Ya o ya bu değil…

Ya o ya bu değil…

A+ A-

Bize uygun olmayan karakterli insanları dışlar mıyız yoksa onu da öyle mi kabul ederiz? Tahammül etmekte zorlandığımız insanlarla çevrili bir ortam senin nefesini de daraltır bir zaman sonra. 

Her ne kadar kızsak da eleştirsek de onlara alışıyoruz bir zaman sonra.  Sırf onlarla aynı dili konuşabilmek adına, anlaşılabilmek adına yapıyoruz çoğu zaman. Kendi gücümüzü bu şekilde tüketiyoruz. Daha da kötüsü eleştirdiğimizi yapar oluyoruz. Düzelir demekle olmadığını defalarca görsek bile. Bilmiyoruz ki ne yaparsak yapalım onlar hep aynı kalacak. Kendiliğinden anlamıyorsa senin çabanla da anlamayacaktır. Boşa çaba seninki. 

Herkesin deneye yanıla kendi bulması gereken bir yolu vardır.  Ya da kendi yolundan memnun olup senin değiştiremediğin gerçekler vardır. Evet, belki yol kötülüklerle dolu yanına baksa çiçekleri görecek. Ama inatla kafasını çevirmiyorsa senin yapabileceğin bir şey yok daha fazla. Sen sadece çiçekleri gösterebilirsin. Onu arkasından ittirip o yola sokamazsın. 

İnsanlar gelip geçer hayatından. Kimisi iyiliği ile ruhuna dokunur kimisi kötülüğü ile seni boğar. Kimisinde bir ay kimisinde bir ömür kalıcı olursun. Ama bir gün mutlaka o rolün biter. Sen istesen de istemesen de. Kimseyi düzeltemezsin o istemediği sürece. Senaryo sadece sana ait değil, anla!

 


Kaynakça

Görsel kaynak: www.pexels.com

10-01-2024
Gülçin Kahraman

Gülçin Kahraman

Sosyolog

Düşünce ve hayallerin birbiriyle yarıştığı dönemler yapabileceğiniz en iyi şey, onları yazmaktır. Ben de öyle yapıyorum.

khrmnglcn@hotmail.com