X Y Z 'Merve Dönmez'

A⁺ A^-

Çekirdek aileden tutun da birçok geniş aileye kadar şahit olduğumuz bir durum vardır: Kuşak çatışması..

İşten yorgun argın gelen bir baba sadece uzanıp haberleri izlemek isterken, enerji dolu 6 yaşındaki kızı izlediği videodaki oyunu babasıyla oynamak ister. Yan odada elinde telefonla uğraşan abi, arkadaşları ile dışarıda neler yapacaklarını planlar. Namazdan gelen dede ağır adımlar atarken torununun tabletinden çıkan sesi anlamaya çalışır...

Bazen kafamızın içinden geçen sorular aslında kuşakların ne kadar da dalgalı dönemlerden geçtiğinin cevabıdır. 45 yaşındaki anne, ne de çok şeye şahit olmuştur. Kendisi öğrenciyken ansiklopedilerden öğrendiği bilgileri şimdi kızı telefondan anında öğrenebiliyordur. Annesi çamaşırları elinde yıkarken kendisi şimdi kurutma makinasına sahiptir. Ne "ara" bir kuşaktır bu? Teknoloji fazlasıyla gelişiyor evet ama bunun hızına nasıl yetişilir? Peki ya ne kadarına yetişmek daha doğru?

Aynı evin içinde farklı düşüncelere sahip birden fazla birey vardır. Empati kurmanın zorlaştığı noktaların temelinde ise kuşak farkı vardır. X kuşağı 1965-1979 yıllarında doğan bireyleri kapsar. Bu bireyler daha aktif, işinde sadık bireylerdir. Aslına bakarsanız dalgalanmadan en çok etkilenen bireyler diyebiliriz. İletişimin en zor olduğu zamanları da yaşamışlardır, en pratik zamanlarını da. Birçok ilke şahit olmuş, birçok devrim görmüş ve çeşit çeşit insan grupları ile bir araya gelmişlerdir.

Y kuşağı ise 1980-1995 yıllarında doğan bireylerdir. X nesline göre daha başımıza buyruk bir kuşak olduğumuzu söylersem yanlış olmam sanırım… İnternetle büyüyen bu nesil teknolojiyi araç olarak kullandığı için kendi işinin patronu olmayı daha çok sever. Sorgular, uygular ve yeniliklere açıktır. Kimi zaman iki kuşak arasında köprü kursa da her ikisi ile geçirilen vaktin nasıl olması gerektiğinin bilinciyle hareket eder.

Son olarak Z kuşağı 1996-2015 yılları arasında doğan kuşaktır. Ellerinde telefon ile doğan kesimdir aslında. Oyunları, sohbetleri, toplanmaları internet üzerinden gerçekleştirir, internette yeni bir dünya kurarlar. Bunun artıları da vardır tabi. Kendilerini birden fazla alanda kısa sürede geliştirebilirler. Birden fazla konu hakkında bilgi sahibi olabilirler. Bu yeni dünya onları kendi bireysel kabuklarına çeker.

Bu üç kuşakla ilgili yıl aralıkları konusunda farklı söylemler olsa da, sene gözetmeksizin herkes bu üç kesimin farkındadır. (Bazen de öncesinin..) Akrabalarımızla görüntülü konuşmayı yeni öğrenen annemiz, görüntülü konuşmada karşıdakini fotoğraf sanan anneannemiz ve her konuşmasını görüntülü yapan küçük kardeşimiz… Birbirimizi anlamaya çalışırız çoğu zaman fakat bu tam anlamıyla mümkün olmaz. Doğduğumuz andan itibaren çevremiz bizi şekillendirir. Her işini elinin bin bir emeğiyle yapan kişi tek tik ile yapılan işi değersiz bulabilir. Kendisine zaman ayırmak için odasına çekilen genç aile toplanmalarındaki sohbetleri istemeyebilir. Toplumsal yapılardaki hızlı veya yavaş olarak kendisini hissettiren söz konusu değişimler, farklı kuşak türlerinin oluşmasını sağlamakta, farklı kuşakların bir örgüt bünyesinde çalışmaya başlamalarıyla, yeni perspektiflerden bakış açılarının gündeme gelmesini sağlamaktadır. Çoğu zaman da kuşakların sahip olduğu farklı değer yargıları birbirleriyle iletişim kuramamayı ve birbirlerini anlayamamalarını gündeme getirmektedir. Tüm bunlar bencillik değil, kuşakların koşulları dahilindeki kendi dünyalarıdır.

Kaynakça

https://unsplash.com

Erden Ayhün, Sena (2013), Kuşaklar Arasındaki Farklılıklar ve Örgütsel Yansımaları, Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2 (1), 108.

29.01.2021

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com