Öyle sandım!

Öyle sandım!

A+ A-

Herkesi “kendin gibi sanmak” diye bir hastalık var. Her defasında bu sefer belirtileri biliyorum, zamanında ilacımı almalıyım dediğinde alamadığın, yine hazırlıksız yakalandığın sonsuz döngü

Hiç mi çıkılmaz bu döngüden? Hiç mi tecrübelerinden akıllanmazsın? Yoksa devamlı aynı hastalığa düşmenin mantıklı bir açıklaması olamaz. 

Sen dürüst olursan herkes de sana karşı şeffaf olur sanıyorsun. Söyledikleriyle yaptıkları tutarlı olur sanıyorsun. En kötüsü de her defasında inanıp güveninin nasıl boşa  çıktığına şahit oluyorsun ya. Bir yerden sonra kendinle savaşın başlıyor. Yeni kararlar alınıyor. Bundan sonra… diye başlayan ve sadece lafta kalan o sonsuz cümleler. 

Herkes kendinin mükemmel olduğunu düşünür ve öyle kalabilmeyi ister. Halbuki bu büyük lükstür şu dönemde.

Herkes içindeki çocuğun kendiyle büyüyebilmesini diler. O saflığın, iyi niyetin hep kalabileceğini sanır. Ama etrafındaki insanlar değiştikçe, haksızlığa uğradıkça aynı kalabilmek asıl saflık haline gelir. 

Değişim zordur hele ki başkaları için değişmek zorunda kalmak daha da zordur. Kendinden bir parçayı yok etmek gibi bir şey bu. Ama aynı kalabilmek de imkansızdır artık. 

Anlıyorsun ki; oyunu kurallarına göre oynamazsan saf dışı kalıyorsun. O yüzden oyunun içinde kalabilmek için kuralları hemen öğrenmen gerekiyor. 

 


Kaynakça

Görsel kaynak: www.pexels.com

10-08-2025
Gülçin Kahraman

Gülçin Kahraman

Sosyolog

Düşünce ve hayallerin birbiriyle yarıştığı dönemler yapabileceğiniz en iyi şey, onları yazmaktır. Ben de öyle yapıyorum.

khrmnglcn@hotmail.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir