Anne Olmaya Hazırlık
Bugünkü yazımda, anne olmaya hazır mısınız, sorusunun üzerinde durmak istiyorum.
Bir arabanın arkasında şöyle bir yazı görmüştüm: “Kazalara dikkat edin. İnsanların %99’u kaza sonucu olur.” Espri olsun diye yazılmış bir yazıydı ama gerçeklik payı oldukça yüksek. Çoğu zaman çocuk sahibi olmaya hazır olmadan anne baba oluruz. Bu da hem çocuğun hem bizim hayatımız için zorluklara sebep olur. Bu nedenle anne olmadan önce anne olmaya hazır olup olunmadığı sorusunun sorulması çok önemlidir. Kişilik gelişiminde nerede olunduğu ve hayatta yaşamak ve yapmak istenilenlere ulaşma oranı anne olmaya karar vermek açısından önemli olmalıdır.
Her şeyden evvel evlilikteki ya da hayattaki mutluluğunuzun düzelmesini, çocuğunuz olmasına bağlıyorsanız, henüz anne olmaya hazır değilsiniz demektir. Bir çocuğumuz olursa evlilik yoluna girer diye düşünüyorsanız, kendinizin çözmesi gereken bir sorunu bebeğinizin sırtına yüklüyorsunuzdur. O omuzlar bu yükü taşıyamaz. Mutsuz olduğunuz bir evlilikte, ilişkinizi düzeltmesi için çocuk planlamayın. Önce ilişkinizi düzenleyin, sonra çocuk planlayın. Çünkü çocuk, büyük bir sorumluluktur; maddi ve manevi olarak yük getirir. Yük olmadığı zaman bile taşımakta zorluk çekiyorsanız eğer, yük binince iyice zorlanacaksınız demektir. Belki evlilik çocuk olduğu için, bir şekilde yürüyecektir ama sizin almanız gereken sorumluluğu ve mutsuzluğunuzu çocuğun sırtına yüklemiş olursunuz.
Benzer biçimde çocuğum olursa kendimi daha iyi hissederim, diye düşünerek de çocuk yapmayın. Çocuğunuza, kendinizi iyi hissetmenin yükünü taşıtmayın. Kendi kendinizi iyi hissettirebildiğiniz zaman çocuğunuzun olmasına hazırsınız demektir.
Çocuğunuzun olmasına karar vermeden önce diğer insanların penceresinden bakabilme becerinizin ne kadar geliştiğine, öfke ve duygu kontrolü yapma becerinizin ne durumda olduğuna mutlaka dikkat edin. Bu beceriler gelişmeden çocuğunuz olduğunda, hem kendiniz hem de çocuğunuz zorlanacaktır. Gerekirse bu konularda yardım almaktan çekinmeyin.
Yukarıda yazılanlar maddi ve manevi olarak kendini ayakta tutabilecek, kendi kararlarını verebilecek koşullara sahip kadınlar için geçerlidir. Yazık ki Anadolu’da pek çok kadın, bu güce ve olanaklara sahip değildir ve küçük omuzlara çok büyük yükler yüklenmektedir.
Kadınların kendi kararlarını verebilecek güce sahip olmaları, çocukların daha sağlıklı koşullarda büyümeleri demektir.
Kadınlarımızın ve annelerimizin güçlü olduğu bir toplum dileğimle…
Kaynakça
Yararlanılan görseller: www.pexels.com