Mavi Gezegen Ahalisinin Duygusal Hikayesi - Fatma Ülkü Selçuk (Sosyoloji, Dr.)

Biz insanlar duygusal varlıklarız. Yani çoğumuz öyle. Buna şükrediyorum. Duygularımızdan yararlanarak belki iyiliğin, doğruluğun çoğaldığı bir dünya inşa edebiliriz.

Fakat duygularımız yoğunlaştığında bazen berrak düşünemiyoruz. Bu durum, kimi zaman istemediğimiz sonuçlara yol açabiliyor.

Nasıl mı?

Bir hikaye anlatayım. Öfke ve gücenme bazen insanı uçuruma sürükler mi? Siz karar verin.

Gri gezegen

Bir varmış bir yokmuş. Kuşlar akrobat, kediler çorbacı iken evrenin birkaç gezeninde türlü insan yaşarmış. Gri Gezegenin başındakiler, ellerinin uzandığı çok yere yalan ve acı yayarmış. Diğer gezegenlerde de kendine sadık hizmetkarlar yetiştirir, robotlaştırdıklarını, hükmetmek istediği yerlerin can damarlarına yerleştirirmiş.

Hizmetkarları sayesinde o ülkede istediği gibi at koştururmuş. Gri Gezegene hizmet etmek için o kadar çok insan birbiriyle yarışırmış ki... Kimisi şan şöhretle baştan çıkarmış, kimisi rahata kavuşma hayaliyle. Kimisi şeker kokan kelimelerin peşinden sürüklenirmiş, kimisi grinin güçlü duruşuna dayanamaz mıknatısa yapışıverirmiş.

Gri Gezegen yönetimi çevresine hükmetmek üzere her yola başvururmuş. İnançları işine geldiği gibi eğip büker, bilimcileri kandırır, gazetecilere para döker, topluluk önderlerini ayartırmış. Yalan, tehdit, şantaj, cinayet onun için vakayı adiyedenmiş.

Mavi gezegen

Mavi Gezegende iki parti varmış. Bulut Partisi ve Toprak Partisi.

Bulut Partisi elli asırdır gezegeni yönetiyormuş. Gri Gezegene hizmet edenlerle tam kırk beş asır birlikte yürümüş. Kimi Gri Gezegenin gücüne, kimi tatlı vaatlerine kanmış.

Birgün,içlerinden biri gözlük numarasını düzeltmiş, “Aman!” diye haykırmış. “Yolumuz pek eğrilmiş, görebiliyorum, gezegenimiz uçuruma doğru yol alıyor!”.Neyse ki direksiyonu uçuruma varmadan kırmayı başarmışlar.

Bulut Partisi, Gri Gezegenin hizmetkarlarının bir kısmıyla yolunu ayırmış. Fakat yol, kolay değil. Geçmiş, peşlerini bir türlü bırakmıyor.

Gri Gezegen yönetimi boş durur mu? Günler birbirini kovalamış,bu seferde kıvrılarak Toprak Partisinin can damarlarına sızmaya başlamış. Farklı renklerden hizmetkarlarına işaret verdiğinde koro başlıyormuş: “Bulut Partisine güvenmeyin. Tam kırk beş asır Gri Gezegenin hizmetkarlarıyla içli dışlı yaşadı. Eğrilikler yapıp, gezegenimizi sattı. Güvenin. Mavilikler, Toprak Partisiyle gelecek”.

Halkagelince... Halk, ne Bulut ne de Toprak Partisindeki değişimi görebiliyormuş.

Pek çok kişinin içi, kırk beş asırboyunca Gri Gezegenin hizmetkarlarıyla beraber yürüyüp kimi eğrilikler yaptığı için Bulut Partisine karşı öfkeyle dolup taşıyormuş.

Mavi Gezegen halkının öfke ve gücenmişliğini, Gri Gezegenyönetimi ustalıkla manipüle ediyormuş. Saf halk, adalet, demokrasi, şeffaflık, barış gibi tatlı sözlerin peşine takılıp hızla Gri Gezegenin yörüngesine doğru yol alıyormuş.

Hikayenin devamı

Hikaye nasıl mı devam ediyor?

Siz söyleyin.

Belki şu soru, size yardımcı olur.

Soru

Mavi Gezegen halkı ne yapsın, ne desin?

1. Bulut Partisi, geçmişte yaptığı tüm hataların bedelini ödemeli. Mavi Gezegeni, Toprak Partisi yönetmeli. Toprak Partisi artık Gri Gezegenin yörüngesine mi girmiş? Mühim değil. Öfkemi yatıştırıp gönlümü alsınlar, kâfi.

2. Bulut Partisi, Gri Gezegenin yörüngesinden uzaklaştığı nispette yönetmeye devam edebilir. Geçmiş mi? Mühim değil. Ders alalım yeter. Öfkemi ve üzüntümü, mavi gezegenin uçuruma sürüklenmemesi için bir kenara bırakıyorum.

Gerçeklik

Yukarıda anlattığım hikaye, herhangi bir ülkenin siyasetine bire bir denk düşmüyor. Zira dünya siyaseti hayli karmaşık. Öyle işler dönüyor ki bırakın taraf olmayı,çoğu kezolup bitenden haberimiz bile olmuyor.

Üstelik siyah beyaz bir dünyada da yaşamıyoruz.

Peki burada, hikayedeki tabloyu paylaşarak ne anlatmaya çalıştım? Sadece bir noktaya dikkat çekmek istedim: öfke ve gücenme duygumuz bazen gözlerimizi o kadar perdeliyor ki maalesef uçuruma doğru yol alıyoruz ve bunu farketmiyoruz.

Peki sadece öfke veya gücenme mi? Tabii ki hayır. Güç arzusundan tutun rahat yaşama isteğine kadar pek çok yönelim bazen öyle baskın hale geliyor ki, insana, insanlığa zarar veriyoruz.

Gelecek

İsterdim ki Mavi Gezegenahalisi,

-          birbirini her türden eğriliğe karşı uyarabilsin

-          kendini debaşkasını da şifalandırabilsin

-          travmalarını onarabilsin

-          insanların, birbirlerine zarar vermesini engellemek üzere etkin önlemler alabilsin

-          mümkün mertebe haklı amaçlar doğrultusunda doğru araçlarla yürüsün

-          öyle yürüsün ki, birgün Gri Gezegen yönetimi bile iyileşsin.

Gökten üç kar tanesi düştü.

Biriyazanın, diğeri okuyanın, üçüncüsü masala güzel son yazmaya girişen herkesin başına.

Kalın sağlıcakla.

Fatma Ülkü Selçuk 19.04.2020