Çocuk Oyunları

Çocuk Oyunları

A+ A-

Eskiden çocuklar sokakta oynardı. Mahallede çocuklar da ebeveynler de birbirlerini tanırlardı. Sokaklar güvenliydi. Çocuklar, hem sosyal becerilerini hem de gelişmesi gereken pek çok becerisini sokak oyunlarıyla geliştirirlerdi. Sokaklar, çocukların kendi yeteneklerini, ilgi alanlarını keşfettikleri yerlerdi. Örneğin hareketli çocuklar, daha fazla koşacağı, hareket edecekleri oyunlar seçerken, bir başka grup ince motor becerilerini güçlendireceği oyunlar seçerdi.

Çocuk zihni, öğrenmekten ve ustalaşmaktan zevk alacak şekilde programlanmıştır. O yüzden sokak oyunlarında çocuklar, ustalaşana kadar yılmadan, usanmadan aynı oyunu oynarlar. Hatta yalnız kaldıklarında bile kendi kendine oyun antrenmanları yaparlar.
Dışarıdan gelen bir mecburiyet olmadığı sürece, çocuklar genellikle daha kolay ustalaşabilecekleri güçlü taraflarını kullanmak isterler. Çocuk oyunlarında dışarıdan bir motivasyon gelmez. Tamamen kendileri istedikleri için oynarlar. Severek yapılan her şey hızlı ve kolay öğrenilir. O yüzden çocuk oyunları, öğrenmeden ve gelişmeden zevk almanın öğrenilmesi açısından çok önemlidir. Bütün bunları okullardaki müfredatlarla yapmak çok kolay olmayabilir. Oyunlarda eylemler öndedir. Teknoloji ile birlikte yaygınlaşan bilgisayar oyunlarında ise çocuklar tamamen hareketsizdir. Oyunlarda süreçten alınan keyif yerine alınan puanlar ve oyundaki hediyeler amaç haline gelmektedir. Bilgisayar oynamalarına hiç izin vermemek, arkadaşları arasında dışlanmaya sebep olabilir.  Çocuklara gerçek oyunlar oynayacağı alanlar yaratılabilirse, gelişimleri çok daha iyi olacaktır.

Okullarda da çocuklar genellikle hareketsizce oturmak durumunda kalırlar. Not gibi dışarıdan bir motivasyon gelmesi, çocukları öğrenmekten zevk almak yerine not almaktan ve onaylanmaktan zevk almaya doğru yöneltir. Müfredat sabit olduğu için her çocuğun eğilimine göre ders almasını sağlamak da mümkün olmamaktadır. Bütün bunlar çocukların öğrenmekten keyif alma becerisini azaltır.

Evde çocuklarınız ile okul hakkında konuşurken, dersten kaç aldığını, sınıfta kimlerin ne aldığını değil, neler öğrendiğini, öğrendiklerinden nelerin ilgisini çektiğini, günlük hayata dair örneklerini konuşmak, çocuklara öğrenmenin zevk alınacak bir şey olduğu mesajını verecektir.

Her yaşta sürekli yeni şeyler öğreniriz, gelişiriz. Öğrenmenin sizin ve çocuklarınız için zevk olması dileğimle…

19-11-2019
Dilek Türkoğlu

Dilek Türkoğlu

Psikiyatrist Dr.

İlk, orta ve lise eğitimimi Ankara Dikmen Lisesi"nde tamamladım. 1992 yılında Hacettepe Ü. Tıp Fakültesinden mezun oldum. Aynı yıl yapılan TUS sınavları ile çocukluğumdan beri istediğim psikiyatri ihtisası yapmaya hak kazandım. 1997 yılında Çukurova Üniversitesi Psikiyatri A. B. D da uzmanlığımı tamamlayarak Hacettepe Ü. Sağlık ve Rehberlik Merkezi"nde göreve başladım. 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi"deki görevimden ayrılarak ODTÜ Sağlık ve Rehberlik Merkezi"ne başladım. 2009 yılında hekimler için tam gün  yasasının gündeme gelmesi nedeni ile devlet memurluğumdan istifa ettim. O zamandan beri kendi muayenehanemde  çalışmaktayım.

2004 yılında kurulan Ankara Tıbbi Hipnoz Derneği"nin (ATHD) kurucu üyelerindenim. ATHD, 2000"li yıllarda Türkiye"de hipnoz hakkında bir şey bilinmediği ve bu yüzden çaresiz insanların tıp dışındaki insanlar tarafından hipnoz adı ile suistimal edildiğini gözlediğimiz için, etik çalışan ve hipnoz hakkında doğru  bilgileri topluma yayan bir dernek olması amacı kurulmuş bir dernektir. Şu anda  derneğimizin  başkan yardımcılığı görevini gururla üstlenmekteyim.

2010-2020 yılları arasında Milliyet gazetesi Ankara ekinde de haftada bir olmak üzere köşe yazıları yazdım. 

Medya Çuvalı"nın ilk oluşmaya başladığı yıllardan beri, Medya Çuvalı ailesinin  bir parçası olmanın mutluluğu ile yazılarıma Medya Çuvalı" ndan devam etmekteyim. 

Evliyim, bir oğlum var.

 

0 542 725 88 08

0 542 725 88 08

drdilekturkoglu@gmail.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir