Sorular Sorun
Uzun ömürlü olanlara, mutlu evliliği olanlara ve birçok farklı alanda başarılı insanlara sırları sorulur. Onların da mutlaka bu konuda yorumları olur. Bu yorumlar bizlere ışık tutar. Çünkü insanların yaşadıkları deneyimleri birbirlerine aktararak aynı olayı yeniden yaşamaya gerek kalmadan ders alabilmelerini ve yapılan iyi şeylerin taklit edilerek uygulanmasının çoğalmasını sağlarlar. Buraya kadar diğerlerinin fikirleri ya da deneyimleri çok değerlidir. Ancak bunun ötesinde dikkatli olmak gerekir çünkü aynı olayı yaşayan insanlar, birbirlerinden çok farklı gözlemlerde bulunup yorumlar yapabilirler ve gerçek bunların hiç birisi olmayabilir. Örneğin, bir kişi uzun yaşamasının sırrını yediği bir şeye bağlayabilir ama onu yememiş olsaydı yine aynı miktarda mı yaşayacaktı, daha uzun ya da daha kısa mı yaşayacaktı bilinmesi mümkün değildir. Belki o şeyi yediği için daha az yaşamıştır ama normale göre uzun yaşadığı için biz ona bağlı uzun yaşadığını düşünerek o yiyeceği yiyebilir ve kendimize zarar verebiliriz.
Kimi zaman da aynı olay, bin kez yaşanmış ve en fazla bir iki kez işe yaramıştır ama başarılı bir örnek olarak gösterilebilmektedir. Bu gibi durumlarda, başarı oranı binde bir ya da iki olan bir yöntem sanki başarının sırrıymış gibi taklit edilmeye çalışılabilmektedir.
Bilimsel yöntemlerde ise aynı koşullarda aynı olaylar defalarca test edildikten sonra ortaya çıkan sonuçların hepsi birden değerlendirilir ve buna göre sonuçlara varılır. Bu nedenle, bizim takip etmemiz gereken bilimdir. Eğer bir konudaki bilimsel sonuçları bilmiyorsak, bize anlatılanlara hemen inanmayıp, farklı olasılıklarda neler olduğunu sormayı alışkanlık haline getirmeli ve diğer olasılıklar ile ilgili de bilgi toplamalıyız. Böyle bir olasılık yoksa söylenenler aklımızda kalabilir ve benzer olaylarla karşılaştığımızda değerlendirmemiz içerisinde olabilir ama mutlak doğru gözüyle bakılmamalıdır.
Zihnimiz, genel olarak bir şeyleri sebeplere bağlama ve belirsizlikleri azaltma ihtiyacındadır. Böylece güvenlik duygusunu arttırır. Güvenlik hissinin bozulmaması için mutlak doğru olarak kabul edilen şeylerle ilgili karşıt kanıtları görmezden gelme ve doğrulayan şeyleri abartma eğiliminde olur. Bu yüzden zihnimizde bir önyargı oluşturacak olur isek önyargımızın esiri haline geliriz. Bunun bir sonucu olarak da kötü niyetli olan insanların bizi kullanmalarına açık hale geliriz.
Birçok batıl inanışın, önemsenmemesi gereken sözlerin ve sahtekâr insanların söyledikleri şeylerin, sarsılmaz doğrular olarak kabul edilmesinde yukarıda anlattığım mekanizma rol oynamaktadır.
Atatürk’ün “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” sözlerinde olduğu gibi önceliği her zaman bilime verirsek, kendimizin ve başkalarının esaretine direnmiş oluruz.
Sorularınızın, yaşam yolunuzda ışık olması dileğimle…