Öz Silikleşmesi

Öz Silikleşmesi

A+ A-

Siz hiç kararsızlıkla baş ettiniz mi? İkilem döngülerinde daraldınız mı? Evet, kim baş etmemiştir ki? Peki; hanginiz mücadele etmek, savaşmak gerekecek kadar bu döngüye hapsoldu? Bir çıkışı var mı? Ya da bir soluklanma perdesi? Kabus olsa uyanır, hayata dönersin. Kafada dönen o iki fikrin somutlaşarak karnınıza sancılar batırması korkunç bir gerçeklik. Fırtınalar beynimde dönerken, hislerim hislerime karışmışken yola koyulamıyorum. Yola koyulsam adımlarımı sert ve güçlü atar, arkama bakmadan koşardım.                                                                                                                                                                                               

Siz hiç koşabildiniz mi sahi? Arkanıza bakmadan, verdiğiniz kararın arkasını önünü düşünmeden cesurca dikilebildiniz mi o beyin fırtınasında? Korkularım, korkuların ve korkularımız. Bizi kemiren, benliğimizi yiyen o kurt. Bahane rüzgarları savurarak hayallerimizi götürmesine izin verdiğimiz o varlık. Midemizi bulandıran, yalnız ve çaresiz hissettiren korkuya teslim ediyoruz kendimizi. Korktukça savruluyoruz endişe duvarlarında. Yargılarla, endişelerle, kaygılarla silikleştiriyoruz özümüzü. Öz silikleşmesi.                                                                                                                                                                                           

Siz hiç öz silikleşmesi yaşadınız mı? Ya da özü silikleşmeyen kaldı mı? Mücevher değil ki parlatıp yeniden takasın, kıyafet değil ki temizletip giyesin. Yüzleşilmesi gerekenle parçalanmadıkça bend, öz silikleşecek. “Yüzleş o korkunla, sonuçlarını cebine al ve ilerle . İşte, çözüm.” diyecekler. Sonuçların ağırlığı, yüzleşilemeyenlerden daha hafifken ceplerimiz neden deliniyor? Çünkü, inanmıyoruz. İnanamıyoruz. Kaçınılmaz sonun bizi sinsice beklediğini, kapana kısılacağımızı düşünüyoruz. Her birimiz, kendi korku kapanlarında kasılıyor ve batıyoruz. Bir gün kendi kapanımdan çıkmayı başarır mıyım bilmiyorum. Batmamayı öğrenirim önce. Sonrada tırmanırım ikilem basamaklarını. Silikleşmektense o kaçınılmaz sona varırım. Kaçınılmaz son nedir ki? Kimine göre yenilmek kimine göre yenmek. Yenilmek ve yenmek. Yaşam, silikleşmemiş umutlarla hayat bulabiliyorken, her kaçınılmaz son yeni bir kurtuluş değil de nedir?


Kaynakça

görsel: unsplash.com

13-12-2023
Beyza Sarımeşe

Beyza Sarımeşe

Edebiyat

İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi İngiliz dili ve Edebiyatı bölümü okuyor. Viktorya dönemi klasiklerine ve psikolojik-gerilim filmlerine tutkulu. Stanley Kubrick, Dario Argento, David Lynch, Ryan Murphy ve çok daha fazlasının yapımlarıyla yakından ilgileniyor. Melankolik ruh hallerini kısa öykü, deneme ve düz yazı yazarak hayal gücüyle körüklemek en büyük heyecanlarından biri.

byzsrms@gmail.com

beyzasarimese

Beyza Sarımeşe