
Dövme Sosyolojisi
Merhaba sevgili okuyucular.
Daha önce “beden sosyolojisi” üzerine konuşmuştuk. Beden sosyolojisinin bir parçası olan bu yazımda sizlere günlük hayata sıklıkla karşılaştığımız, beden modifikasyonlarından, ‘dövme’ kavramından, dövmenin tarihinden, geleneksel ve modern dövmeden, kimlik, statü, aidiyet kavramlarından, dövmenin negatif toplumsal imajından, dövmenin simgesel ve sembolik dilinden, dövmenin metalaştırılmasından…vb. konulardan bahsedeceğim.
Toplumsal bir varlık olarak insan, bedenle toplum sahnesine çıkmaktadır. Beden çok yönlü(biyolojik, toplumsal, kültürel…vs.) bir olgudur. Beden, benlik ve toplum arasında, var olan ve cisimleşen bir bağdır. Beden, tarih boyunca içinde var olduğu toplumun kültürel yapısı tarafından sürekli olarak tasarlanıp biçimlenmiştir. Bakışın ve görünüşün nesnesi olan beden, gelişen teknolojiyle birlikte, yenilenip değiştirilebilen ve üzerinde düzenlemeler yapılabilen bir proje halini almıştır. Beden, toplumsal iletişim ve etkileşim içinde büyük bir öneme sahiptir. Estetik kaygıları doruğa çıkan modern insan, kimliğini, farklılığını ya da aykırılığını en çok bedeni ile göstermeye çalışmaktadır.
Foucault, terbiye edilebilir, çözümlenebilir, yoğrulabilir, kullanılabilir, itaatkar bir beden imajı üzerinde durmuştur. Her birey iktidarın küçülmüş bir modelidir ve bu küçük makineler zorlama, yasak ve zorunluluklarla çalışır. Mekanik düzeydeki hareket, jest ve mimikleri kontrol altına almak iktidarın devamı için zorunludur.
Beden modifikasyonları, taşıyıcısının hem kendisi hem de daha geniş çevre ile kurduğu ilişkiden ortaya çıkan güçlü bir mesaj içermektedir. Le Breton, dövmenin, piercingin, deride açılan yarıkların ve sıyrıkların yara biçimindeki kimlik işaretleri ve beden belleği olduklarını ifade etmektedir.
Dövme, beden modifikasyonları içinde en dikkat çekici olandır. Peki dövme nedir?
Dövme :“Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak
yoluyla yapılan yazı veya resimdir.”(TDK) “. “Dövme, temelde insan bedenine uygulanan ve varlığı ancak insan bedeninin organik süresiyle sınırlı olan bir uygulamadır.” Dövme, süsleme veya mesaj verme amacıyla, belirli kültürel figürlerin, bedene nakşedilmesidir. Bu yüzden dövmeye beden işaretleri denilmektedir.
Dövme, oldukça uzun tarihsel bir geçmişe sahiptir. Bu tarihsel geçmiş, tarihi kaynak niteliği taşıyan dövmeli bedenler aracılığı ile öğrenilmektedir.
Eski çağlardan günümüze kadar bedenleri süsleyen dövme; inanç, tabu, damga, sosyal sınıf göstergesi, güzellik arayışı ya da salt korkulardan arınmak amacı ile yapılmıştır. Çağlar boyunca dünyanın farklı yerlerinde, farklı şekilde yapılan dövme, insanoğlunun uzun uygarlık yolculuğunun taşınabilir izi olmuştur.
İlk başlarda, çıkış noktası olarak, ilkel kabilelerin kültürel bir takım inanışlarının ve toplumsal ifadelerinin göstergesi olan dövme; sonraları Polinezya denizcilerinin yerli halkla olan etkileşimleri kanalıyla Avrupa topraklarına girmiştir. Bütün bunlara ek olarak, ilerleyen dönemlerde dövme işçi sınıfı içinde kendine göstermiş ve zamanla, mahkumların ve çete üyelerinin de kullanım alanına girmiştir. Günümüzde ise belirli grupların kullanımından çıkarak toplumdaki herkes tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Dövmecilik özellikle Okyanusya adalarında (Markiz, Samoa) ve Yeni Zelanda’da gelişmiştir. Deride yara açılarak yapılan dövme tekniğine Avustralya ve Afrika yerlilerinde rastlanılmaktadır. Bundan başka Amerika’da, Kutuplarda ve Japonya’da dövmenin yerli halk kültürlerinin önemli bir unsuru olduğu tespit edilmiştir. Dinsel olarak Şamanizm, Paganizm, Animizm, Taoizm, Budizm, Manihaizm ve Zerdüştlük gibi inanışlarda dövme izlerine rastlanmaktadır. Üç büyük din olan Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’da ise dövme yapma yasaklanmıştır.
Blanchard tarihsel olarak dövmenin dört temel işlevinden söz etmektedir. Bunlardan ilki, genellikle erkek birey için söz konusu olan, geçiş töreni ritüelidir. İkinci olarak dövmenin koruyucu bir işlevi vardır. Dövmenin üçüncü temel işlevi, tanımlayıcı ve aidiyet geliştirici özelliği söz konusudur. Dördüncü de dövmenin dekoratif işlevinden(estetik kaygılar, güzellik, çekicilik…) söz edilebilir.
Dövme; tarihsel süreç içinde, kullanım amaçları, yaygınlığı, atfedilen değer bağlamında sürekli olarak evrim geçiren, dinamik kültürel bir uygulama olmuştur. Dövmenin değerlendiriliş biçimi dönemden döneme toplumdan topluma değişmiştir. Aynı dönemde kimi toplumlar için onaylanırken kimi toplumlar için reddedilmiştir. Dövmenin tarihi, aslında bir benimseme ve kabullenme tarihidir.
Dövme: Geleneksel Dövme ve Modern Dövme.
Her kabile ya da toplum dövmeyi farklı bir amaç ve beklentiyle yapmaktadır. Dövme, ilkel toplumlarda yaygın olarak bireyin statüsünün ve sosyal kimliğinin bir göstergesi olarak kullanılmaktaydı. Geleneksel dövmeye örnekler:
**Antik Mısır’da dövmenin daha çok kadını, anneyi veya bebeği kötülüklerden korumak amacı ile yapıldığı bilinmektedir.
**Antik Yunan ve Roma’da ise dövmenin yapılması damgalama ya da cezalandırma ile ilişkilidir. Esir alınan kölelerin bedenlerinde kalıcı bir iz bırakma amacı ile yapılan dövmenin kişinin kontrolünü kolaylaştıran, toplum içinde değersizleşmesini sağlayan toplumsal bir simgedir.
**Amerikan yerli halkında dövme yapılma amacı geçiş töreni ritüelidir. Bireyin yaşamındaki aşamalardan birinden diğerine geçişinin toplum tarafından tanınmasıdır (ilk av, savaşçı olma, evlenme). Dövme kişisel ayin görevi taşımaktadır.
**Hindistan’ın Kuzeydoğu kabilelerinde dövme, cesaret ve gücü simgelemektedir.
**Hunlar, Kırgızlar ve Kazaklar’da da asaleti ve cesareti simgeleyen bir beden uygulaması olduğu ileri sürülmektedir.
** Dövme Anadolu medeniyetinin de renkli bir unsuru olmuştur. Anadolu'da dövme âdetinin; dinsel-büyüsel kökene, aşirete olan bağlılığa, süslenme olgusu taşımasına, hastalık ve nazardan korunma, uğur ve tılsım niteliği bulunma…gibi nedenlere dayandığı söylenebilir.
Geleneksel dövmelerin yaptırılması süslenmenin yanı sıra daha çok zorunlu damga, dinsel, inanç, aşiret, kabile aidiyeti gibi görünürken; modern dövmelerse heves, zevk ve kişiler için anlam ifade eden mesajlara, iletişim yollarına dönüşmüş ve modern dövme yaptırmak, kişinin kendi isteğine bağlı hale gelmiştir. Modern dövmeyi 2000li yıllar öncesinde marjinal olarak adlandırılan, toplum tarafından dışlanan insanlar yaptırmaktadır. Dövmenin, popüler bir uygulama haline gelmesi ise marjinallikten çıkışı ile olmuştur.
Geleneksel dövmenin sınırlı kullanımına istinaden modern dövme de sınırlar kalkmış, dövme kültürel zorunluluk ve toplumsal damgadan sıyrılıp bireyselleşmiştir.
Birey, toplumla ilişkisini ve iletişimini derisine işlenen dövme aracılığı ile yapmaktadır.
Dövme bireysel kimliklerin oluşturulmasında önemli bir araçtır. Kimlik oluşumu için kişinin dış görünüşü ve bedeni birincil öneme sahiptir ve benlik, bir kimsenin ne yaptığına değil nasıl göründüğüne bağlı olarak şekillenmektedir. Dövme yaptırırken seçilen imajlarla yaşam tarzının ilişkisi vardır. Dövmenin ne olduğu o kişinin benliğinin bir yansıması, özgünlüğün bir ifadesidir. Dövme; aidiyat, bireysel kimlik, direniş ve toplumsal statüye ilişkin toplumsal gerçeklerin üretilmesine hizmet eden bir beden pratiğidir. Dövme, bireylerin kendilerini toplumsal olarak konumlandırmalarına ve bu çerçevede çeşitli aidiyet örüntüleri geliştirmelerine yarayan kültürel bir pratiktir.
Dövme, çeşidine, motifine ya da beden üzerine işlendiği yere bağlı olarak, bazı bireyler için toplumsal statünün göstergesi haline gelmiştir. Dövme, grup kimliğinin bir göstergesi olarak bir meslek grubuna, sosyal statüye, aşiret ve tarikat gibi bireyin bağlı bulunduğu topluluğa da işaret etmektedir.
Bireyler, dövme ile kendi sınırlarını çizmekte ve diğerlerinden kendini ayırmaktadır. Dövme, bireyselleşmenin giderek kendini yoğun olarak hissettirdiği bir toplumsal formasyonda, bireyin kendini tanımlamasının, konumlandırmasının ve kendini kamusal alanda diğerlerine sunmasının önemli bir aracıdır.
Dövme üzerinden inşa edilen özgün bir bireysel kimlik, dövmenin görünebilir olmasıyla güçlenmekte ve sürekli olarak yeniden üretilmektedir. Yani dövme, birey için farklı bir biçimde var olmanın bir kanıtı ve kimliğin bir göstergesidir.
Dövme, bir yönüyle, toplumsal cinsiyet rejiminin beden üzerindeki görüntüsüdür. Dövme, uzunca bir süre erkeklikle ilişkilendirilmiştir. Artık erkekler kadar kadınlar arasında da rağbet gören dövmede cinsiyete bağlı olarak değişkenlik gösteren unsurların başında dövmenin bedendeki yeri, büyüklüğü ve şeklidir. Erkek dövmelerinde sert, güçlü ve vahşi mesajlar yer alırken kadın dövmelerinde estetik ve kibar motifler dikkat çekmektedir.
Dövmenin acı veren bir uygulama oluşu kişide güç ve cesaret sahibi olmakla doğrudan ilişkilidir.
Bireyin derisi, dış dünyaya ve diğerlerine açılan bir kapıdır. Bu kapının kontrolü, bireyin kendisine aittir. Bu bağlamda, bireyler, dövmelerini sergileme ya da gizleme özgürlüğü ve kontrolüne sahiptirler. Dolayısıyla dövmeli olmak, hem özel hem de kamusal bir eylem ve durumdur.
Toplumsal yaşamı toplumun normları aracılığıyla anlamlandıran bireyler, dövmeli bedenleri olumsuz bir biçimde tanımlamakta ve çoğu zaman sapkın olarak etiketlemektedir. Dövmenin negatif toplumsal imajına bakıldığında, dövmeyle, kişilik bozukluğu, değer yoksunluğu, cinsel sapkınlık ve suça eğilim arasında bağlantı kurmakta ve dövmeyi ‘normal’den sapmayla ve uyumsuz davranışla ilişkilendirmektedir. Günümüzde birçok alanda negatif anlamda etiketlenme, damgalanma, işaretlenme olarak algılanan dövme, bireyi dışlama ya da ötekileştirmeye sebep olmaktadır. Dövmenin toplumsal alanda olumsuz mesaj vermesi kimi bireylerde sorun teşkil etmektedir.
Dövme, mevcut toplumsal koşullara ya da sisteme yönelik hoşnutsuzluğun ifadesi olabilmektedir. Dövme kimi zaman da alışılagelene ve ya normal kabul edilene karşı bir başkaldırı niteliği taşımaktadır.
Bedensel işaretler kişinin içinde bulunduğu toplumu, statüyü, sınıfı…kısaca dış dünyayla bağlantılı olduğu her şeyi sözel ya da sözel olmayan ifade biçimleri ile sembolleştirerek aktarmaktadır. Burada beden sembolleşerek toplumla doğrudan etkileşime girmektedir. Dövmeler, çok yönlü özelliğe sahip simgelerdir.
Deri üzerinde yer alan kimi işaretler iletişimin farklı bir kanalını teşkil etmektedir. Kişi işaretler sayesinde içinde bulunduğu topluma kendi hakkında bilgi sunmaktadır. Bedenin üzerinde görünürlük kazanan dövme, beden aracılığıyla gerçekleşen iletişim ve üretilen anlam bağlamında en etkili araçlardan biridir. Dövme sözsüz iletişim aracıdır.
Dövme bugün, bazı toplumsal gruplar ya da bireyler tarafından, marjinalliğin bir sembolü olarak görülmektedir. Buna ek olarak dövmenin çeşidi, deri üzerine işlenen sembolün kendisi, dövmenin beden üzerindeki konumu gibi değişkenler sembolik anlam taşımaktadır.
Dövme, bireyin iç ve dış dünyası arasında kurduğu bağlantının ve onun üzerinden inşa ettiği sembolik gerçekliğin imgesel yansımasıdır.
“Çıplak olsun, boyalı olsun, dövmeli ya da kesik olsun, deri simgesel bir anlam taşır” (Bouillon)
“Dövme yazı öncesi dönemden insanın kendisini sembolik olarak ifade etmesinin en eski yöntemlerinden biridir.”
Toplumsal alanda var olma, kendini ifade etme, bir kimlik ve benlik oluşturma çabası içinde olan bireyler için tüketim, temel bir araçtır. Bu tüketimin içine dövme de girmektedir. Dövmenin sınıfı ve cinsiyeti aşan yaygın kullanımı, onun tüketim kültürü tarafından özümsendiğine işaret etmektedir. Dövme, bugün bir endüstri hâline gelmiştir ve aynı zamanda hizmet sektörünün önemli bir parçasıdır.
Dövmenin bugünkü yaygın kullanımında, popüler kültürün yayılmasına aracılık eden kitle iletişim araçları ve sosyal medyanın rolü oldukça büyüktür. Dövme, medya ve modanın da etkisi ile popülaritesi artarak bedenlerde kendine yer edinmektedir. Tüketim kültürünün piyasa mantığı içinde dövme, bir moda, bir estetik aracı olarak inşa edilmektedir. Bütün bunların sonucu olarak dövme, artan görünürlüğüyle birlikte, ticari bir meta haline dönüşmüştür. Tüketim toplumunun sürekli değişen ihtiyaçları bedeni müdahalelere açık hale getirmiştir. Barbara Kruger’in de dediği gibi artık ‘ Beden Bir Savaş Alanı’dır. Kültürel tüketim ürünleri ve bunların beden üzerinden görünümleri, okunmaya açık sembolik bir metin üretmektedir.
İnsanlık tarihi, bir bakıma toplumun, siyasi iktidarların, ideolojilerin ve dinlerin bedene müdahaleleri tarihidir. İktidarın kuklası olan bedenler, iktidarın varlığını güçlendirmektedir. Açık açık iktidara başkaldıramayan insan bunu çeşitli semboller ve imgeler (beden modifikasyonları) aracılığı ile yapmaktadır. Çağdaş dünyanın hırpaladığı bedenlerimiz, kendini özgür kılabilmek için acılı bir yol olan dövmeyi seçmiştir.
Anormal olarak görülen dövmenin popülerleşmesi dövmeyi normalleşme sürecine sokmuştur. Günümüzde popülerlik amacı ile yapılan dövme, modern çağın etkisiyle basitleştirilmiş, tüm anlamlarından koparılmıştır. Dövmenin dünyadaki amacı bu kadar basit değildir. Bedenlerde dile gelen dövme, zamanın ve modern çağın silikleştirdiği yaşanmışlığı kalıcı kılar. Tarih sahnesinde varlığını güçlü bir şekilde koruyan dövme, milyonlarca sembolü ve anlamı bünyesinde barındırmaktadır.
Kısaca dövme: Modanın ve değişen güzellik anlayışının göstergesidir. Kendini ifade etme biçimidir. Aidiyet geliştirmedir. Kimlik oluşturmadır. Tüketim kültürünün nesnesidir. İletişim aracıdır. Bireysel farklılıkların aynasıdır. Gizli motiflerle anlamını gizleyen özel bir alandır. Anlamını apaçık gösteren kamusal bir alandır. Tarihsel, kültürel, küresel, sembolik, imgesel… çok yönlü bir objedir. İnsanların dile getiremediklerinin dilidir. Değişime, zamana başkaldırıdır(ama yine de değişimin kendisidir). Bireysel ve toplumsal boyutları olan insan davranışıdır. Direniş, direnç, yaşanmışlık, hüzün, anı, sevgi, korku, isyan, başkaldırı, baskı, aykırılıktır…
Umarım yazımdan memnun kalmışsınızdır. Tekrar görüşene dek hoşça kalın.
Sosyolog Nazmiye KIRIK
Kaynakça
* Çağlayandereli-Göker, Mustafa-Hediye(2016), Anadolu dövme sanatı; Tunceli ili örneği, Journal of Human Sciences, Mersin *Demirbaş, Hatice(?), Beden Uygulamaları (Dövme-piercing) ve Estetik Cerrahinin Psikolojisi, Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, Ankara *ERTAN, Cihan(2015), Beden ve Bir Anlam Üretme Aracı Olarak Dövme, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Antalya *KARTALER-DEMiREL, Yasin-Öznur(2011), Simgeli Birey; Dövme Yaptıran Gençlere Toplumun Bakışı: Eskişehir Örneği, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Bursa *KAYA, Yaşam,(2020), Dövme Pratikleri Üzerine Bir Araştırma: Ankara Kent Örneği, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara *OKUMUŞ, Ejder(2009), Bedene Müdahalenin Sosyolojisi, Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, Sayı: II, ? *ŞİŞCİ, Funda(2019) Güzelliğin Peşinde Bir Serüven: Dövme, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 12 Sayı: 63,? *TEZGEÇ, M. Serhan(2015), Kendini İfade Aracı Olarak Dövmeler: Nitel Bir Araştırma, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul *Görseller: -https://www.pexels.com/tr-tr/ (jj-jordan, bestbe-models, khoa-võ, parij-photography, dima-valkov, rodnae-productions, tracy-le-blanc)