Hidro-sosyoloji: Toplum ve Su Araştırmalarında Sosyal Doku

Hidro-sosyoloji: Toplum ve Su Araştırmalarında Sosyal Doku

A+ A-

Hidro-sosyoloji, Türkiye’de sosyoloji alt dalları arasında kendisine henüz yer edinememiştir. Yeni gelişen bir alan olmasından kaynaklı sınırlı sayıda çalışmalar mevcuttur.

Bu çalışmalardan biri Mary Murphy’nin “Bir Eleştirel Realistin Düşünceleri Küresel Kriz Sırasında Hidrolojik ve Sosyal Sistemlerin Birleştirilmesi” başlıklı makalesidir. Araştırmada, insan ve çevre ihtiyaçları arasında denge bulma mücadelesinin devam etmekte olduğundan ve bunun algı, güç ve toplumsal konuma bağlı olduğundan bahsedilir. Hidro-sosyoloji alanı, suyun politik, ekonomik ve sosyal sistemlere nasıl aktığını tanımlayan tartışmaları içermektedir. Bunun yanı sıra hidro-sosyoloji, insan ve çevre etkileşim ve bağlantılarını tartışmada yeni yollar açma fırsatı da sunmaktadır. Araştırmada, hidro-sosyologların, doğa bilimcilerin hidrolik sistemi insanların sadece gözlemcileri olarak incelemelerinin mümkün olmadığı ve hatta hiçbir zaman mümkün olmadığını kabul ettikleri belirtilmektedir. Çünkü sosyo-hidroloji, insanlar ve eylemleri su döngüsü dinamiklerine bağlı olarak kabul edilmektedir. Murphy, hidro-sosyoloji alanını ve suyun toplumsal ve çevresel ilişkisini anlamak için eleştirel realizmin metodolojik çerçevesiyle uyumlu olduğunu ifade etmektedir. Bu noktada, su krizi ve göçler gibi sorunların ele alınması hem doğa bilimcilerin hem de sosyal bilimcilerin entegrasyonunu gerektirmektedir. Murphy’e göre, eleştirel realizm yaklaşımı, bu entegrasyonu sağlamakta, gerekli analitik araçları sunarak suyun toplumsal ve çevresel süreçlerdeki rolünü derinlemesine anlaşılmasında yardımcı olmaktadır. 

Bir diğer çalışma, Anna Wesselink, vd.’nin “Sosyo-hidroloji ve Hidrososyal Analiz: Karşılıklı Diyaloglara Doğru Disiplinler” makalesidir. Bu araştırmada, hidrososyal ve sosyo-hidroloji araştırmaları karşılaştırılmakta olup güçlü yanları ve zorlukları incelenmektedir. Hidrososyal araştırmaların güçlü yanları; suyla ilgili durumların karmaşık ve bağlamsal özelliklerini yakalayan zengin ve ayrıntılı anlatımlar geliştirir. Bu anlatımlar, su kullanımı ve yönetiminde sosyo-politik, kültürel ve ekonomik boyutları hakkında derin bilgiler sunabilir. Bu yaklaşım sayesinde su meselesine dahil olan perspektiflerin çeşitliliği ve çoğulluğu tanınır hale gelir. Su sistemlerinin nasıl evrildiği ve yönetildiği konusunda ayrıntı sağlar. Sosyo-hidroloji araştırmalarının güçlü yanları; su sistemlerinin kavramsal anlayışları biçimlendirme ve hipotezleri niceliksel test olarak inceleme fırsatı sunmaktadır. Hipotezlerin test edilmesi, sosyo-hidroloji uzmanlarının teorileri ve modellerini doğrulamalarını sağlamaktadır. Bu noktada araştırmada zorluk olarak görülen nokta, biçimlendirme sürecinde, sosyo-hidroloji ve hidrososyal araştırmaların sunduğu çoklu yorumların kaybedilme ihtimalidir. Bu da insan deneyimleri ve sosyal dinamiklerin zenginliği ve çeşitliliğini göz ardı eden indirgemeci bir bakış açısına yol açabilir. Sosyo-hidrolojinin niceliksel modellemeye odaklanması, su sistemlerinin anlaşılması için önemli olan insan ajansını dikkate almayı zorlaştırabilir. Araştırmada varılan sonuç, hidrososyal ve sosyo-hidroloji araştırmalarının entegrasyonu, su sistemleri hakkında zengin ve kapsamlı anlayışa yol açtığıdır ve bu iş birliğinin akademik araştırmalara, pratik uygulamalara fayda sağlayacağı ileri sürülmektedir.

Bu konuda seçilen bir diğer çalışma ise Asok Kumar Ghoshi’nin “Kalkınma Faaliyetleri ile İlişkili Olarak Hidro-sosyolojinin Temelleri” başlıklı makalesidir. Ghoshi, araştırmasında, hidro-sosyolojinin geniş perspektifinden bahsetmektedir. Bu geniş perspektifi göz önünde bulundurmak için ırk, sınıf, cinsiyet, ekonomik koşullar, din, kast, inanç, ülke, kıta, bitki ve hayvan yaşamı, baraj yapımı, şişelenmiş su, suyun fiyatlandırması, suyun adil dağılımı, sel, kuraklık, gıda ve su güvenliği, ulusal ve uluslararası anlaşmazlık, su ile ilgili yasal konular gibi unsurların anlaşılması gerektiği ileri sürülmektedir. Araştırmada su, kültürel ifade için önemlidir. Hidro-sosyoloji ve kültürün birleştirildiği bu başlıkta deniz, nehir, göl ve bulutlar sanatın, müziğin ve edebiyatın bir parçası olarak görülmektedir. Leonardo Da Vinci, suyu “insan vücudundaki kan” gibi “Doğanın aracı” olarak tanımlamıştır. Bu noktada kültürel ve eğlence faaliyetlerinde önemi oldukça büyüktür.  Araştırmada, hidro-sosyoloji ve astroloji üzerinde de durulmuş olup, suyun astrolojik anlamda duyguları sembolize ettiği belirtilmektedir. Gelgit ve akıntıların okyanusla buluşması gibi duygular da şimdi ve geçmiş deneyimler arasında bağlantı kurarak akar. Hidro-sosyoloji ve siyaset arasında da bağlantı kurulmaktadır. Su, bir ulusun yeniden yapılandırılmasıyla bağlantılıdır. Su fiyatlandırması ve hidro-sosyoloji üzerinde durulan bir diğer önemli husustur. Fiyatlar müşterilere değer sinyali verir ve tüketicilerin atıkları verimli kullanıp kullanmamalarını belirlemede yardımcı bir faktör olduğu ileri sürülür. Hidro-sosyoloji için bir diğer önemli noktaysa özelleştirmedir. Araştırmada, liberalleşme, özelleştirme ve küreselleşme dalgasının tüm dünyada yayılması ve suyun özelleştirilmesi kavramının kök salması üzerinde durulmaktadır. Su gibi önemli bir kamu hizmetinin özelleştirilmesi önerisi bazı siyasi ve sosyal gruplarca karşı çıkılan bir konudur. Araştırmada, protestoların en sonuncusu olarak 16 Mart 2009’da İstanbul’da düzenlenen 5. Dünya Su Forumu’ndaki protestolarda görüldüğü vurgulanmaktadır. Çeşitli STK’lardan bir grup protestocu “Suyun Ticarileşmesine Hayır”, “Su Varlıklarının Özelleştirilmesine Hayır”, “Su Hayattır Satılamaz” sloganlarıyla gündeme gelmiştir.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda suyun önemi ve hidro-sosyoloji bazında değeri özellikle vurgulanmaktadır. Bu denli önemli bir konunun daha fazla genişletilmesi ve araştırmaların artması gerekmektedir. Hidro-sosyoloji yalnızca teoride değil aynı zamanda pratikte de kullanılmalıdır.

 


Kaynakça

Görsel: www.pexels.com

Makaleler: Ghoshi, A.K. (2023). Fundamentals of Hydrosociology in Relation to Developmental Activities

https://www.irjet.net/archives/V10/i4/IRJET-V10I477.pdf Murphy, M. (2021). A Critical Realist’s Reflections on Coupling the Hydrological and Social Systems during a Global Crisis.

https://www.ajol.info/index.php/sajee/article/view/201311 Wesselink, A., Kooy, M. ve Warner, J. (2017). Socio-hydrology and hydrosocial analysis: toward dialogues across disciplines.

https://wires.onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1002/wat2.1196

23-05-2024
Nida Çakır

Nida Çakır

Sosyolog

Ankara’da doğdum. Resme ilgimden ötürü resim öğretmenimin desteğiyle lisede grafik ve fotoğraf okudum. Toplum ve sanatı birleştirdiğim lise hayatımın sonunda üniversitede sosyoloji okumaya karar verdim. İzzet Baysal Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldum. Şimdi de Samsun Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaktayım. Kalan zamanlarımda plak evlerini gezmekten keyif alıyorum. Şu an için küçük bir plak koleksiyonum var.

nidacakir06@gmail.com

nidacakiir