Çağdaş Bir Sosyolog : Anthony Giddens - Feyza Tezcan (Sosyolog)

Çağdaş Bir Sosyolog : Anthony Giddens - Feyza Tezcan (Sosyolog)

A+ A-

Yaşayan sosyologlardan biri olan Giddens, ortaya koyduğu çağdaş sosyolojik kuramını oluştururken Klasik sosyologlardan olan Marx, Durkheim ve Weber'den etkilenmiştir. Giddens'ın sosyolojisi bu üç sosyologun sentezi niteliğindedir. Marxsist düşüncedeki toplum içerisindeki çıkar çatışması ve sınıf ayrımı düşüncesini,  Durkheim'dan toplumsal kollektivite anlayışını alan Giddens; bu iki anlayışı Weber'in bürokrasi anlayışıyla birleştirmiştir.  Toplumdaki sınıflar arasında çatışmasının varlığı olası bir durumdur ve toplumda çatışmanın son bulup kollektif bir bütünleşmenin sağlanması için toplumda egemen olan gücün/ iktidarın toplumun temelinin kabul ettiği belirli bir ideolojiyi meşrulaştırması ile mümkün olacaktır.

Klasik dönemde yapısalcı sosyologlar toplumun temeline yapının işlevini koyarken sembolik yaklaşımcı sosyologlar önemli olanın özne olduğu düşüncesini ileri sürmüştür bu durum da yapı ve failin farklı birer kavram olarak değerlendirilmesine neden olurken Giddens,  özne ile yapıyı birleştiren makro ile mikronun iç içe geçtiği bir kuram ortaya atmıştır. Ona göre fail toplum içerisinde eylemde bulunurken  yapının araçlarını ve ortamını kullanır ve bunun sonucunda da yapıyı yeniden üretmiş olur. Yapı, hem failin eylemlerinin aracı hem de sonucu olarak var olmaktadır. Ayrıca yapı ona göre diğer sosyologlardan farklı olarak fail eylemde bulunduğu sürece var olmaktadır. Bu kuramıyla birlikte Giddens yapı ve fail ilişkisini birleştiren "Yapının İkiliği" adını verdiği kuramının sosyoloji literatürüne katmıştır. Ona göre birey eylemlerinin  nedenlerini açıklayabilecek bir düşünümselliğe sahiptir.  Failin bulunduğu eylemler,  ulus devlet döneminde zaman ve mekan ile sınırlıyken ulus devletlerin yıkılması ve küreselleşme ile birlikte bireyin eylemleri zaman ve mekana bağlı kalmamakta ,küresel bir boyut kazanmaktadır. Zaman ve mekana bağlı kalınmaması tabi ki teknolojik gelişmeler ışığında olmuştur. Özellikle uydulu haberleşme sistemlerine geçilmesi, bilişim ağının gelişmesiyle birlikte birey dünyanın bir ucundan başka bir ucundaki bir insanla çok hızlı bir şekilde iletişim kurabilmekte ve o kişinin hayatına dokunabilmektedir. Günümüz küreselleşmesini de tam bu noktada toplumların karşılıklı olarak birbirlerine olan bağlılıklarının artması olarak değerlendirmektedir.

Çağdaş sosyologlardan farklı olarak modernite ve postmodernite ayrımı yapmaya Giddens, modernitenin tam olarak tamamlanmadığına inanır ve bu düşünceden hareketle erken modernite ve geç modernite sınıflandırması yaparak düşüncelerini ifade eder. Erken modernite dönemi tüm toplumsal ilişkilerin daha sınırlı olduğu bir dönemi ifade ederken geç modernite döneminde insanlar arası ilişkiler küresel boyuta ulaşmıştır. Bu duruma en iyi örnek şuan içerisinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisidir. Dünyanın bir ucunda meydana gelen bir bulaşıcı hastalık, haftalar içerisinde tüm dünyaya yayılmış ve pandemi haline gelmiştir. Bu durum da bir mekanda yaşanan bir durumun zaman ve mekandan koparak ne kadar büyük bir etkileşim alanı oluşturduğunun açık örneklerinden biridir.

Toparlayacak olursak Giddens, toplum içerisindeki yapı ve fail ilişkisini anlamlandırmaya çalışan bir kuram oluşturmuş olmakla birlikte modernitenin gelişmesi, küreselleşme  kavramlarından hareketle yapı içerisindeki failin eylemlerinin zaman içerisinde ne ölçüde değiştiğini gözler önüne sermektedir.


Kaynakça

https://unsplash.com/photos/gEKMstKfZ6w

11-02-2022
Konuk Makaleler

Konuk Makaleler

info@medyacuvali.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir