Düşsel Ögeler

Düşsel Ögeler

A+ A-

Küçükken her şey gözlerime çok büyük gelirdi. Zamanın kıyısında dolanır ve her şeyi yapabilecek gücümün olduğuna inanırdım. Bunu düşünmemi sağlayan bir ailem vardı. Karıncayı deve yapabilir, bir fili kucağımda taşıyabilir ve robot olup uzaylılarla konuşabilirdim. Ama bazen Tanrı bizi yapabileceklerimize inandıklarımızla sınardı.

O zamanlar, ailemle sonsuza dek yaşayabileceğimi de düşünürdüm. İşte dedim ya, Tanrı farklı planlar yapardı. Bilseydim eğer yağmur damlalarının bu kadar küçük olduğunu, daha farklı davranırdım.

Kelimelerle aram hiçbir zaman iyi olmadı, biraz düz bir insanım huyum kurusun. Kapımdakiler hep şikâyet etti sanki bir halta yarayacakmış gibi. Nesi vardı bu kelimelerin de söylediğinden başka şeyler kastederdin ki? Dilimin döndüğü yere kadardım. Hiç mi hiç sevilmedim bu yüzden, tek kalırdım yine de gülerdim. Elimde bir tahta araba oradan oraya koşardım.

İlk adımımdan lanetli bir çeşit mahkûmdum, son kullanma tarihimi beklerdim. Nedendir bilinmez hayatın benden alamadığı benim ona veremediğim bir döngü vardı aramızda, ipimin bir ucunu sıkıca tutar sandalye kapmaca oynardı. Her sandalye devrildiğinde eksildiğimi fark etmem zaman aldı. Teker teker kaybettiğim onca sevdiğimin arkasından baktım kaldım. Ne kadar da kalabalıktım oysa.

Bir süre sonra alıştığımı sandığım yerde adımlarımı sayıyordum. Rüyamın son perdesini izleyeceğim diye soluksuz koşuyordum, sırf ilk sırayı kapabileyim diye acele ediyordum.

Aile dostumuzun torunu, tatlı bir abim vardı. Barlar sokağında kibriti sönmüş dört duvardan işletmesinde, tek ayağı çukurda haliyle elimi tutardı. Benden bana kalan son yakınımdı. Her sabah kasasını açar, gecesinde kepenklerini indirirdim. Ne zaman ki o kepenkler bir daha kalkmadı, işte o zaman bittiğimi anladım.

Tanrı bozması Azrail peşimi bırakmıyordu, kuyruğuna mı basmıştım bilmem, yakama yapışmıştı.

Bir büyüğüm hiçbir zaman çok mutlu olma, demişti. Mutluluk seni aptallaştırırdı. Sonrasında gelebilecek tüm darbelere kör eden bir sarhoşluğu vardı. Ayak izlerimi takip eden mezar taşlarım, bir kapıda, bir kızılın kapısında son bulmuştu. Dedim ya önceden de; bende yeri, hatırasının izi var. Ateş tarafından öpülmüş gibiydi. Ardında kalan benim, her tarafımı, tüm benliğimi yakıp geçmişti.

Yeni tanıştığım bir aile, aradığımı bilmediğim bir dost, tanrı tarafından gönderilmiş bir sevgiliydi. İlk zamanlar. Daha sonra büyüğümün sözleri çınladı kulağımda, dizlerimin üstünde, avuçlarım gökyüzünde, bitmesi için yalvardığım ana tekabül ediyordu anlamam.

Bir fırında karşılaştık ilk önce. Son cesaret kırıntılarımı toplayıp sokaklarda gezindiğim bir sabahtı. Yolun ortasında gözlerimle takip ediyordum hareketlerini, arabaların kornaları ve yediğim küfürler hiç umurum değildi o an. Çünkü zihnimdeki tüm işkence son bulmuştu. Tüm dünya durabilir veya hızını arttırabilirdi; şikâyet etmek aklımın ucundan dahi geçmezdi.

Ellerinde zar zor tuttuğu büyük paketle kapıyı açmaya çalışıyordu. Gidip yardım etmek, bir daha yanından ayrılmak istemedim. Arkadaşı gelip, birbirlerine gülümsediklerinde ise sanki hep aradığım birini bulmuşum gibi hissettim. Nedendir bilinmez, içten içe anlamıştım; zamanımın yolu sapmış onunla kesişmişti.

Hiçbir şeyi dinleyemedim.

Beni yanlış anlamayın, aşka inanmam; ilk görüşte aşka hiç anlam vermem. Ama bir yabancının gözlerinde bulduğunuz o tanışmışlık hissi tüm bedenimi sarmıştı. Önceki hayatlarımdan birinde varlığıyla zamanımı şenlendiren biriydi mutlaka.

Tüm bu acınası ömrümde ilk defa biri için bu kadar çabaladım.

Hiçbir pişmanlığım yok. Karşısına ilk defa geçip: "Seni merak etmeme izin ver, hakkında her şeyi bilmek istiyorum; bana kendini anlatamaz mısın?" dediğimde gözlerinde oluşan o heyecan pırıltılarını görmek, yaşadığım en büyük zevkti.

İçten içe kıvranıyordum sanki, kimlerleydin şimdiye kadar da bulamadım seni, demek istediğim bir noktada hayatımın seyri yine değişmişti. Kapısını çaldığım her an sanki görmeyi beklediği en son kişi bile değildim. Pes etmedim, kalbim kırılsa da, gözlerim kurusa da devam ettim.

Küçük bir çocuğun tesellisiydi benim kendime fısıldadıklarım ama göz ardı ettim. Sonunda seninleydim, en çok da senin baktığın yerdeydim.


Kaynakça

görsel: https://unsplash.com/

04-05-2023
Lahza Güz

Lahza Güz

Basım, Yayım Teknolojileri - Öğrenci

Biraz deli, kafadan üşütmüş ve aklı bozuk biriyim, tüm diğer iyi insanlar gibi.

 

benlahza@gmail.com

ben.lahza