Onur ve Gurur Kavramları Temelinde Mağrur ve Kibirli İnsan Farklılaşması - Daman Cansoy (Sosyolog )

Onur ve Gurur Kavramları Temelinde Mağrur ve Kibirli İnsan Farklılaşması - Daman Cansoy (Sosyolog )

A+ A-

Gurur, kibir, onur gibi kavramları sık sık duyarız ve günlük dilde kullanırız. Bugün bu kavramlarımıza mağrur lafzını da ilave ederek önce ilgili kavramlardan kısaca bahsedeceğiz ardından bu nitelikleri haiz başlıca iki insan tipolojisinin aynılık ve farklılıklarını kısaca hulasa etmeye çalışacağız.

Onur kavramımız haysiyet, şeref olarak toplum nezdinde bilinmekte ve kullanılmaktadır. Kibir kavramımız haklı olarak büyüklük kavramı ile özdeşken gurur ve mağrur kavramları ve bu kavramların diğer ilişkili anlamlarına çeşitli görünümler kazandırılmaktadır. Ancak genel çerçevede ilgili kavramlar birbirleri ile benzeşik anlamlar taşımalarına rağmen keskin çizgilerle yer yer ayrılmaktadırlar.

Özetimizde öncelikle ilgili kavramların içeriklerine ve sonrasında onur ve onurlu insan kavramına göz atalım. Ardından bu kavramlarla ilişikli kibir - gurur / kibirli insan  ve mağrur / mağrur insan kavramlarına değineceğiz.

Onur veyahut da izzet-i nefs denilen husus saygıda kişiye dokunulmazlık tahsis eden, saygıda eşitlik temelli insanın, temel ve öncelikli taşıdığı bir özelliğidir. Onurlu insanda saygı ölçüsünde talep edilir ve ölçüsünde gösterilir bu sebepten ne kimseye küçülünür ne de kimseden küçülme talep edilir. Bu minvalde onurlu insan vakar sahibi, dik duruşlu saygılı ve ölçüsü gereğince mütevazı olabilen insandır.

Kibirli insan kendini büyük gören, diğerlerine tepeden bakan karşısındakini küçümseyen insandır. Kibirli insanda vakardaki onurun yerinde gurur vardır. Gurur ve onurun farkı bu noktada saygıda ortaya çıkmaktadır. Gurur bu noktada saygı mefhumu dahilinde kibirli insanın özelliğidir. Gururlu insan gururundan kaynaklı olmak üzere maksadını aşan saygı / yüceltilme isterken, vakarlı duruş ve vakarlı davranış yahut onur, ifade edilir ki; saygıda eşitlikte, insanın kendisine (içte) ve dış sosyal çevreye (dışta) eşit muamele etmesini gerektirir. Kibirde ise gururlu davranış ve eşitsizlik talep eden muamele vardır. İzzet-i nefs yani onur kavramı gurur altında kaybolmuş, ona eklemlenmiş ve ona katılmıştır.

Mağrur insan tipinde ise kibirin yerinde onur vardır. Mağrur insan onurlu ancak kibirli değildir. Kibirli insandaki gururun yerini onur almıştır. Mağrur insanda onurun gururdan farkı, adaletin kendi inisiyatifinde olmak üzere adaletsizlik olmaktan çıkarılmış biçiminde kendini ifade eder. Ancak şu kadar ki onurdan farklı ve ona ilaveten mağruriyette, karşılıklı içte ve dışta eşitlik temelinin aksine, kişinin öz merkezli egemenliğinin çevreye adilane dağıtımı ve dışarıyı iç adalete göre yönetme ihtiyacı vardır. Mağrur kavramında onur iç merkezli adalete dayanıp mutlak onur kavramından öznel adalet sağlama talepli merkezliliği ile ayrılmaktadır. Kibirden ise büyüklüğün gerekircisi adaletsizliğe sahip olmaması dolayısı ile farklılaşmaktadır. Bu anlamda kibir adaletsizlik temelli büyüklük hissiyatında anlam kazanmaktadır. Dolayısı ile kibirde adaletsizlik dahi sonuçta adalet olabilmektedir ve olmaktadır. Yanlış doğrunun yerini alırken saygı ihtiyacı haksızlık pratiğinde de istenebilmektedir. Mağrurlukta ise adalet duygusu hak çerçevesinin dışına taşabilmekte, adalet hakka üstün gelebilmekte ve yüksek ama öznel adalet uğruna haksızlık söz konusu olabilmektedir. Ayrıca adalet subjektif temelde doğru kabul edilen doktrin/anlayış çerçevesinde hem içeriden hem dışarıya karşı egemen iç özne tarafından talep edilmektedir. Bu hal, ilgili öznede hakka tarafsız riayete muhalif tutumun temel meşru sebebidir. Aradaki ince fark ise: mağrur insanın adaleti sağlama arzusu öznel onur yapısından kaynaklanırken; kibirli insanın gurur aracı çerçevesinde onur yapısının gurura eklemli olarak gurur altında eriyip adaletin ve hakkın bizzat bu insanın kibirli yapısı ile dağıtılmasında gerçeklik kazanır.



İki tip insanda başlıca farklar ise: Kişide; onurun, mağrur insanda dışta ve içte iç merkezli yer alması; kibirli insanda onurun gurur biçiminde hem içeride hem dışarıda büyüklüğe nazariyetidir, adalet ve hak vaziyetinde ise mağrur insanda, bu özgesel onur merkezli öznel adalet, her ne kadar üstün olsa da son aşamada, eşitlik düzleminde onur anlayışı gereğince, hem içte hem de dışta, gerektiğinde hakka kurban edilebilirken yani hakkın dağıtımı öznel adaletin üstüne çıkabilip onu yönetebilirken (eşitlik temelli adaleti sağlarken), kibirli insanda haksızlık mefhumu adaletin üzerine çıkmış bilakis sözde adalet olmuştur. Bu adalet ise aslen zulüm olup haksızlığı işletici bir araç görevi görür.


Kaynakça

Görsel:

https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/ciddi-yasli-isci-ayrintili-atolyede-montaj-3846459/

25-03-2021
Konuk Makaleler

Konuk Makaleler

info@medyacuvali.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir