Strese Uyum Sağlama

Nasılsınız? Sorusu ile yazıma başlamak istiyorum. İyi ya da kötü olduğunu söyleyenler arasında, sizce çok fazla fark çıkar mı yoksa sayıları eşit mi olur? Yakın zamanda sizi çok mutlu eden bir anınız oldu mu? Ya da sizi çok üzen bir anınız oldu mu? Bu soruları niçin sorduğunuzu duyar gibiyim.

İçinde bulunduğumuz toplumda, gün geçtikçe mutsuz, kaygılı insan sayısı anormal derecede artış göstermektedir. Maalesef ki bu durumu o kadar çok benimsedik ki, tanımadığımız birinin rahat, sevecen tavırları, bize itici gelmeye başladı. Olumsuz durumlara eskisi gibi tepki vermeyip, alışmış tavır takındığımızı üzülerek gözlemlemekteyim. Bu durum, yeni bir savunma mekanizmasını ortaya çıkarmaktadır. ‘Strese uyum sağlama’ olarak tanımladığım bu durumla sıklıkla karşılaşmaktayız.

Yeni bir sorunla karşılaştığımızda, sorunu görmezden gelmek, bizi o sırada geçici olarak rahatlatsa da uzun vadede başarılı olamayız. Daha kalıcı çözümlerle stres derecesini, düşürebiliriz. Örneğin, o sırada oturuyorsak, kalkıp yürümeli, ya da bulunduğumuz ortamda yaşanan sorun varsa o ortamdan uzaklaşabiliriz. Dikkatimizi farklı yönlere verirsek, öfke ya da kriz durumlarından uzaklaşabiliriz.

Çok üzgün ve çaresiz hissettiğimiz durumlarda başımıza gelebilir. Var olan duruma karşı kendimizi yetersiz hissedebiliriz. Bu anlarda var olan sorunu, olduğu gibi kabul edip, bu soruna karşı yapabileceklerimizi analiz etmemiz gerekir. Bu durum stresi yaşama değil, strese uyum sağlamadır. Hayat yolculuğunda heyecan, huzur, endişe her zaman var olacaktır. Stresin hiç olmaması ya da çok fazla olması, istenilen durumlar değildir. Stres, orta derece olduğu sürece, bizleri de duygusal olarak aktif tutan bir etkendir.

Stresimizi yönetemediğimiz durumlarda, destek alabiliriz. Yalnız olmadığımızı bir kez daha hatırlatmak isterim. Hayat yolculuğunda, zorluklarla başa çıkarken, stresin altında kaybolanlardan değil, stres yönetimini sağlayanlardan olmalıyız.