Küçük Bir Lanetlenme Meselesi SİSİFOS
Durup bir düşünelim önce. Lanetlenmek neydi? Kurtuluşu var mıydı? Kiminle başlamıştı bu? Sisifos (Sisyphos), Aeolus ve Enarete’nin oğlu, büyük Korint kentinin kurucu kralıydı. Efsanelere göre Sisifos denizcilik ve deniz ticaretiyle uğraşan ve gelişmesinde de büyük katkıları olan bir kraldı. Bu güzel özelliklerinin yanı sıra olabildiğine açgözlü ve kurnazdı. Kuralları yok sayacak kadar kurnaz olan bu kral insanları ölüme yollayacak bencilliği de tüm ruhunda taşımaktaydı.
Ve Sisifos’un lanetlenme olayına gelecek olursak eğer günlerden bir gün Sisifos, Irmak Tanrısı Asopos’a kızı Aigina’yı kaçıranın Tanrı Zeus olduğunu söyleyerek kendi kalesinin içindeki pınarın tekrardan akıtılmasını ister Irmak Tanrısı’ndan ve isteği gerçekleşir. Lakin hayatının en büyük bencilliklerinden birini gerçekleştirdiğinin farkında değildir Sisifos. Tanrı Zeus kendisini ispiyonlayanın o olduğunu öğrenince onu cezalandırması için ölüm meleği olan Thanatos’u gönderir fakat kurnazlıkta usta olan Sisifos onu kandırarak zincire vurur ve bunu duyan Zeus daha da öfkelenerek mücadelesini kendi sürdürmeye karar verir. Sisifos yeraltı dünyasına indirilmesine rağmen ne kurtuluş yolu aramaktan vazgeçmiştir ne de kurnazlığından ödün vermiştir. Yeraltı Tanrısı Hades ölüm töreni gerçekleşmeyen Sisifos’u kabul etmek istemez ve töreni gerçekleştirmeyen karısını sırf cezalandırsın diye onu tekrardan yeryüzüne gönderir. Sisifos bu olayı da kendi lehine çevirecek ve yıllar boyunca yeryüzünde yaşamaya devam edecektir ta ki tanrılar onu cezalandırana kadar.
Sisifos artık lanetlenmiştir sonsuz bir döngü içinde dev, yuvarlak bir kayayı dik bir tepeye çıkarmaya mahkum edilmiştir. Ne zaman ki zirveye yaklaşsa kaya geriye doğru yuvarlanıp, en başa dönmektedir. Bu kısır döngü içine sıkışıp kalan Sisifos kendi lanetini kendi yaratmıştır. Bencilliği öylesine yakasına yapışmıştır ki bu İngilizce’de ‘sisyphean’ kelimesi yani ‘anlamsız’ ya da ‘bitmek tükenmek bilmeyen işler’ olarak literatür de yerini almıştır.
Herkes kendi cehennemini herkes kendi lanetini yaratır. Sisifos’ta kendi kendinin laneti olmuştu. Bitmek tükenmek bilmeyen bir çabayla ittirdiği kayanın her aşağı düşüşünde altında ezilen emekleri, alın teri, hevesleri kendi lanetinin döngüsünün her bir parçasıydı artık. Hayatımızda aldığımız her yanlış ya da doğru karar ya olduğumuz yerde saymamızı sağlayarak bir kayanın altında ezilmenin verdiği ağırlıkla ya da kendi kanatlarımızı yaratarak birer Pegasus’a dönüşmemize neden olacaktır. Peki ya siz?