Ürün Açıklaması
Bu araştırmanın ana hedefi, İstanbul'a 19. yüzyıl fotoğraf sanatında uluslararası boyutta hak etmiş olduğu yerini kazandırmaktır. Çeşitli sanat dallarında "oryantalizm"e konu olan bütün şehirler içinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti, fotoğraf tarihi açısından eşsiz özellikler taşımaktadır. Dünya fotoğraf tarihinin önde gelen isimleri, fotoğrafın bulunuşunun en erken dönemlerinden başlayarak Atina'dan İskenderiye'ye, Kahire'den Luksor harabelerine, Kudüs'ten Şam'a kadar bu yörelerdeki mimari yapıları, arkeolojik eserleri ve günlük yaşamı belgeleyen çekimler yapmışlar ve birbirinden önemli eserler meydana getirmişlerdir. Bu fotoğrafçıların önemli bir bölümü, seyahatleri sırasında İstanbul'a da uğramışlardır. Dolayısıyla, sadece 19. yüzyıl seyahat fotoğrafçılığı göz önüne alındığında İstanbul'un, belirtilen diğer Doğu Akdeniz metropolleri arasında bir ayrıcalığı yoktur. Ancak bu şehirlerin hemen hiç birisinden bir Viçen Abdullah, Vasilaki Kargopulo, Paskal Sebah veya Boğos Tarkulyan ayarında yerli sanatçı yetişmemiştir. Osmanlı tebaasından olmayan James Robertson'ın ve Ernest Edouard de Caranza'nın da fotoğrafçılığa burada başlamış ve yerleşik düzende faaliyet gösteren stüdyolar çalıştırmış olmaları, İstanbul'un bu sanat dalındaki uluslararası önemini daha da pekiştirmektedir. İstanbul, aynı zamanda dünyanın dört bir tarafına dağılan birçok ünlü fotoğrafçı için de bir eğitim ve faaliyet merkezi olmuştur. Venedik dizileriyle tarihe geçen Carlo Naya, Japonya fotoğraf tarihinde çok önemli izler bırakmış olan Felice Beato, Mısır fotoğraflarıyla ünlü, kardeşi Antonio Beato, Beyrutlu fotoğrafçı Tancrede Dumas, Bombay'da isim yapan Paul Vuccino ve hatta Kudüs'te ilk yerleşik fotoğraf stüdyosunu açan Yesayi Garabedyan, İstanbul'da uzun süreler çalışmış veya eğitim almış fotoğrafçılardır. Yapılan çalışma çerçevesinde ilk bölümde İstanbul'a fotoğrafın gelişi, yerleşik dagereotip stüdyoların açılması, bunlarla birlikte oryantalizm ve fotoğraf sanatının karşılıklı etkileşimi ve erken dönem yabancı gezgin fotoğrafçıların İstanbul'daki faaliyetleri incelenmiştir... (Devamı 2. Ciltte)
2. cilt :
Okuyucu, bu sayfalarda, ilk kez ortaya çıkarılan bilgi ve belgeler yanında, çoğu daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış ve fotoğraf yönteminin "taş devri" sayılabilecek ilk yıllarına ait, birbirinden nadir, İstanbul görüntülerini ve insan portrelerini izleme imkânını bulacaktır. Bunu izleyen bölümlerde, resmi görevlerle İstanbul'da çalışmakta olan ve fotoğrafçılığı bir yan uğraş olarak sürdüren İngiliz asıllı gravür sanatçısı, Osmanlı darphanesinde başhakkâk James Roberts ile Fransız mühendis Edalarda de Caranza'nın yaşamları hakkında detaylı biyografik bilgiler verilmiş, her iki sanatçının da yurtiçinde ve yurtdışında, hem kurumsal, hem de özel koleksiyonlarda bulunan çalışmalarından en etkileyici örnekler ortaya konmuştur. Osmanlı fotoğraf tarihinde Viçen Abdullah'ın ve Vasilaki Kargopulo'nun saray fotoğrafçılığı çerçevesindeki uzun süreli çalışmalarıyla ayrı bir konumları bulunmaktadır. Her iki fotoğrafçıyı da bu unvanlarından ancak ölüm ayırabilmiştir. Osmanlı döneminin gelmiş geçmiş en büyük fotoğraf sanatçısı Viçen Abdullah, bu araştırma sayesinde fotoğraf sanatındaki gerçek yerine kavuşacaktır. Viçen, "Abdullah Biraderler" firmasının kurucusu ve tam kırk yıl süresince lideri olmasına rağmen, yaşamının son dönemlerinde Müslümanlığı kabul etmesi nedeniyle, tipik bir "ostrasizm" kurbanı olarak cemaati tarafından dışlanmış ve 20. yüzyılda yapılan birçok yayında kardeşler arasında, hiç de hak etmediği bir biçimde arka plana itilmiştir. Bu bölümde ortaya çıkarılan, bilgi, belge ve orijinal fotoğraflar, Abdullahlarla ilgili her şeyi, gerektiği gibi yerli yerine oturtacaktır. Benzer bir durum da Vasilaki Kargopulo için geçerlidir. Kargopulo da Ortodoks dininden ayrılmış ve açıklanmamak şartıyla Müslümanlığı kabul etmiş olması yüzünden, ölümünden sonra unutulmaya terkedilmiş, sanatçının kimliğine ve geride kalan çalışmalarına cemaati tarafından sahip çıkılmamıştır. Bu satırlardan Osmanlı İmparatorluğu'nda saray fotoğrafçısı olabilmek için sultanlar tarafından Müslümanlık dinine geçilmesi gibi bir şart ortaya konulduğu anlamı kesinlikle çıkarılmamalıdır...
Bu ürün için ortalama kargo süresi 5 gündür!
Sanatçı Hakkında
MÇ Sahaf
