Yaşa Gitsin…

Yaşa Gitsin…

A+ A-

Öyle farkında olmadan yaşıyoruz ki bu hayatı. Etrafımızda olan bitenlere kulaklarımızı kapatmışız. Gözlerimizi kapatmışız. “Bana dokunmasın da…” halini almış düşüncelerimiz. Bana bi zararı yoksa kendimi hiç yormayayım diye düşünür olmuşuz. Yeterince yoruyor zaten her şey. Daha fazla yorulup uğraşmamak adına mı?Yoksa tamamen bencilliğimizden mi bu duyarsızlığımız? 

Bir ihtimal daha var: iyi niyetimizden, saflığımızdan dolayı farkında olmayabiliriz olanların. Daha doğrusu yapılanların arka planını tahmin edemeyiz. Neyi, ne amaçla yaptığını hissetsen de konduramazsın bazen karşındakine. Öncesinde öyle tanımadın ki onu.  Söyleyemez, yapamaz dersin içinden. Sonra bir bakmışsın girdap içine çekmiş seni, kaçamamışsın. 

Bakış açımız öyle önemli ki. Bardağın dolu tarafından mı yoksa boş tarafından mı bakıyorsun? Bu sorunun cevabı hayatını şekillendiriyor aslında. Boşluğa bakıyorsan bir zaman sonra bomboş geliyor her şey. Bir anlamı, önemi kalmıyor yaşanılanların. Ama dolu tarafından bakıyorsan senin için her şey ileriye dönük bir adım. En ufak detay seni mutlu etmeye yetiyor. 

Her zaman daha ileriye adım atabilmek için çırpınanlar var. Kimden ne öğrenirsem, kim bana ne katabilir düşüncesiyle yoluna devam edenler var. Önüne çıkan her engeli aşan, devamlı kendini yetiştiren insanlar.

Diğer yerde de sadece kendi derdinin olduğunu ve bu derdin çok büyük olduğunu sananlar var. İlerlemek için başkalarından güç alanlar var. Ne yazık ki başkalarını baltalayıp onları kendine basamak için kullanmayı tercih eden insanlar. 

Hayatın bir dengesi yok. Hangi tarafta olmak istediğini sen belirleyebilirsin sadece. İster dolu olanı boşalt ister boşluğu doldur. Sana kalmış…

 


Kaynakça

www.pexels.com

10-12-2023
Gülçin Kahraman

Gülçin Kahraman

Sosyolog

Düşünce ve hayallerin birbiriyle yarıştığı dönemler yapabileceğiniz en iyi şey, onları yazmaktır. Ben de öyle yapıyorum.

khrmnglcn@hotmail.com