Hayali Üstünlük
Birey, içinde bulunduğu sosyal çevrede kendisini; başkalarıyla kıyaslama eğilimi gösterir. Bazı insanlar, başarısız olduğunu hissederken, bazıları da kendilerini, diğerlerinden daha üstün hisseder. Başarıdan kast ettiğim durum, eğitimle sınırlı değildir. Birçoğumuz liderlik, dürüstlük, etik gibi bizi biz yapan durumlarda ‘ özeleştiri’ yapmayı sevmiyoruz. En iyisi olduğumuzu söylemiyoruz ama diğerlerinden daha iyi olduğumuzu düşünüyoruz. Fakat başkalarını, bu konularda acımasızca yargılıyoruz. Bazı sözlerimize sınır çizmediğimiz için, bir süre sonra farkında olmadan önyargı çukurunda boğuluyoruz. Hatta bu durumu daha da ileri götürüp, bilim, sanat, psikoloji, spor gibi konularda, uzmanlardan daha iyi bildiğimizi sanıyoruz. Yanlış söylemlerimizde bile ısrarcı olmaya başlıyoruz. Buradaki temel sorun, bilgi eksikliğidir. Bilgi eksikliğinin farkında bile olmamak, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmak demektir.
Gerçeklerle yüzleşemeyen kişiler; bir süre sonra, kendilerini, kusursuz hissetmeye başlıyor. Üstün olduklarını düşünseler de, bu durum somut yani gerçek bir üstünlük değil, hayali üstünlüktür. Bu durum her ne kadar ilk bakışta kişilik sorunu gibi görünse de, aslında farkındalık sorunudur. Çünkü ‘hayali üstünlük’ bazı anlarda yaşayabiliriz. Önemli olan eksik olduğumuz durumları kabul edip, güçlendirmek için harekete geçmektir. Özgüven, burada devreye girer. Özgüvenli insanlar, yapılan yanlış bir değerlendirme içinde sıkışıp kalmazlar. Motivasyonu güçlü tutup, kendilerini geliştirmek için çaba gösterirler. Başkalarıyla yarış halinde değildirler. Çünkü herkes, kendi öznel dünyasında var olur. Hayali üstünlükle, başkalarını küçük görmek, bireye hiçbir şekilde yarar sağlamaz. Hatta bireyin gerçekten üstün olduğu durumlarda bile, görünmemesine neden olur.
Özgüven tanımını iyice anlamalı, eksikliklerimizle yüzleşmekten kaçınmamalıyız. Hayat yolculuğunda yapmış olduğumuz hataları, tecrübe olarak kabul etmeli, bundan sonrası için daha dikkatli olmalıyız. Kendi içimizde bile olumlu ve olumsuz özelliklerimizi yarıştırmak yerine, bu özellikler sonucu bakış açımızın nasıl etkilendiğini anlamamız gerekir. Hayat yolculuğunda ilerlerken, attığımız her adımın, bir sonraki adımlarımıza yön verdiğini unutmamak dileğiyle…
Kaynakça
https://images.pexels.com/photos/277092/pexels-photo-277092.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&dpr=2&h=650&w=940