İstanbul İli Makraformu Ve Ulaşım Ağları

İstanbul İli Makraformu Ve Ulaşım Ağları

A+ A-

İstanbul ilinin ulaşım ağlarıyla ilgili geçmişten gelen bir plansızlık mevcuttur. İstanbul ili makraformu ve ulaşım ağları İstanbul kentinin makroform yapısını şekillendiren önemli faktörlerden biridir. Fakat, planlanan ulaşım kararları arazi kullanım kararları çok düşünülmeden, bağımsız olarak planlanmaktadır. İlk iki boğaz köprüsü projelerinin deneyimi, arazi kullanımı ve ulaşım hattının belirlenmesi konusunda birbirinden bağımsız bir biçimde hareket edilmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Tasarlanan her iki köprüde de kent kuzeye doğru gelişmiş, kentin kuzeyinde bulunan orman alanları ve su kaynakları gerekli çevre değerlendirme raporları yeterince dikkate alınmadan tahribata uğramıştır. Özellikle bu iki köprüyle birlikte açılan TEM otoyolu güzergahında ve içme suyu havza alanlarında nüfus patlaması olmuştur. Aslında ulaşımla birlikte planlanan kentin kuzeye doğru büyümesi gerçekleşmiş, ama su kaynaklarını koruma gereklilikleri dikkate alınmamış ve kentin ciğerleri niteliğinde bulunan kuzey ormanları ile çevresindeki ekolojik yapı bozularak kentin sürdürülebilirliği olumsuz yönde etkilenmiştir. 1990 yılından sonra nüfus artışı ve gelişen ulaşım projeleriyle birlikte kentin çeperine doğru bir gelişme olmuştur. Bu gelişme ile birlikte şehrin kuzey ormanları ve içme suyu havzaları plansız şekilde kullanılmaya ve bu alanlara doğru yerleşimler yapılmaya başlanmıştır. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise 1999 da meydana gelen Marmara Depremi olmuştur. Bu sebeple kent zemini daha sağlam olduğu düşünülen orman alanlarına doğru yerleşim alanları genişlemeye başlamıştır. 1988-1995 yılları arasındaki yerleşme ve kuzey ormanlarına yapılan baskı yüzde 31,8 oranında artmıştır (Ayazlı, 2011). 1990 yılından sonra toplam 38.318 ha alan yerleşime açılmış, çok sayıda orman ve tarım alanı tahrip edilmiştir. (Şimşek ve diğ, 2014). İki boğaz köprüsü ve TEM otoyolu ile doğal açık alanlar azalmaya başlamış, ekosistemler parçalanarak bozulması ve hatta yok olma durumuna gelmesi de bu süreçleri takip etmiştir.

Bütün bu süreç içerisinde Osmanlı Döneminden beri korunan Kuzey Ormanlarında büyük kayıplar yaşanmıştır. 1980 ve 1995 yıllarında hazırlanan ‘1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nazım Planları” arasında çelişkiler bulunmaktadır. 2010 yılı hedeflenerek hazırlanan 1995 yılı Nazım Planı’nda, kentsel yayılma kuzey ormanları önemsenerek yapılmıştır. Bunun yanında, 2009 yılında onanan “1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda” (ÇDP) üçüncü köprünün yapılmasının İstanbul trafiğine çözüm olmayacağı vurgusu yapılmış olsa da 2010 yılında dönemin Ulaştırma Bakanı tarafından yapılan açıklamayla üçüncü köprü güzergahının kentin kuzeyinden geçeceği dile getirilmiştir. Bu şekilde 2010 yılında değişen bu kararın ÇDP kararlarına aykırı bir tutum sergilemesi ile 2009 yılında yürürlüğe giren ÇDP işlevsiz hale getirilmiştir. Üçüncü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü için toplamda 2.542 ha orman alanı köprü ve çevre güzergahlar için tahsis edilmiştir (Tolunay, 2014).

Gelişen mega projelerin etkisiyle kentteki yeşil alanların ve su havza alanlarının büyük bir kısmı yerinden edilmiştir. Üçüncü köprü inşaatından sonra yapılan İstanbul Havaalanı projesinde ise 61 milyon m² orman alanı tahrip olmuştur. Havaalanına çok yakın olan 'Kanal İstanbul Projesi' için düşünülen bu bölgede, alanın yüzde 80’i ormanlardan, yüzde 10’u göl ve göletlerden ve yüzde 10’u ise tarım alanlarından meydana gelmektedir. Ne yazıkki yapılan uyarılara, hazırlanan raporlara rağmen bu projenin gerçekleşmesi durumunda onca verimli alan ve o alanlarda yaşayan canlılar yok olacaktır. Bu sebeple gelişen planlı veya plansız mega projeler aslında kentin ciğerleri niteliğindeki ormanları yok etmeye başlamış, içme suyu havzaları ve bu alanlardaki ekolojik çeşitliliğin azalmasına hatta tükenme noktasına gelmesine sebep olmuştur.

Bu kapsamda son elli yılda 270.000 ha orman alanından 238.000 ha alana gerileyerek olumsuz yönde etkilenmiştir (Akkemik, 2020). Bu bilgiler ışığında, planlanan Kanal İstanbul projesi ve bazılarının da yapımı tamamlanmış olan mega projelerin çevresindeki ekolojik alanlara ve kırsal yerleşimlerin karakteristik özelliklerine olumsuz etkileri bilinmektedir. Bununla birlikte kentin kuzeyinde bulunan ve çevresine yapılan projelerin Terkos Gölü ve çevresine yapmış olduğu çevresel baskı ve kontrolsüz büyüme bu alanda tahribata sebebiyet vermeye başlamıştır.


Kaynakça

Akkemik, Ü., “İstanbul ve Çevresinin Bitkisel Biyolojik Çeşitliliği. Ekosistem, İklim ve Kentsel Büyüme Perspektifinden İstanbul ve Kuzey Ormanları”, Türkiye: İstanbul, 2020, s.8-20. Ayazlı, E. İ., Ulaşım Ağlarının Etkisiyle Kentsel Yayılmanın Simülasyon Modeli: 3. Boğaz Köprüsü Örneği, Doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2011. Şimşek, Ç. K., Kozaman, S., Şengezer, B., İnsan Doğa İlişkisinde Egemenlik mi/ Bütünleşme mi?: İstanbul’daki Kentsel Gelişme/ Yeşil Alan Çelişkisi, İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri, Türkiye: İstanbul, 2014, s.157-178. Tolunay, D., İstanbul‟da yapılması planlanan projelerin orman ekosistemi ve endemik türler üzerindeki etkileri, İstanbul, 2014.

09-10-2023
Zeynep Kara Öztürk

Zeynep Kara Öztürk

Y. Mimar

1994 yılında Ankara’da doğan Zeynep Kara; eğitimini Arı Anadolu Lisesinde, üniversite eğitimini Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi; Mimarlık bölümünde dereceyle tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini ise burs ile kabul edildiği İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü Mimari Tasarım bölümünde tamamlamıştır. Lise yıllarından beri en büyük tutkusu olan sahnede olmak, tiyatro yapmak ve insanlarla paylaşım içinde olmak onu gerek Müjdat Gezen sanat akademisinde oyunlar sergilemesine, gerekse lise tiyatro gruplarıyla katıldığı yarışmalarla hep sahnede olma tutkusunun peşinden koşmasına sebep olmuştur. Seçmiş olduğu mimarlık eğitiminde güzel sanat disiplinleri ile iç içe okumuş; tasarlama, hayal etme ve bunu gerçekleştirebilme becerisi gibi disiplinleri deneyimlemesi onun hayatındaki en büyük heyecanı olmuştur. Hem hayal etme hem de hayallerini hayata geçirme isteğiyle tasarlamış olduğu yeni serüvenlerden birisi de burada yazmak ve yazılarını herkesle paylaşma tutkusudur.

zeyykaraa@gmail.com

Zeynep Kara