“Ben De Varım”
Tıp fakültesini bitirip psikiyatri ihtisasına ilk başladığım günü unutamam. Kapıda şizofrenik bir hasta ile karşılaşmıştım. Bakışları uzakta ve donuktu. Yanımdaydı ama değildi. Acı çekiyordu ama kimseye ifade edemiyordu, iletişimi de kopuktu çünkü. Bir anlamda vardı ama yoktu sanki. O anda doğru yerde olduğumdan daha da emin oldum. O bakışlar anlamlanmalıydı: Acısını, derdini anlatabilmeliydi. Var olmalıydı çünkü aslında vardı. Hem de hiç de az olmayan bir sayı ile. Yok sayılan, görmezden gelinen hastalar,aslında vardı ve var olmalıydı.
Bugün sizlere “Ben De Varım” isimli bir tiyatro gösterisini tanıtmak istiyorum.
Geçen sene de Ankara’da oyunlarını sergilemişlerdi. Oyunu büyük bir zevkle izlemiştim. Ama en çok hastaların gözlerindeki ışıltı, bakışlardaki gururla “ben de varım” deyişleri beni etkilemişti. Bir anlamda Dr. Basri Köylü, bu yolculuk ile bakışlara anlam kazandırmıştı.
Ben burada susup, sözü bu projenin mimarı olan, Psikiyatrist Dr. Basri Köylü’nün söylediklerine vereceğim;
‘’Sanatın iyileştirici gücüne çok inanıyorum. O yüzden, en ağır hastalıklarımızdan biri olan, önemli oranda engellilik yaratan ve toplumda sayıları hiç de az olmayan şizofreni hastaları ile iki yıldır tiyatro çalışıyorum. Oyuncuları hastalarımızdan oluşan, amacı onları topluma kazandırmak olan “Ben de Varım Tiyatrosu” bir sosyal sorumluluk projesidir. Toplumdan dışlanan bu insanlarımız bu proje ile imkansız görülen çok önemli engelleri sanat ile, sevgi ile, emek ile, özveri ile aştılar ve hayata yeniden tutunmaya başladılar. Hastalıklarından dolayı konuşma göz teması ve iletişim kurma becerileri bozulan, çevreye karşı ilgilerini kaybedip içe kapanan, enerji ve motivasyonları önemli oranda azalmış bu insanlarımız tiyatro yaparak, hem de çok güzel yaparak, büyük bir savaş vererek hayata yeniden merhaba dediler. Sahnede hayata dair her konuyu her duyguyu doğaçlama oynarken iyileştiler ve seslerini duyurdular. Kendilerini ifade ettiler. Toplumun empatisini geliştirdiler ve önyargıları yıktılar. Bir anlamda iyileşirken iyileştirdiler. Korkmadan bu toplumda "Ben de Varım" diye haykırdılar. Çok önemli başarılara imza attılar. Onları izlerken hem çok eğlenecek hem de gözyaşlarınızı tutmakta zorlanacaksınız.Onların mücadelesine ortak olmaya onların bu duygusal öyküsünü birlikte yazmaya, seslerini tüm dünyaya duyurmaya var mısınız? ‘’
Bu kez 21. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında 28 Kasım 2016 saat 20:00' de Devlet Tiyatroları Yenimahalle Meydan Sahnesi'nde (Batıkent Meydan AVM içinde) yapacakları gösteriye ilgi duyan herkesi bekliyoruz..
Siz de var mısınız?
Dilek Türkoğlu
Psikiyatrist Dr.
İlk, orta ve lise eğitimimi Ankara Dikmen Lisesi"nde tamamladım. 1992 yılında Hacettepe Ü. Tıp Fakültesinden mezun oldum. Aynı yıl yapılan TUS sınavları ile çocukluğumdan beri istediğim psikiyatri ihtisası yapmaya hak kazandım. 1997 yılında Çukurova Üniversitesi Psikiyatri A. B. D da uzmanlığımı tamamlayarak Hacettepe Ü. Sağlık ve Rehberlik Merkezi"nde göreve başladım. 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi"deki görevimden ayrılarak ODTÜ Sağlık ve Rehberlik Merkezi"ne başladım. 2009 yılında hekimler için tam gün yasasının gündeme gelmesi nedeni ile devlet memurluğumdan istifa ettim. O zamandan beri kendi muayenehanemde çalışmaktayım.
2004 yılında kurulan Ankara Tıbbi Hipnoz Derneği"nin (ATHD) kurucu üyelerindenim. ATHD, 2000"li yıllarda Türkiye"de hipnoz hakkında bir şey bilinmediği ve bu yüzden çaresiz insanların tıp dışındaki insanlar tarafından hipnoz adı ile suistimal edildiğini gözlediğimiz için, etik çalışan ve hipnoz hakkında doğru bilgileri topluma yayan bir dernek olması amacı kurulmuş bir dernektir. Şu anda derneğimizin başkan yardımcılığı görevini gururla üstlenmekteyim.
2010-2020 yılları arasında Milliyet gazetesi Ankara ekinde de haftada bir olmak üzere köşe yazıları yazdım.
Medya Çuvalı"nın ilk oluşmaya başladığı yıllardan beri, Medya Çuvalı ailesinin bir parçası olmanın mutluluğu ile yazılarıma Medya Çuvalı" ndan devam etmekteyim.
Evliyim, bir oğlum var.
0 542 725 88 08
0 542 725 88 08
drdilekturkoglu@gmail.com
