Sistem Teorisi Çerçevesinde İdareci ve Yönetici Farklılığı - Daman Cansoy (Sosyolog )

Sistem Teorisi Çerçevesinde İdareci ve Yönetici Farklılığı - Daman Cansoy (Sosyolog )

A+ A-

İdare sözcüğü, kaynaklarda, döndürme, döndürülme, çekip çevirme, kullanma, tutum, yeter olma (Devellioğlu, F. 1962), gibi anlamlara gelirken idareci sözcüğü yönetici olarak tanımlanmıştır (Türkçe Sözlük, 1998). Yönetici sözcüğü ise yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci (Türkçe Sözlük, 1998) olarak tanımlanmıştır. İdare sözcüğü Arapça kökenli iken (Devellioğlu, F. 1962), yönetme sözcüğü öz Türkçe kökenlidir (Gülensoy, T. 2007). Görüleceği üzere her iki sözcük eş anlamlıdır. İdare sözcüğünün kökü olan “devr”, dönme, dönüp dolaşma, nakil (Devellioğlu, F. 1962) gibi anlamlar taşırken, yönetme sözcüğünün kökü olan “yön” ise, belli bir noktaya göre olan yer, istikamet, izlenecek yol (Türkçe Sözlük, 1998), anlamlarını taşımaktadır. Devellioğlu XX.yy’dan itibaren idare sözcüğünün yönetme sözcüğü olarakta kullanıldığını belirtmiştir (Devellioğlu, F. 1962). Sosyal bilim cephesinden açıklamaya gayret edeceğimiz hususta bizzat bu durumla alakalıdır.

Öz halinde ifade etmek gerekirse, öncelikle fen bilimlerinde 20.yy’da geliştirilmiş sistem teorisinin sosyal bilimlerde de kullanılabileceğini bir süre sonra Talcott Parsons ortaya koymuş, daha sonra teori Maurice Duverger ve David Easton başta olmak üzere geliştirilmiştir. Genel anlamı ile sistemi/dizgeyi, bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş etkileşimli elemanlar kümesi olarak belirtebiliriz. Sistemler iç içe bulunan ögelerden oluşur ve diğer sistemler ile de etkileşim (çift taraflı iletişim) halindedirler. Örneğin bir spor kulübü bir sistem olduğu gibi bu kulübün bağlı olduğu federasyon bir üst sistemdir. Yine bir yerel habitat bir biyolojik sistemin bir alt sistemidir. En belirgin örnek olarak hepimizin bildiği Güneş Sistemi daha üst kozmik sistemlerin alt parçalarındandır. Keza sosyal bilimler için de daha genel olarak eğitim sistemi, aile sistemi, ekonomik sistem gibi örnekler verilebilir.

Sistem teorisi çerçevesinde idare ve yönetim sözcüklerinin eş anlamlılığını çeşitli disiplinlerde görebiliriz. Bunlara çalışma sosyolojisi ve psikolojisi, işletme bilimi, hukuk, felsefe gibi alanlarda rastlarız. Her iki sözcüğün de, geniş anlamının, benzeşikliğinin, çeşitli disiplinlerin kapsayıcı, üst sistemlerinde, örneğin: İdare hukukunda, İdari sistemde, devlet yönetimi ve devlet idaresi anlamında; işletme biliminde, ekonomik sistemin yönetimi ve ekonomik sistemin idaresi gibi alanlarda olduğu gibi denk bir anlam taşıdığı söylenebilir. Genel anlamda bu benzer yüklenimi - denkliği -  ise alt sistemlerde belirtmek hatalı bir yaklaşım tarzı olacaktır. Şöyle ki; işletme bilimi örneğinden hareket edersek A11 işletme sisteminin, A1 endüstri sisteminin, bunun da A ekonomik sistemin alt sistemi olduğundan hareketle, A11 işletmesinde bir genel müdür ve bunun astı perakende müdürü arasındaki ilişki için idare etmek/etme ifadesini ve bunların birer idareci oldukları ifadesini kullanmamız hatalı olur.  Bunu A11 işletmesinin A111 şubesinde bulunan şube müdürü ve şube şefi için de belirtebiliriz. Burada iki sözcüğün denk olmayan ayrıca genel anlamına da zıt bir anlam yüklendiği görülecektir. Örneklerde görüleceği üzere idare/idareci ve yönetim/yönetici sözcükleri üst sistemler için genel, kapsayıcı ve denk anlamlar taşırken; alt sistemlerde aynı anlamı taşımamaktadır. Yani bir ekonominin idaresinden söz edebileceğimiz gibi yönetiminden de söz edebiliriz. Ancak bir A veya B işletmesinin aynı anda hem yönetiminden ve buna denk şekilde idaresinden söz edemeyiz. Burada dikkat çeken husus bir ast-üst ilişkisinin ve emir-komuta zincirinin varlığıdır. Görüleceği üzere alt sistemlerin iç içe geçerek üst sistemleri oluşturmaya başladığı daha genel - umumi - sistemlerde ast-üst ilişkisi olarak adlandırılan hiyerarşi ortadan kalkmaktadır. Dolayısı ile ast-üst ilişkisinde bir dikey ilişkinin ve - tek taraflı - bir iletişimin varlığı göze çarparken, sistemsel bölünmüşlüğün giderildiği, umumiliğin artış gösterdiği üst sistemlerde, hiyerarşik yapının etkisizleşmeye başlaması ile bir yatay ilişkinin ve - iki taraflı - bir iletişimin (etkileşimin) varlığı göze çarpmaktadır. Aynı şekilde bu çift taraflı iletişim sonucu hiyerarşik yapılanmanın etkisizleşmesi sonucu mevcut tabakalaşmanın da (genel müdür perakende müdürü örneğinde olduğu gibi) üst sisteme çıkıldıkça ortadan kalktığı ve bir idarecinin aynı zamanda yönetici olduğu görülecektir. Yukarıda verdiğimiz örnekte bir genel müdür ile bir perakende müdürünün idareciden ziyade birer yönetici oldukları ve ast-üst hiyerarşisinde bir yönetimin var olduğu ortaya çıkacaktır. “İdareci” ve “yönetici” üst sistemlerde daha denk statülere karşılık gelirken alt sistemlerde daha çok sayıda zıt ve daha zıt (farklılığı artan) farklı statülere karşılık gelmektedir.

post_thumbnail

Alt sistemleri kapsayan üst sistemlerde hiyerarşiyi gerektirecek “öge” sayısı azaldığı için ast-üst ilişkisi zayıflamakta ve dikey yönlü ilişkiler yerini yatay yönlü, esnek ilişkilere bırakmaktadır. Alt sistemlerde mevcut ast-üst ilişkisinin varlığı daha katı ve kurallara dayalı iken, kurallardan ziyade özdeşleri eşitleyen üst sistemlere çıkıldıkça emir - komuta zinciri etkisizleşmekte ve denklik artmaya başlamaktadır. Dolayısı ile yönetici/yönetim kavramı ve yöneticilik ilişkisi ast-üst ilişkisine ve bağımlılığa ve iletişime dayalı dikey yönlü bir kavram olarak karşımıza çıkarken, idareci/idare ve idarecilik kavramı yatay bir ilişki ve sistem (herhangi bir sistem), yukarı doğru daraldıkça, en tepe noktada bir teklik ve eşitlik olarak karşımıza çıkmaktadır.


Kaynakça

Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, Ankara, 1998

Gülensoy, T., Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü, Türk Dil Kurumu, Ankara, 2007

Devellioğlu, F., Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, Ankara, 1962

https://unsplash.com/photos/WiONHd_zYI4

31-03-2020
Konuk Makaleler

Konuk Makaleler

info@medyacuvali.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir