Anne ve Çocuk
Bu pazar anneler günü.
Günlerin bir önemi var mı bilmiyorum ama herkes aynı anda aynı konu üzerinde düşününce toplumda ortak bir yaşantı haline geldiği için günler önemli olmaktadır.
Bir düşünür “Hayat satranç oynamak gibidir, bugün yaptığımız hamleler ile yarın yaşayacaklarımızı yaratırız” demiş. Bir başkası ise hayat satranç değil, tavla oynamak gibidir. İyi oyuncu hangi zar gelirse gelsin kazanır ama gelen zarı değiştiremeyiz belli oranda oyunun akışını değiştirir der.
Zar, yani şans, hangi ailede doğduğumuz, özellikle annemiz, hangi toplumda hangi zamanda doğduğumuz gibi pek çok açıdan hayatımız için önemli bir faktördür.
Bebek, hayatı anne ile tanır. Annesinin kokusu, annesinin sıcaklığı, kucağında tutması bebeğin ilk karşılaştığı dünyasıdır. Anne bebek arasında bağ, çocuğun hayatla kurduğu ilk ve en önemli bağdır. Bebeğin tutarlı bir şekilde sevgiyi alabilmesi, anne tarafından yatıştırılabilmesi, anne ile aralarında kurduğu bağ, onun kişilik gelişimini etkileyecek en önemli yaşantıdır.
Yeni bebeği olmuş anne için kimi zaman yaşam çok zorlaşır. Bütün gün boyunca, sürekli bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak için koşturur. Bebeğin uykusu ilk aylarda düzene girmeyeceği için gece de koşturmaya devam eder. Çok yoğun, çok yorucu bir tempoda sürekli çalışmak gibidir ve birçok anne tükendiğini hisseder. Ancak annelik, anne için de yaşanılan en derin, en doyum veren ilişkilerden biridir. Bebekle kurduğu bağ, anneyi de besler. Anne olmak, her bebekle birlikte yeniden doğmak gibidir. Her bebekle birlikte yeni şeyler öğrenilir.
Bebek ve anne arasındaki ilişki, bebeğin toplumla kuracağı ilişkinin anahtarı gibidir. Bebeği büyütürken annenin hayata bakışı, tepkileri, bebeğin ilerideki kişiliği için çok önemlidir. Yine de çocuklar, annelerinin kişiliğini doğrudan almazlar. Annenin bebekle ilişkisi, annenin yaşamla ilişkisi, ailedeki diğer bireylerin bebekle ve anne ile ilişkileri, ailenin bebekten bekledikleri, kaçıncı çocuk olduğu gibi bir çok faktör, bebeğin doğuştan getirdikleri ile harmanlanır.
Hangi ailede doğduğumuz, özellikle annemiz, yaşam oyununda tavladaki zar gibidir. Değiştiremeyiz ve oyun ona göre şekillenir. Anne o kadar önemli olunca, annenin bebekle ilişkisi sırasında nelere dikkat etmesi gerektiği, hatta doğumdan önce bebek doğduktan sonra kuracağı ilişki gibi konularda eğitilmesi çok önemlidir. Doğumdan sonra zorlandığı, baş edemediği durumlarda destek verilmesi, annenin çaresizlik hissettiği durumlarda yönlendirilmesi, ana-baba okulları şeklinde yapılan eğitimlerin yaygınlaştırılması hem bebek hem anne için çok faydalı olacaktır.
Annesi hayatta olanlar için onlarla güzel bir gün geçirmeniz, annesini kaybetmiş olanlar için ise yüreğimizden onlarla birlikte geçirilmiş zamanlar için şükredebildiğimiz, güzel bir anneler günü dileğimle…