buna değer miydi? Hiç pişmanlık duymayan, hiç hata yapmayan insanlardan oluşan bir dünya... Fazla hayalperest bir bakış açısı aslında. 

Her şeyi öncesinden bilince yaşamanın bir anlamı olur mu? Yarının bilinmezliği ortadan kalkınca o hayatı yaşamanın bir heyecanı kalmaz ki.