Nedir Bu Endüstriyel Psikolojisi - Aycan Selçuk Çorum (Endüstriyel ve Sosyal Psikolog)

Nedir Bu Endüstriyel Psikolojisi - Aycan Selçuk Çorum (Endüstriyel ve Sosyal Psikolog)

A+ A-

Psikoloji denilince, herkesin aklına ilk olarak klinik psikoloji gelir. Danışanlar size gelir; dinlersiniz ve uygun terapi modeliyle bir plan oluşturursunuz. Peki hızla değişen ve sanayileşen bu global dünyada başka bir alana da kafamızı çevirmemiz gerekmez mi?

Endüstriyel örgüt psikolojisinin tanımını yaptıktan sonra, onunla ilk nerede ve nasıl karşılaştığımı anlatmak isterim.

Psikolojinin odaklandığı alanlarlardan biri olan endüstriyel örgüt psikolojisi, temelinde iki amacı barındırır. Endüstriyel alanında, kurum içindeki çalışanların fonksiyonlarına odaklanılır. İşe alım süreci, çalışanlara verilen eğitimler ve iş performansının ölçülmesi bu alanda yer alır. Örgüt alanında ise, çalışma davranışlarının altında yatan psikolojik süreçlere odaklanılır. Çalışanın iş motivasyonu, stresi ve kurum içi iletişimi de bu alanda yer almaktadır.

Endüstriyel örgüt psikolojisinin genel olarak iki amacı vardır. İş davranışları altında yatan temel psikolojik süreçleri değerlendirmek ve bu değerlendirmeden elde edilen bilgileri kullanarak çalışanların psikolojik durumlarını iyileştirmektir.

Peki endüstriyel örgüt psikolojisi henüz herkese çok yeni olan bir alan mıdır? Aslında oldukça eski bir geçmişe sahiptir. 1914-1918 yılları arasındaki 1. Dünya Savaşı sırasında, Psikolog Robert Yerkes, orduya asker alımı için zekâ testleri geliştirmiştir. İki farklı bölüme sahip bu testler, ilk kitlesel sınav çalışmalarının temelini atmıştır. Alpha bölümü, okuma yazma bilenler için; Beta bölümü de okuma yazma bilmeyenler için tasarlanmıştır.

Eğitim hayatım boyunca psikolojinin farklı alt alanlarına dair geniş bir bilgi birikimine sahip olup, iş hayatında da staj ile birlikte bunları gerçek hayata uyarlayabildim. Psikolojinin bu alanıyla da stajım esnasında tanışmış oldum. Zorunlu stajımı bir huzurevinde tamamlamış olmama rağmen, kurum içi işleyişin başarılı olması için hem çalışanların motivasyonunun hem de etkili bir liderin ne kadar önemli olduğunu yakından gözlemlemiş oldum. Bakım elemanlarının sabır, sevgi ve özveri gerektiren bu zorlu görevlerinde, iş motivasyonlarının ne kadar güçlü olduğuna tanık oldum. Bu durumu yakından incelediğim zaman, aralarındaki ilişkinin oldukça güçlü ve idari kesimin onlara karşı tutumunun babacan bir yaklaşım olduğu sonucuna vardım.

“Great PlaceToWork” tarafından yapılan çalışan mutluluğu araştırmasına göre Türkiye, 45 ülke arasında 41. sırada yer almaktadır. Bu sonuca bağlı olarak, uzmanlar kişilere kişisel gelişim adı altında motivasyon tavsiyeleri vererek kenara çekilmeyi daha doğru bulmaktadır. Sorunun geneline bakıldığında bu tutum, mutsuz oldukları için çalışanların kendilerini suçlu hissetmelerine yol açmaktadır. 

Asıl sorunun, şirketlerde liderlik statüsünde yer alan kişilerden kaynaklandığını düşünmekteyim.  Etkili bir liderlik tutumunun çalışanların motivasyonunu arttırabileceği, bunun da şirkete maddi ve çalışan sadakati açısından büyük kazançlar sağlayacağı görüşündeyim.

İş yerinde motivasyonu düşük olan bir çalışan, sadece kendisini olumsuz etkilememektedir. Bu olumsuz durum ailesine yansımakta, sonrasında da toplumu etkilemektedir. Bir kişinin psikolojik durumu aslında kitlesel bir soruna da neden olmaktadır.

İster beyaz yakalı olalım ister mavi yakalı, gün içerisindeki 24 saatin vermiş olduğumuz minimum 8 saatinde mutlu olmak ve başarılı hissetmek, bir bütünün parçası olabilmek, ilerleyen günler içinde aynı motivasyonu sağlayabilmek adına psikolojinin bu alanına çok şey borçluyuz.


  

 


Kaynakça

https://www.pexels.com
https://www.flickr.com

https://www.apa.org
www.greatplacetowork.com

09-02-2021
Konuk Makaleler

Konuk Makaleler

info@medyacuvali.com

Diğer Yazıları

Bu yazılar da ilginizi çekebilir