Besin ve İnsan Arasındaki İlişki - Binnur Hüseyinoğlu (Beslenme ve Diyetetik - Öğrenci)

Besin ve İnsan Arasındaki İlişki - Binnur Hüseyinoğlu (Beslenme ve Diyetetik - Öğrenci)

A+ A-

Güneş’in doğmasıyla yeni bir güne başlıyoruz. Peki siz güne nasıl başlarsınız? Güneşle birlikte mi başlarsınız yoksa Güneş kadar çalışkan değil misinizdir? Birçoğumuz alışkanlıklarımıza veya inançlarımızın gerekliliklerine göre başlıyoruz.

Beslenmeyle ilgili alışkanlıklarımız ve inandıklarımız neler onları konuşalım. Kahvaltı günün en önemli öğünü müdür? Sabah işe yetişme telaşıyla ertelemeyi tercih ettiğimiz öğün veya ihtiyacımız olmayan bir öğün olabilir belkide. Beslenme her günümüzün başlangıcından bitimine denk bizimle birlikte. Üzerine çok fazla düşündüğümüz veya hiç düşünmeden geçiştirdiğimiz bir mecburi alışkanlığımız. Bu mecburiyetle birlikte hakkında fazlasıyla bilgiye maruz kalabiliyoruz. Daha kendi benliğimizi bilmezken tabaktakileri bitirmemiz gerektiğini bilebiliriz mesela.  Çocuklar aileleri onlara küsmesin diye tabakta son kalanları doymuş hissetmesine rağmen tüketmeye çalışır ya da tok olsalar dahi karnını  tıka basa doldurmak isteyeceği besinler ödül olur ve kazanmak için çabalayabilirler. Böylece bazı ebeveynler besin ve insan arasındaki ilişkiyi küçük yaşta ödül ve ceza sistemi ile bütün hale getirebilirler. Bu algı yaşamın ilerleyen dönemlerinde devam edebilir ve alışkanlıkların edinilmesini olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Beslenme alışkanlıkları ve inançları yaşanılan toplumun geleneksel yapısından, mutfak kültüründen , coğrafi yapısından ekonomisinden , gelişmişlik düzeyinden ve bireysel olarak maruz kalınan beslenme algısıyla oluşur. Bu algıların oluşmu zamana bağlıdır ve fark etmeden uygulayabiliyor olabilirsiniz. Yeterli , dengeli ve doğru beslenmek için alışkanlıklarınızı ve inançlarınızı güvenilir kaynaklarla gözden geçirmeniz gerekebilir.

Dünya’ya ilk gelindiğinde anne yavru arasındaki kuvvetli bağın aracılığı da beslenmedir. Memelilerin en üstün özelliği ‘’mucizevi besin’’ denilen anne sütü sayesinde yaşamın ilk aylarında hem ruhumuzu hem de bedenimizi en güzel şekilde beslemeye başlarız. Dolayasıyla beslenme ile aramızdaki ilişki var oluşumuzdan gelir. O halde neden  yaşamın ilerleyen dönemlerinde bedenimizi beslerken ruhumuzuda  besleyebileceğimizi göz ardı edelim. Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle doğrudan ilişkilidir. Sağlıklı olabilmek için ruhen ve bedenen tam iyilik halinde olunmalıdır. Doğru beslenme algısıyla beslenmek, ruhen ve bedenen tam iyilik halini oluşturmakta çok önemlidir. Beslenme mecburi bir alışkanlığın yanı sıra doğru yaklaşım ile yaşam kalitemizi önemli ölçüde arttıran bir etmendir. Beslenmenin sağlığımıza olan etkilerinin farkına varıp kendi alışkanlıklarımıza entegre ederek yaşam kalitemizi arttırabiliriz.

Sağlıklı ve doğru beslenmenin bazı temelleri vardır bunlar; dengeli ve yeterli beslenmek, besin çeşitliliğinin sağlanması, güvenilir gıda tüketmek ve güvensiz gıdaların zararlarından kaçınmak. Besin çeşitliliği günlük ve öğün planlamalarında tüketilen besinlerin 5 temel besin grubunu içermesiyle sağlanır. Temel besin grupları, Süt grubu , Et-yumurta-kurubaklagil grubu, sebze-meyve grupları ve tahıl grubudur. Bu basit gruplandırma sonrası kendi açlık tokluk sinyallerimizi kontrol ederek ve ihtiyaçlarımıza uygun beslendigimizde fizyolojik gereksinimi tamamlamış oluruz. Açlık ve tokluk sinyallerimize göre beslenmek beslenmeye karşı olan bakış açımızı oldukça iyileştirecek ve beslenmek bir görev halinden çıkıp bizim için keyif verici bir unsur olmaya başlayacaktır. Besinlerle beslenirken ruhumuzu da beslemenin en önemli bakış açısı kendi gereksinmelerimizin farkına varırken vücudumuzu tanımak ve dinlemektir.

 

08-12-2022
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir