Bulmak İçin

Geçmişte sizin için anlam ifade etmese de son zamanlarda ilginizi çeken şarkılar var mı? Önceden hoşlanmadığınız, şu an ise izlemek istediniz filmler var mı? Cevabınızın evet olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu durumu, değişen zamanla birlikte zevklerimizin de değişmesi olarak açıklarız. Durumun bundan ibaret olduğunu düşünmüyorum. Çünkü böyle düşünmek, insanın yaşam görevlerinden olan gelişim sürecini göz ardı etmek olur.

İnsan, yaşamda olumlu ve olumsuz durumlardan geçer. Günümüz teknolojisiyle yorumlamak gerekirse, o an sinir halinde tweet atabilir, bunu kitlelere duyurmak isteyebiliriz. Aylar sonra ise neden bu kadar tepki verdiğimizi ya da başkalarına duyurmak istediğimizi anlamlandıramayabiliriz. Sıklıkla dinlediğimiz, bizi mutlu eden şarkıyı, bir süre sonra monoton olarak nitelendirebiliriz. Başlangıçta bize özel olarak gelse de, artık her yerde herkeste görmek, zamanla bizi yorabilir. Bahsettiğim durumları çoğu zaman yaşıyoruz. Yaşamadığını söyleyen bireyler, ilerde bu ve benzeri özellikleri yaşayacaktır. Çünkü yaşam var oldukça bu durum, süregelecektir. Yaşam devam ettikçe, değişken olmakta doğal ve evrensel olacaktır.

Soyut durumlar için verdiğim örnekleri, somut olarak da yaşayabiliriz. Anlaştığımız, ruhumuza iyi gelen arkadaşlarımız, bir süre sonra görmek bile istemediğimiz kişilere dönüşebilir. Bunun nedeni, kişilere yüklediğimiz duygusal anlam ve yansımalardır. Yansıma, tek yönlü olamaz. Duygular ve düşünceler, davranışlarımıza dolaylı olarak yön verir. Bizde bu doğrultuda, karşı tarafa aktarım yaparız. Zamana rağmen, kendi iç dünyamızla dış dünya arasında hayatta kalmaya çalışırız. Politika, ekonomi, afetler gibi sosyolojik ve psikolojik olaylar, zaman içinde bakış açımızın değişimine neden olur. Doğru bildiklerimizin yanlış, yanlış bildiklerimizin doğru olduğunu düşündüğümüz anlar olabilir.

Arayış içinde olmak, düşünmemekten çok daha iyidir. Ne aradığımız değil, nasıl aradığımız önemlidir. Ararken kaybolmamak dileğiyle…