Yeni Yıl
İnsanlar, zaman zaman yeni başlangıçlar yapmak ve temiz sayfalar açmak isterler. Kimi zaman kendi kendimize temiz sayfalar için günler seçeriz. Pazartesi diyet yapacağım, doğum günümde sigarayı bırakacağım gibi. Kimi zaman bütün toplumun kutlayacağı temiz sayfalar seçilir. Bayramlarda küslerle barışılır. Eskiden yaşanan kötü şeylerin üzerine temiz bir sayfa açılıp daha güzel şeylerin yaşanması umut edilir. Yeni yılda da temiz bir sayfa açılır, iyi dileklerle yeni yıla başlanır ve bu dileklerin gerçekleşmesi umut edilir.
Temiz sayfa açmaya çalışmak hayat sürekli akarken, kendimizi dünün esiri gibi hissetmekten kurtarmak için insanların ve toplumların kendilerine buldukları yollardan biridir. Çünkü hayatta pek çok kez dünün, yarını esir almasını istemeyiz ve sembolik olarak bu esareti durdurmaya çalışırız.
Bu sembolik anlamlar bazen insanların hayata baktıkları gözlükleri değiştirmelerini sağlayabilir. Küs olduğumuz birine kara gözlükler ile bakıyorken barışmak daha zordur ama bayramlarda barışılır şeklindeki yönlendirmeler ile kısa bir süre de olsa siyah gözlükler çıkarılıp ön yargılara bir süre ara verilebilir. Böylece karşımızdakini eskisinden farklı görme olasılığı yaratılır. Bu nedenle zaman zaman sembolik de olsa yeni başlangıçlara izin vermek önemlidir.
Yine de zaman zaman öyle gözlükler takarız ki, gözlükler gözümüze yapışır sanki. Yeni bir gözlük takma ihtimalimiz tamamen ortadan kalkar ve her şeyi o gözlükle görürüz. Gözlüğü ne kadar uzun takarsak, onaylandığımız toplum için ne kadar önemliyse ve başka düşünme olasılıklarını ne kadar katı reddediyorsak ve hoşgörü düzeyi ne kadar düşükse gözlük o kadar yapışır kalır gözlerimize. Arık gözlerimiz değil gözlük efendi olmuştur. Gözlerimiz ise efendinin söylediğinden başka bir şey göremeyen kölelere dönüşmüştür; ancak bunu fark etmeyiz.
Tek gerçeğin o şekilde görmek olduğunu düşündüğümüz için (o gözlükler takıldığında başka türlü görülemeyeceği için bir anlamda doğrudur da) o gözlüğü çıkarmayı akıl dahi edemeyiz. Esneklik kaybolur ve katılık pekişir.
Oysa bugün kendimiz için yüzde yüz doğru olduğuna emin olduğumuz bir şey bir başkası için doğru olmayabilir. Hatta zaman değiştikçe bizim için de doğruluğu kalmayabilir. Hayat o kadar geniş bir yelpazededir ki kendi gözlüklerimizle onu sınırlayamayız. Sınırlamaya kalktığımızda ise gözlüklerimizin kölesi oluruz.
Yılbaşını kana bulayan da belli ki böyle köleleşmişti. Gözlükleri, o kişiye neye hizmet ettiğini gösterdi bilemem fakat her cinayet gibi insanlarla birlikte insanlığı da öldürdü.
Gözlüklerin esaretinden kurtulabilecek kadar aydınlanmış bir dünya dileğimle…