Hola Madrid!   'Tuğçe Çayırgan'

Hola Madrid! 'Tuğçe Çayırgan'

A+ A-

Madrid’den,  güneşli, sıcacık bir yaz gününden herkese merhaba . Kraliyet sarayına bakan sevimli odamdan yazıyorum . Plaza de Oriente ‘deki bu minik odaya da , Madrid’e de bayıldım .

       

               

Aslında planım bugün Alicante şehrine geçip Bonfires of San Juan festivaline katılmak, Akdeniz’in berrak sularında yüzmek, gitmişken güzel de bir paella yiyip dönmek ve sonrasında tüm izlenimlerimi sizlere aktarmaktı fakat  maalesef planlar aksadı. Dün geldiğim bu güzel ülkeden bugün ayrılmak zorundayım. Yine de bu kısa Madrid tatilinin kayda değer birkaç yönünü paylaşacağım.


                

Dün İstanbul’dan Madrid’e 4 saatlik uçak yolculuğum boyunca hoş sohbetiyle eşlik eden Kolombiyalı solo-traveler Diana , misafirperver bir yerli edasıyla Madrid Havaalanı’nda yönümü bulmama yardımcı olduktan sonra festivalde DJ’lik yapan abisiyle birlikte Alicante’ye geçti. Bugün gitseydim beraber takılacaktık lakin olmadı . Neyse her işte bir hayır vardır diyelim.



Madrid 30 derece sıcakla karşıladı bizi. Her daim sıcak olan bu şehir , yazın iki kat daha sıcak olarak bu mevsimde turistik amaçla gelinmeyeceğini gösteriyor sanki.

Gece gündüz arası pek sıcaklık farkı yok . Zaten geceler pek uzun sayılmaz. Hava 10 da ancak kararıyor . Hal böyle olunca da akşam yemeği rezervasyonunuzu 10 civarına almanız isabet oluyor .




Madrid sokaklarından sanat fışkıran bir şehir . Başınızı kaldırıp baktığınızda sıradan bir evin balkonunda bile sanatın bir türünü görebiliyorsunuz. ( İncelikle dekore edilmiş bir balkon duvarı, gitar çalan bir yerli..) İnsanın ruhu arınıyor sanki bu güzel şehirde.


      

İspanyollar çok sıcak ve güleryüzlü insanlar. Asla yabancılık çekmedim bu şehirde. Aksine her köşesini görememiş olmanın buruk hüznü kapladı içimi hep.

Avrupa’daki bir çok şehirde olduğu gibi metroyla ulaşım çok kolay .
             

Birçok Avrupa başkentine kıyasla Madrid çok daha ekonomik . Artı bir de insanların yüzü gülüyor ve şehir bol güneş alıyor .
              
                            

Özellikle orta yaş üstü İspanyol kadınların giyim zevklerini çok beğendim. Renk seçimleri , o renkleri uydurmaları falan aman Allahım. Gelip bizim ülkeye ders verseler keşke.
                                            

Yeme - İçme

Tapas, sangria, tortilla, churro  isimlerine aşina olduğumuz İspanyol tatları olarak Madrid’de en çok tüketilen yiyeceklerden . Bir de bilmediğimiz bir yiyecekleri daha varmış bu ispanyolların . Ekmek arası halka kalamar. Damak zevkine hitap edeceğini düşünenler deneyebilirler.

         

Salaş takılmak isteyenlere ; Cafe Sol Mayor a gidip, kızartmalar, deniz ürünleri, tapasları afiyetle mideye indirin. ( Ben Pescado Adobado dedikleri, ekmekle harmanlanıp kızarmış balık küplerinden yedim. Gayet güzeldi )

            

Güzel bir akşam yemeği yemek isyenlere ; The Principal Madrid Otelin terasındaki Restaurante Atico son derece şık sunumlarıyla, güzel ambiyansıyla ve manzarasıyla benden tam puan aldı .( Yemekler de bir o kadar iyiydi )

   

Not : Çikolata tutkularına şehrin en eski çikolatacısı Chocolateria San Gines ‘i , Madrid kurabiyeleri almak isteyenlere  La Cure Gourmande ‘i tavsiye ederim .

                      


        

Not : Madrid'den günübirlik düzenlenen Segovia (33€) ve  Toledo (24€) turları bulunmakta . (Öğrenci , yaşlı indirimleri , 10 yaş altı çocuk ücretsiz fırsatları da var ) Vakti olan herkes katılsın derim . 

Umarım günün birinde yollarımız tekrar kesişir Madrid.. Adiós
01-07-2018
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir