Neden Geçmiş? 'Reyyan Demirayak'

A⁺ A^-

İlk yazıma ortaokuldan beri tarih meraklısı biri olarak kendime hep sorduğum bu soruyla başlamak istedim. bu. Neden geçmiş? Bugünde bulamadığım şeyler mi beni buna itiyor yoksa sadece bir merak mı? Yoksa ulaşamayacağım zamanların çekimi mi? Ünlü antropolog C.Levi Strauss’un bir röportajında okuduğum şu kelimeleri beni bu yazıyı yazmaya itti. “Ben bu çağda kendimi rahat hissetmiyorum”.

Bu çağda iyi hissetmeyenlerin, bugünden umduğunu bulamayanların durağıdır geçmiş, sanki her şey çok daha masum, daha iyi ve daha ilkel gibi gelir. Çünkü eskiler daha basit yaşarlar ve bu sanki bizden daha az zekilermiş gibi hissettirir -ki bu çoğunlukla öyle işlemez- . Geçmişe baktığımızda kimimiz nostalji, kimimiz merak, kimimiz de ise acıma duygusu olur. ‘Neden o zaman da doğmadım’ diye sorarız kendimize ama o siyah beyaz fotoğraftaki kişinin artık hayatta olmadığını da biliriz. Bugüne gelince, hem her şeyin bozuk ve içinden çıkılmaz olduğu bir dünya. Bizi içine hapsediyor. Geçmişin büyüsü yanında bugün çok vasat değil mi sizce de?

Toplumun genelinde ise çoğunlukla yeri geliyor ‘aah nerede o eski zamanlar’ diyoruz yeri geliyor ‘aman bu eskilerde hiç bir şey bilmezmiş’ . Aslında geçmişi belirleyen şey bugün, tam şu an. Çünkü kendimizi tanımlamak, bugünü var etmek için ona ihtiyaç duyuyoruz. Bugün, geçmiş olmadan var olamaz tıpkı kendini medeni olarak gösterebilmek için vahşiliği yaratan kavimler gibi.

Ve kaçamadığımız bir gerçek var ki, ne kadar geçmiş güzellemeleri yaparsak yapalım en ufak hücremizle bile bu çağa aidiz.Ve başta sorduğum sorunun cevabına gelirsek sanırım ben kendimi görebilmek için geçmişin aynasına bakıyorum. Peki ya siz geçmişte ne buluyorsunuz?

Kaynakça

Kaynakça: https://ilkerkocael.blogspot.com/2019/11/claude-levi-strauss-antropoloji-benim.html

30-12-2019

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com