Körlük - Muhammet Uçan (Felsefe, Siyaset)

Körlük - Muhammet Uçan (Felsefe, Siyaset)

A+ A-

Horus’un gözü her şeyi görse de Plutus kördür.Antik dönemlerden beri yüzyıllardır adalet karanlığa gömülüdür, hakikate hep gölge düşer ve adalet gecinden tecelli eder. Öyleki ki mitolojilerde yer alan tanrılar dahi hakikate düşen gölgede oturup, soluklanan cinstendirler. Plutus roma mitolojisinde bolluk tanrısı olarak geçer, asıl ününü ise komedinin babası olarak tanınan Aristofanes’in aynı ada sahip eseri ile kazanmıştır. Eserde bereketin tanrısı kördür ve oyunda yer alan farklı karakterlerce gözlerinin açılması için çaba gösterilir böylece tanrı kime ne kadar neyden bahşettiğini görecektir ve adalet sağlanacaktır. Horus ise Antik Mısır’ın gök tanrısıdır. Gücü simgeler ve kural koyucudur ki bundan dolayı gece gündüz her şeyi gördüğü rivayet edilir. Hatta şahin olarak simgelenmiştir ama bu şahinin tek gözü görür.Horus’un sol gözü vicdanın gözdür, adaletin gözüdür çünkü diğer gözü bir mitte geçtiği kadarıyla bir savaş esnasında yerinden çıkmıştır.Özünde Horus tek gözüyle görür, plutus kime ne verdiğini bilmez. İşte o zaman adalet karanlık bir odada ki siyah bir file benzer. Bilinmez ve görülmez. Belki de bilinir ama göz yumulur. Halbuki o koca fil hep oradadır. İnsanlık tarihi boyunca oradadır ve temel sorunu teşkil eder. Hararinin de anlattığı üzere insanoğlu yaradılışından beri doğada yaşam sürecek zekaya ve fiziksel beceriye sahiptir . Ne zaman yerleşik hayata geçer birilerinin çalışması birilerinin planlaması gerekir. Hiyerarşiler doğar çünkü organize olmanın doğasında bu vardır. Bundan sonrasını zaten tarih net bir şekilde ortaya koyar. Hiyerarşiler ile beraber sınıflar oluşur, yöneticiler gelir geçer ve insanlık hep adaleti arayıp ortaya çıkarmak için savaşım verir. Savaşımın merkezinde sınırlar, mülkiyet, haklar ve emek vardır. Hak çevresinde örülmüş bir mekanizma ile çark döndürülmeye çalışılmıştır. İnsanın üreten bir varlık oluşu ve bu üretim sürecinde emeği doğrultusunda doğal olarak elde ettikleri üzerinde haklarının oluşu çoğu kesimce kabul görür. Hak tasarrufu mülkiyeti oluşturur ki mülkiyet kimin sorusuyla beraber gelir. Kimilerine göre emekte sömürü vardır, kimilerine göre mülkiyet hırsızlıktır. Eşit hakka sahip olmak için mülkiyet ile işaret ettiğimiz alanın da olağanca eşit dağılması gerekir. Birlikte yaşam ile aslında zamandan tasarruf edilerek iş bölümü yapılarak insanoğlu bu denli teknolojiden diğer alanlara uzmanlaşmıştır ve oluşturulan dünya hepimizin bir parçasıdır. Herkesten bir parça olan bu dünyada ondandır ki herkesin özgür olması ve hakkın hukukun özgür alanda cerayan etmesi gerekir. Ondandır ki herkes eşit haklara sahiptir adaletin karşısında üstünlükleri yoktur. Ondandır ki adalet ise herkes için adalet, özgürlük ise herkes için özgürlük. Tabi şimdiye kadar anlatılanlar adaletin temsili gözleri kapalı Themis Heykeli’nin teraziyi tutan eli ile alakalıdır. Horus’un sol gözü vardır da Themis’in kılıç tutan sağ eli yok mudur? Foucault’un belirttiği üzere insanlar biyolojik olarak sistemin bir parçasıdır ve insandan üstün sistemin insanın biyolojisi üzerinde dahi yetkinlikleri vardır.Bir yandan yönetimler hak hukuk çerçevesinde adalet sağlanmaya çalışılırken diğer yandan yönetimler, hak, hukuk çevresinde suçlara ceza aranır. İkisi farklı noktalardır ama belirtilmelidir ki cezalarda adilane olmalıdır, bütün bunların temeli hak savunumuna dayanır ve yönetim ile yöneticiler hayati rol oynar. Eğer bir yerde yönetici plutus halk ile bağlantısını koparır, birilerine bol verip birlerini fakirleştirir, eğer bir yerde yönetici horus birilerinin yaptığını görür birilerinin yaptığını görmez işte temel güven mekanizması adalet yerle yeksan olur. O zaman adaletin temsili themisin gözüne perde iner ve kılıcını her yere savurur. Bu durumu da Aristophanes Eşek Arıları (Yargıçlar) eserinde olağanca usta bir dilde hicveder. Eski Yunan’da yargıçlık para kazanmanın çok iyi bir yolu haline gelmiştir, her yerde yargıç vardır adalet sağlanmaz. Yöneticiler ve adaleti dağıtanlar mülk peşinde koşanlardır. Sürekli bir arı vuzıltısı vardır, adalet yerini bulmaz herkes kendini haklı çıkarmaya çalışır, lakin asıl suçlu herkestir ve Aristofanes bu durumu göz önüne alarak ustaca komedisinde hicveder. Yaşanan bu durum sonucu adaletin kılıcı önüne gelen bütün başları keser. Yaşanan bütün bu olaylar sonucu tanrılar dahi körleşir. Tanrılar bile körleşir se Saramagonun körlük kitabı misali herkes kör olur. Ve yine Saramago’nun dediği gibi körler ülkesinde tek gözlüler baş olur ve yine Saramago'nun dediği gibi papaz kıyafeti giyerek papaz olunmaz ele asa alarak kral olunmaz.


Kaynakça

Aristophanes ( plutus) Aristofanes ( eşek arıları) Saramago ( körlük) Proudhon ( mülkiyet nedir) Yunan mitolojisi, Roma mitolojisi ve Mısır mitolojisi

11-02-2022
Konuk Makaleler

Konuk Makaleler

info@medyacuvali.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir