Seni senden alırsam geriye kim kalır? - Simay Ayer  (Psikolog)

Seni senden alırsam geriye kim kalır? - Simay Ayer (Psikolog)

A+ A-

              Theseus'un gemisini duymuş muydunuz? Bir Yunan efsanesine göre, Girit'ten zaferle dönen Theseus'un gemisi Atina'da muzafferin sembolü olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürümeye başlar ve yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmamıştır. Bu durumda gemi hâlâ Theseus'un gemisi midir, yoksa artık başka bir gemi hâline mi gelmiştir? Bu konu yıllardır tartışılan felsefi bir paradoks olmasının yanı sıra sosyal psikolojinin ne niş konularından biri olan “benlik” alanında da tartışmalara yön verdi. Bu paradokstan yola çıkılarak sorulan temel soru şuydu: Bir insanın bedeni değişirse kendisi de değişmiş sayılır mı? Biz kendimize “kim” olduğumuzu sorarak kendimizi tanımaktayız. Fakat bu “kimliğin” hayatın akışıyla birlikte hergün değiştiğini ve başkalaştığını biliyoruz. Artık bebeklikteki veya çocukluktaki bedenimize sahip değiliz. Hatta dünkü halimizden bile farklıyız bugün. Peki hayatın akışında sürekli değişen bedenimizi göz önüne aldığımızda değişmeyen ve kendimizi tanıtırken söylediğimiz “ben” kimdir?

               Hadi gelin bu problemi çözmek için gemi paradoksuna dönelim. Theseus’un son durumda gemisi olduğunu düşündüğü gemi aslında efsanelerde anlatılan hiçbir zaferin gerçek sahibi değildi. Çünkü hiçbirine aslında tanık olmamıştı. Ancak önemli bir nokta vardı: Theseus’un gemisi tüm o zaferleri kazanmış olduğu hikayesine sahipti. Geminin kendi kişisel tarihi ve dahil edildiği anılar vardı. Her ne kadar geçmiş zamanda asılı kalmış birer kalıntıdan da ibaret olsalar bu anılar sayesinde Theseus’un gemisi ne kadar değişirse değişsin şöhreti ve mevcut benliğiyle anılmaya devam ediyordu. Bu noktada benliği oluşturan asıl etkenin sahip olduğumuz fiziksel özelliklerden ziyade zihnimizin derinliklerinde yattığı sonucuna ulaşabiliyoruz.

               İnsanların bizi tanırken karşılaştıkları ilk aracı her ne kadar fiziksel özelliklerimiz de olsa benliğimizi oluşturan temel unsur kendi kişisel tarihimizdeki anılarımızdır. Bugün kim olduğumuza dair sahip olduğumuz tüm bilgiler yaşadığımız deneyimlerle şekillenir. Bugün kim olduğumuza dair sahip olduğumuz tüm bilgiler yaşadığımız deneyimlerle şekillenir. Bu deneyimler, kimliğimizin sürekli yenilenen tahtaları gibidir; her biri bizi farklı bir yöne götürürken aynı zamanda bütünlüğümüzü korur. Anılarımız, geçmişimizle bağımızı kuran köprülerdir ve bu köprüler yıkıldığında, kendimizi tanımlamakta zorlanırız. Ancak belki de Theseus'un gemisinin bize öğrettiği en önemli şey şudur: Kim olduğumuz, değişimle uyum sağlayabilme yeteneğimizdir.

Tıpkı Theseus’un gemisi gibi, biz de hem geçmişimizi taşıyor hem de her gün yeniden inşa oluyoruz. Değişim kaçınılmazdır; ama kim olduğumuzu belirleyen, bu değişimlerle nasıl bir hikâye yazdığımızdır. Bu yüzden, benliğimizi anılarımızda değil, bu anılarla dokuduğumuz sürekli bir yolculukta aramalıyız. Çünkü nihayetinde, Theseus’un gemisi hâlâ onun gemisidir — bir hikâye taşıdığı sürece.

 

 

07-12-2024
Konuk Düşünce Yazarları

Konuk Düşünce Yazarları

info@medyacuvali.com

www.medyacuvali.com

Konuklardan Diğer Yazılar

Bu yazılar da ilginizi çekebilir