Sokağın Sessiz Çocukları

Sokağın Sessiz Çocukları

A+ A-

   Kulaklıklarımı çıkardığımda duyuyorum sokağın seslerini ve o seslerin içindeki derin sessizliği. Belki de her gün rastladığımız ve görmeye aşina olduğumuz sokakta çalışan çocukların sessizliğinden bahsediyorum. Yaşadığım basit bir olay bu konuda düşünmeye itti beni. Gördüğüm birkaç kağıt toplayan çocukların işi eğlenceye dönüştürmesiydi dikkatimi çeken. Onların çocuk olduğunu bize hatırlatan o eğlence.. Çocuklardan biri arabayı kullanıyor diğeri gücü yettiğince kartonları ezip, küçültmeye çalışıyor. Ardından kartonlarla beraber atıveriyor kendini arabaya ‘’hızlı sür!’’ komutuyla başlıyor oyunları. Ben dahil sokakta bazılarımızın ilgi odağı oldular. Herkesin yüzünde küçük bir tebessüm ve ‘’çocuklar işte her şey oyun onlar için’’ sözleriyle yollarına devam ettiler. Akla ilk gelen oyun yaşında bir çocuğun neden çalışmak zorunda olduğu değildi. Sürekli gördüğümüz şeyler alışkanlık kazandırınca sorgulamak aklımıza gelmiyor ne yazık ki.

  Çocuk işçiler, sanayi devriminden bu yana değişmeyen gerçekler arasında. Dünya üzerinde çocuk işçi sayısı yapılan araştırmalarla netleştirilmeye çalışılsa da kayıt dışı çalışan çocuklar olduğu için bu pek mümkün değil. Bu durumun önüne geçmek adına yapılan çalışmalarsa sadece çocuk işçi olarak kayıtlı olanların peşine düşüldüğünden yetersiz kalmıştır. Çocuk işçiler bir sorun mu? Yoksa varlığını sürdüren sorunun doğurduğu sonuçlardan biri mi? Sorusu geliyor haliyle akla. Yoksul ailelerin çocuklarının çalışıyor olması temelde yoksulluk sorununu gözler önüne seriyor. Peki ailesi tarafından sokağa atılan çocuklar? Belki bu da bize başka bir sosyolojik sorunun kapısını açıyor. Gerçek şu ki sorunlar değişse de varılan sonuç aynı.

  Gördüğüm olayın üzerinden iki sene geçti. Etkisiyse halen sürüyor. Bir gerçeğin tokat gibi suratıma vurulmasıydı benim için. Ne zaman sokakta çalışan dalgın bakışlı bir çocuk görsem yanından öylece geçip gitmenin ağırlığını taşıyorum. Çocuk denince parkta şen kahkahalarla oynayan, sevgi dolu ve mutlu çocuklar gelirdi hep aklıma. Ancak artık gülmek için sebep arayan, kenarda sessizce akıp giden zamana bakarken bir anda büyümek zorunda kalmış o sessiz çocuklar canlanıyor gözümde…


Kaynakça

https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/graffiti-wall-alley-fotografi-1770813/

03-11-2022
Nida Çakır

Nida Çakır

Sosyolog

Ankara’da doğdum. Resme ilgimden ötürü resim öğretmenimin desteğiyle lisede grafik ve fotoğraf okudum. Toplum ve sanatı birleştirdiğim lise hayatımın sonunda üniversitede sosyoloji okumaya karar verdim. İzzet Baysal Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldum. Şimdi de Samsun Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaktayım. Kalan zamanlarımda plak evlerini gezmekten keyif alıyorum. Şu an için küçük bir plak koleksiyonum var.

nidacakir06@gmail.com

nidacakiir