Osmanlı'da Mülkiyet İlişkilerine Kısa Bir Bakış II - Pınar Kütük (Sosyolog)
Âyanlar
Belgelerde voyvoda, mütesellim, muhassıl, mutasarrıf ve vali olarak kayda geçen bu kişilere aynı zamanda mütegallibe veya derebeyi de denilebilmektedir (Mert, 1991:195). Bu sınıfı oluşturanlar ise kapıkulları, yeniçeri serdarları, sipahi, kethüda yerleri, mültezimler, mukataa eminleri, emekli olan beylerbeyleri, sancakbeyleri, kadılar, müderrisler, müftüler ile bunların çocuklarından meydana gelmişlerdir (Özkaya, 1994:7).
Osmanlı’nın merkezi otoritesi zayıfladıkça âyanlar yerel yönetimde ön plana çıkmışlardır. İç huzuru ve köylünün güvenliğini sağlamak, üretimi devam ettirmek gibi amaçlarla ortaya çıkan âyanlar idari görevlerinin yanı sıra vergi toplama görevlerini de sürdürmekteydi. Özellikle mirasın babadan oğula geçmesi meselesi kabul görmeye başladıkça mal varlığını soy boyunca devam ettiren âyanlar daha da güçlenmiştir. Edremit’te zeytinlikleri olan ve İtalyanlara zeytinyağı ihraç eden ve aynı zamanda borç para ile sermayesini değerlendiren Müridzade Hacı Mehmed Ağa’nın tüm hayatı boyunca serveti 700 bin kuruş civarında iken, dönemin güçlü ve zengin ayanlarından Tepedenli Ali Paşa savaş için merkeze tek seferde 500 bin kuruş fon sağlayabiliyordu (Faroqhi). Bu bağlamda ticari ilişkilerinin geliştiğini, servetlerinin genişlediğini söylemek mümkündür. Padişah, âyanların katkılarına karşı ‘malikâneler’ vermeye devam ederken ve âyanlar yerelde gücünü giderek arttırmıştır. Ortaylı’ya (2012:40) göre Sened-i İttifiak ile zirveye çıkan süreçte, özellikle Rumeli’de ama genel olarak Anadolu’da ve en başından beri Arabistan ve Lübnan’daki yarı özerklik durumu ile ayanlar kendi orduları ve idarelerine sahip olmuşlardır. Öyle ki Osmanlı-Rus Savaşı sırasında önemli derecede ordu ve mali destek sağladıklarından dolayı merkez tarafından hukuki olarak ayanların varlığının tanıması kaçınılmaz hale gelmiştir. Dönemin âyanlarına bakılacak olursa Anadolu’da Ege bölgesinde Karaosmanoğulları, İç Anadolu da Çapanoğulları, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da Canikli Ali Paşa ve oğulları, birbirleriyle sıkı mücadele içinde olan güçlü ayanlardır. Bunlardan başka ise Muğla’da İlyasoğulları, Antalya’da Tekeli İbrahim, Isparta ve Eğridir’de Yılanlıoğulları, Payas ve Adana bölgesinde Küçük Alioğulları, Trabzonda Cemşitoğulları ve Şatıroğulları, Rize’de Tuzcuoğulları bulunmaktadır.
Ayanların topraklarını ve üretimlerini genişleterek köylüyü sömürmeye başlaması, devletin hazinesine girecek olan vergilerin aracı ayanlar tarafından kesintiye uğratılması, bölgesel olarak özellikle Güneydoğu Anadolu’da ‘’ortakçılığın’’ yaygınlaşması âyanlar ve köylüler arasında yeni feodal ilişkilerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 18. Yüzyıl sonları için Osmanlı ticari ilişkilerine bakıldığında kapitalist, yarı feodal ve feodal ilişkileri bir arada görmek mümkündür.
Çiftlikler ve Büyük Ölçekli Tarım
Pamuk ekimi Adana bölgesinde yeniden ele alınmış ve İzmir bölgesinde eski üretim geliştirilmiştir. Adana’da pamuk üretimi 1888’de 14.000, 1900 da 36.000, 1914 de ise 135.000 balyaya ulaşmıştır. Tütün ekimi Ege, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde bir hayli gelişmiştir. 1913 sınırları içindeki tütün üretimi, 1897 de 15.300, 1909 da 21.400 ve 1914 de 41.300 tonu bulmuştur. (Aktaran, Tezel, 1971). Bu bağlamda çiftliklerin pazar piyasanın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştığını söyleyebiliriz. Fakat yine de kitlesel üretim tamamen sağlanamamış, bölgesel üretimle sınırlı kalmıştır bu çerçevede Osmanlı kapitalistleşme yolunda atılan adımlar feodal yapıyı dönüştürmek için yeterli olmamıştı. Özellikle II. Mahmut’un ayanları kaldırdıktan sonra ayanların toprak ağaları, küçük ayanlar ve derebeyler haline gelmesi Anadolu’da feodal ilişkilerin korunmasına neden olmuştur. Bu bağlamda Avrupa’da gerçekleşen büyük dönüşümün Osmanlı için geçerli olmadığı söylenebilir.
Kaynakça
Mert, Ö. (1991). Âyan İçinde İslam Ansiklopedisi Cilt 4, ss. 195-198.
Ortaylı, İ. (2012). İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı. İstanbul: Timaş Yayınları.
Özkaya, Y. (1994). Osmanlı İmparatorluğu’nda Âyanlık. Ankara: Türk Tarih Kurumu
Basımevi.
Tezel, Y . (1971). Cumhuriyetin Devraldığı Tarım Yapısının Tarihi Oluşumu Hakkında Bazı Düşünceler . Ankara Üniversitesi SBF Dergisi , 26 (04).