Mikrobiyota
Ankara Tıbbi Hipnoz Derneği’nin Kasım ayı toplantısının konusu “Nöroinflamasyon ve Mikrobiyota” idi. Yıllardır mikrobiyota ile ilgili araştırmalar yapan ve bu konunun duayeni olan Prof Dr. Meltem Yalınay’dan çok değerli bilgiler aldık. Bugün bu toplantıda öğrendiğimiz, herkesin dikkat etmesi gereken başlıkların çok kısaca özetini vereceğim:
Vücudumuzda bizimle birlikte yaşayan trilyonlarca mikroskopik canlı vardır. Bunlara genel olarak mikrobiyota denir. Bunların sayıca en fazla olduğu yer bağırsaklarımızdır.
Mikrobiyotayı oluşturan canlı sayısı bizim toplam hücre sayımızdan çok daha fazladır. Sağlıklı yaşamamız için mikrobiyota mutlaka gereklidir. Çünkü bunlar, vitamin sentezinden yağ asiti metabolizmasına hatta beynimizde salgılanan birtakım maddelerin dengesine kadar pek çok şeyden sorumudur. Dolayısıyla mikrobiyotanın dengesinin bozulması, sadece bağırsaklarımız ile ilgili şikayetlere değil, tüm vücut sağlığımızı etkileyen bozukluklara sebep olur.
Bağırsak mikrobiyotası, kişiden kişiye farklılıklar gösteren bir dengede durur. Fast food şeklinde, sağlıklı olmayan yağlardan ve karbonhidrattan zengin, lifli gıdalardan fakir beslenme, antibiyotik kullanımı, beslenme dengesizlikleri, stres gibi pek çok etken mikrobiyotayı etkilemektedir. Sağlıklı mikrobiyota için lifli besinler, sağlıklı yağlar, lahana, soğan, sarımsak, brokoli, nar, mevsiminde domates, yeşil çay, ev yapımı turşu gibi yiyeceklerin beslenmemizde yer alması önemlidir. Mikrobiyotadaki bozulmalar, şişkinlik, hazımsızlık hissi, huzursuzluk yapmakta ve stresi tetiklemekte, diyabetten depresyona kadar pek çok hastalıktaki etkenlerden birisi haline gelmektedir. Stres ve mikrobiyota arasında birbirini besleyen bir kısır döngü bulunmaktadır.
Astımdan depresyona, huzursuz bağırsak sendromuna kadar pek çok hastalıkta kişiye özel mikrobiyota değerlendirilmesinin yapılması ve gerekli şekilde düzenlenmelerin sağlanması, uygulanan tıbbi tedavinin etkinliği arttırılabilmekte ve yüz güldürücü sonuçlar getirebilmektedir. Ülkemizde bu türlü çalışmalar başlamaktadır. Zaman içerisinde daha çok gelişip yaygınlaşması ve tedaviye ek olarak uygulanarak, hem tedavi edici hem sağlığı koruyucu etkiler yaratması beklenmektedir.
Verdiği çok değerli bilgiler için, Ankara Tıbbi Hipnoz Derneği adına Prof. Dr. Meltem Yalınay’a çok teşekkür ederim. Tıbbın tüm dallarında önemli açılımlar sağlayacak gelişmelerle Prof. Dr. Meltem Yalınay’ı ve mikrobiyota hakkındaki bilgileri takip etmeye devam edeceğiz. Sağlıklı günler dileğimle…