Mevsimsel Depresyon

Mevsimsel Depresyon

A+ A-
Mevsim dönüşleri, pek çok psikiyatrik hastalıkların alevlendiği zamanlardır. Günlerin kısaldığı, güneşi daha az gördüğümüz sonbahar da, mevsimsel depresyonunçok fazla görüldüğü bir mevsimdir. Doğa  yavaş yavaş uyuşmaya başlarken bizler de daha az mutlu, enerjimiz ve canlılığımız azalmış, yataktan çıkmak istemeyen bir ruh haline bürünürüz. Üzerine bir de bir sürü hiç yaşanmamış olmasını dileyeceğimiz kötü şeyler yaşanıyorsa, her gün hiç olmasını istemediğimiz şeyler oluyor ya da olabilme ihtimali ile yaşanıyorsa, kötü hissetme ihtimali daha da artıyor demektir.Sonbahar, doğanın  kendini yavaşlattığı, enerji tüketimini azaltıp biriktirme eğiliminin arttığı bir mevsimdir. Biz insanlar, her ne kadar soğukkanlı hayvanlar gibi kış uykusuna yatmıyorsak olsak da; vücudumuzdaki hormonal değişiklikler, doğanın döngüsü ile uyumlu olacak şekilde ayarlandığı için doğanın enerji harcamasını azaltma eğiliminden etkileniyoruz. Özellikle böyle zamanlarda kendimizi daha çökkün hissettiğimiz zamanlarda, düşüncelerimiz de daha negatif olan şeylere kayma eğiliminde olur. Bedenimiz daha yorgun hissettiğinde, kendimizi daha halsiz hissettiğimizde hayata bakışımız, düşündüklerimiz ya da aklımıza gelenler daha olumsuzdur.
 
Şimdi bununla ilgili küçük bir deney yapalım: Sakin bir yerde oturun ve gözlerinizi kapatın. Kaşlarınızı kızgın olduğunuz zamanlardaki gibi çatın ve yaklaşık bir dakika o pozisyonda değiştirmeden oturun. Bir dakika sonra gözlerinizi açın ve aklınıza neler geldiğini bir not defterine kaydedin. Sonra da yüzünüze güldüğünüz ya da mutlu olduğunuz zamanlardaki gibi kocaman bir gülümseme kondurun ve bir dakika boyunca gözleriniz kapalıyken o şekilde oturun. Bir dakika sonra gözlerinizi açarak aklınıza neler geldiğini not defterine kaydedin. Not defterine baktığınızda asık suratlı otururken daha fazla olumsuz anıların, düşüncelerin geldiğini;gülümseyerek otururken daha fazla pozitif şeyler geldiğini fark edeceksiniz.
O halde özellikle bu mevsimlerde kendinizi kötü hissederken aklınıza hep kötü şeyler geliyorsa ve bu da kendinizi daha da kötü hissetmemize sebep oluyorsa kendinizi durdurup, bunun bedenimizin ve doğanın bir oyunu olabileceğini düşünün.  Unutmayın, kendinizi depresif hissetmenin kimseye faydası olmayacaktır.

Çoğumuz depresif hissetmeyi iyi insan, duyarlı insan olmakla karıştırırız. Oysa depresif olduğumuzda hiçbir şeyi değiştirecek ya da yapacak gücümüz olmayacağı için kimseye faydamız olmayacaktır. Duyarlı biri olduğumuzu düşünmek, kendimizi tatminden başka bir şeye yaramayacaktır. Karamsar ve mutsuz olmayan insanları aptal olmakla ya da duyarsız olmakla suçlayan yazar ve filozoflar da vardır. Bu konuda size, henüz okumadıysanız Ahmet İnam’ın “Mutlu olmak, mutsuz olmak ahlaksızlıktır” yazısını okumanızı öneririm. Sonrasında nasıl düşünmeyi tercih eder ya da doğru bulursanız tabi ki onu tercih edeceksiniz ama tercihler yapılmadan farklı yelpazedeki düşünceleri de tanımak gereklidir. Aksi halde tercih değil, ezber olur.

Mevsimsel depresyonun görülmesinde doğa önemli bir etken olduğu için kendimizi iyi hissetmek için de doğanın bize sunduğu fırsatları kullanabiliriz. Örneğin, yaklaşık kırk dakikalık yürüyüş yapmak ya da hareket etmek, o sırada salınan bir çok hormon nedeniyle bize kendimizi çok daha iyi hissettirecektir. Güneş çıktığı zamanlarda güneşle temas etmek, mümkünse dışarıya çıkıp yürümek değilse güneşle daha fazla temas içinde olacak şekilde bir yer seçmek de iyi gelecektir.
 
Her açıdan “Güneşli” günler dileğimle…
 
14-11-2017
Dilek Türkoğlu

Dilek Türkoğlu

Psikiyatrist Dr.

İlk, orta ve lise eğitimimi Ankara Dikmen Lisesi"nde tamamladım. 1992 yılında Hacettepe Ü. Tıp Fakültesinden mezun oldum. Aynı yıl yapılan TUS sınavları ile çocukluğumdan beri istediğim psikiyatri ihtisası yapmaya hak kazandım. 1997 yılında Çukurova Üniversitesi Psikiyatri A. B. D da uzmanlığımı tamamlayarak Hacettepe Ü. Sağlık ve Rehberlik Merkezi"nde göreve başladım. 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi"deki görevimden ayrılarak ODTÜ Sağlık ve Rehberlik Merkezi"ne başladım. 2009 yılında hekimler için tam gün  yasasının gündeme gelmesi nedeni ile devlet memurluğumdan istifa ettim. O zamandan beri kendi muayenehanemde  çalışmaktayım.

2004 yılında kurulan Ankara Tıbbi Hipnoz Derneği"nin (ATHD) kurucu üyelerindenim. ATHD, 2000"li yıllarda Türkiye"de hipnoz hakkında bir şey bilinmediği ve bu yüzden çaresiz insanların tıp dışındaki insanlar tarafından hipnoz adı ile suistimal edildiğini gözlediğimiz için, etik çalışan ve hipnoz hakkında doğru  bilgileri topluma yayan bir dernek olması amacı kurulmuş bir dernektir. Şu anda  derneğimizin  başkan yardımcılığı görevini gururla üstlenmekteyim.

2010-2020 yılları arasında Milliyet gazetesi Ankara ekinde de haftada bir olmak üzere köşe yazıları yazdım. 

Medya Çuvalı"nın ilk oluşmaya başladığı yıllardan beri, Medya Çuvalı ailesinin  bir parçası olmanın mutluluğu ile yazılarıma Medya Çuvalı" ndan devam etmekteyim. 

Evliyim, bir oğlum var.

 

0 542 725 88 08

0 542 725 88 08

drdilekturkoglu@gmail.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir