Kişisel Cenaze Töreni

Kişisel Cenaze Töreni

A+ A-

Öncelikle merhaba.  Hepinize bu şaşaalı törene katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bu; benim ruhumun ölümü, küçük hayallerimin kayboluşunun üstünden geçen koca birkaç yıl sonucunda bir çocuk tarafından kıyıya vurmuş halde bulunan zavallı parçamın kaybı için.

Tuzlu okyanus suyundan şişmiş, insan atıklarıyla kirlenmiş, porsumuş ve çirkinleşmiş düşlerimin kırık parçalarının sergisi. Lütfen solmuş ve kurumuş siyah karanfillerinizi ufak tabutuma koymadan geçmeyin. Gönlünüzden geçen birkaç kötü ve küçümseyici kelimeye, her zaman peşinde koştuğum şeylere çelme takan akranlarımdan dolayı alışkın olduğum düşmelere yeniden hazırım.

Hazırım ama eskisi kadar umut dolu değilim.

Bazen müzik dinleyemiyorum. Bana bu hayatı çağrıştırıyor. Tanımadığım insanlarla merhabalaşıp konuşuyormuşum gibi, anılarına dokunuyormuşum gibi hissettiriyor. Nefes almayı unutmuşken bana dünyayı anlatıyor ve hala yaşanabilecek bir yer olduğuna ikna etmeye çalışıyor.

Ben bunu istemiyorum, bu yüzden kulaklarımı tıkıyorum. Hiçbir notaya dokunmuyorum ki bana bir şeylere sahip olabileceğim hayallerini kurdurtmasın. Çünkü imkansızlığını görebiliyorum. Son çıkışa dikiz aynamdan bakıyorum ve bu geç kalmışlığın acı ekşi tadı damağıma yapışıyor. Tüm yaşanmışlıklarımı kussam da geçip gitmeyecek bir mürekkep kazıntısı gibi. Tenime ilişmiş bir pişmanlık var. Sıcak su ile yıkasam akmayacak, buz değdirsem donup kırılmayacak. Keselesem daha da derine inecek. Bu yüzdendir ki küsüyorum, arkamı dönüyorum ve uyuyor numarası yapıyorum.

Söyle bana, şarkılar her zaman seni iyi mi hissettirir? Hangi zihniyete sahip biri bana sevdirebilir bu ıstırabı? Nasıl bir dünya ki o yaşadığı, bana ölmüş kişilerin dokunuşlarını arzulatacak ve bir tebessüm konduracak prangalar vurduğum dudaklarıma?

Gökyüzümde hayat yok, yıldızlarım kaydı ve güneşim artık hep batıdan el sallıyor bana. Kimseler bakmıyor bu ketum yüzüme.

 Solduranlar utansın!

Ben her zaman burnumun ucunu gördüm bu sahte yıllarda. Ama muhtacım, Tanrı değilim ben, yalnız kalmamalıyım, bu kötü kıvrımlarla dolu yollarda düşüncelerimin arasında kaybolmamalıyım. Bu yüzdendir ki yazıyorum. Unuttuklarım için, unutamadığım tüm yaşanmışlıkların birikintisini bu kelimelere döküyorum. Ölen her bir kırıntım için kişisel bir cenaze töreni hazırlıyorum. Kızıldan başka renk görmeyen gözlerimi siyaha boyuyorum ki bir daha ayırt edemesin hiç bir kırgınlığı.

Bir delinin ateşe sürüklenmiş zihninin kırıntılarını topluyorum; ruhumdaki boşluğu doldurma savaşımda, geçmişe dönüyorum. Dokuzuncu senfonimi yaratıyorum.

Şayet eline bir gün ulaşırsa diye not; benden sonra açacak olan gökkuşağına bak ve tüm renkleri hatırla. Benim için kocaman gülümsemelik bir anı ayır, ufak bir hatırım kalırsa sende yığın olmuş kuru yapraklarla dolu toprağa dön. Kaybolup gidenleri, kötüyü ve çirkini anımsa. Çünkü sen güzel olansın, müziğin tatlı tınılarısın. Eski bir dostun şenliği, kayıplara duyulan özlemsin. Ben ise kamburu çıkmış bir söğüt. Gönlüm ölüm bahçesi.

03-04-2023
Lahza Güz

Lahza Güz

Basım, Yayım Teknolojileri - Öğrenci

Biraz deli, kafadan üşütmüş ve aklı bozuk biriyim, tüm diğer iyi insanlar gibi.

 

benlahza@gmail.com

ben.lahza