Şaşırtıcı Çoğunluk

Şaşırtıcı Çoğunluk

A+ A-

Hayatımızın bazı anlarında bir takım planlar yaparız. Hafta sonu güzel bir yerde kahvaltı yapmak, arkadaşlarımızla vakit geçirmek için uygun anlar bulmaya çalışmak, spor yapmak, kıyafet almak gibi birbirinden farklı düşünceler, zihnimizde yer edinir. Kendimizi düşünceli ya da duygusal olarak yoğun hissettiğimiz anlarda bile aslında kendimizle mücadele halindeyiz. Çünkü tek başımıza karar aldığımızı sandığımız durumlarda dış dünyadan etkilenmeye devam ediyoruz. Gerçekte bizim için doğru olmayan bir düşünceyi, çoğunluk kabul ettiği için bir süre sonra benimsemeye başlıyoruz.

Örneğin, duygusal olarak etkilenmediğimiz bir şarkıyı dinlerken, bir süre sonra hissetmeye başlıyoruz. Sosyal medya da ya da gezdiğimiz mekanlarda sıkça denk gelmemiz, bir noktadan sonra alışmamıza neden oluyor. Sevdiğimizi ya da bağlandığımızı sandığımız durumlar, belki de alışkanlık olarak değerlendirilebilir. Bu durumun alışkanlığa dönmesinin büyük sebeplerinden birisi ‘ şaşırtıcı çoğunluk’ tur. Şaşırtıcı olarak nitelendirmemin sebebi, bazı durumlar, pek çok kişi tarafından doğal karşılanabiliyor. Bu durumda birey, kendisini ait hissedecek bir grup arıyor. Çoğunluğa uymadığı için kendisini huzursuz hissedebiliyor. Daha garip olan birey, çoğu zaman, dahil olmak istediği çoğunluğu gerçekte tanımıyor.

İnternette bir ürün inceliyorsunuz. Oldukça iyi görünen bu ürünü, tam sipariş ederken, yorumların çoğunun olumsuz olduğunu gördünüz. Önce şaşırsanız da kendinizi farklı bir ürüne bakarken bulabiliyorsunuz. Bir süre sonra ilk baktığınız ürünü hatırlamıyorsunuz bile. Tanımadığımız, gerçek olup olmadığını bile bilmediğimiz, hayali yorumlara güvenin nedeni sizce nedir? Başkalarıyla aynı fikirde olmamak, kişi de neden kaygıya yol açıyor? Bu durumun nedenini, bireyin; doğumundan ölümüne kadar ait olma hissiyle var olması olarak düşünüyorum. Yalnız kalma korkusunu kendi içinde çözümleyememiş birey, tanımasa da birlikte olduğunu hissettiği çoğunluğu benimsiyor. Bir süre sonra düşünmeyi de bırakıp, çoğunluğu sadece taklit ediyor.

Bireyin kendi düşüncelerinden kopuk bir şekilde var olması, duygu,davranış,fizyolojiden oluşan total dinamizmi de olumsuz etkiliyor. Bu durum kişide, duygu ve düşüncelerinde tutarsızlığa neden oluyor. Tutarsızlık, toplum içinde de uyumsuz olmamıza neden oluyor. Kendi varoluşumuzu bulmamız için, çoğunluk arasında kaybolup gitmemeliyiz. Çoğunluğu da analiz edip, bize uygun olup olmadığına karar vermeli, ona göre planlar yapmalıyız. Hayat yolculuğunda, sorumluluk alarak var olmaya çabalamalıyız. Çabaladıkça kendimize olan güvenimizde artar. Böylelikle düşüncelerimizi daha iyi analiz edebilir, duygu ve davranışlarımıza da daha iyi yön verebiliriz.

 


Kaynakça

https://images.pexels.com/photos/5063562/pexels-photo-5063562.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&dpr=2&h=650&w=940

23-03-2022