
Hayaller Bitti!
Çocukluğumuzdan bu yana hayallerle büyüdük. O zamanlar daha çok gizli yeteneğinin olması gibiydi bu hayaller. Uçmak gibi görünmez olmak gibi.
İzlediğimiz filmlerden midir bilinmez. Birbirimizle yarışır gibi herkes farklı bir gizli güç isterdi. Bazen de sahip olmak istediğimiz bir oyuncaktı tek hayalimiz. O an bizim için ulaşılmaz olan her ne ise onun hayalini kurardık belki de.
Sonra büyüdük ve hayallerin boyutu değişti. Hayaller ve hedefler birbirine karıştı demek daha doğru olur belki de. Kariyer yapmak ya da bir ülkeyi görmek kimisi için bir hedefken kimisi için sadece hayal olmaktan öteye geçemedi.
Bu ayrımı yaratan imkansızlıklar mı? Bir şey ne kadar imkansız görünüyorsa hayal mi olur?
Tüm hayallerini gerçekleştiren var mıdır? Hayal ettiğim her şeye ulaştım noktası…
Asıl imkansız olan bu değil midir? Artık hayal kurmayı bıraktım demek gibi bir şey bu.
Hayallerinin bir sonu olmamalı. Aksine onlar sayesinde yaşadığımızı ama “gerçekten”yaşadığımızı hissetmiyor muyuz?
Hayaller hep yarışır kendi içinde. Hangisini daha çok istediğini düşünürsün. Hangisini daha öncelikli gördüğünü düşünürsün. Yapabilmek için heyecan duyarsın.
Gerçek mi oldu? Yenisini düşle hemen. Bu uçsuz bucaksız bir yol çünkü.
Gerçekleştirebildiğin her hayal sıradaki için yeni bir yol belirliyor. Açılan her kapının ardından yeni bir kapı seni bekliyor.
Fazla mı hızlı gittin? O zaman şöyle düşün: Önünde daha o kadar çok kapın var ki ve o kapıları her zaman sonuna kadar açık bulamayacaksın. Hiçbir zaman geriye bakma yeni açılacak kapılara odaklan.
Kaynakça
Görsel kaynak: www.pexels.com